kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Vapurlar, martılar, simit

İçinden deniz geçen kent, İstanbul... Kentin içinden geçen Boğaz'ın iki yakasını birbirine bağlayan vapurlar... Vapurlara eşlik eden martılar... İstanbul'un, başka diyarlara gidildiğinde belki de en çok özlenen lezzeti olan simitler... İyi havalarda vapurlarda "açığa" oturmuş, yol boyu martıları besleyerek bu tanrısal kentin keyfini çıkaran yolcular...

***

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a İstanbul'un en temel üç sorununu soruyorum... İstanbul'un o kadar çok yüzü var ki, Belediye Başkanı "baktığımız yere" göre sorunun da değiştiğini anlatıyor... Varoşların işsiz ve becerisiz genç nüfusu için temel sorun başka, sayısı çok azalmış olsa da hala susuz yaşayanlar için başka... Ortalama çoğunluk için ise iki temel sorun var gibi, biri ulaşım, diğeri deprem...

***

Ulaşım sorununu konuşurken, İstanbul'da "hareket halindeki" nüfusun on milyon civarında olduğunu öğreniyoruz... On milyonun hareket halinde olması, büyük metropollerle kıyaslayınca pek de kımıldamayan bir kent demekmiş... Daha cevval şehirlerde hareket kent nüfusunun üç, dört misli bir rakama ulaşırmış... Demek ki İstanbul'da yaşam nitelik ve kalite kazandıkça, hareket daha da artacak... Bugünkü trafiğin halini düşününce koyu bir kabus gibi...

***

Vapurlar konusu da burada devreye giriyor... Kentte gün içinde hareket eden on milyon insanın sadece üç yüz bini vapurları kullanıyormuş... Çaya, simite, martıya, denizden İstanbul'u seyretmenin hazzına rağmen sadece yüzde üç bu keyfi tercih ediyor... Kadir Topbaş bunun en azından bir milyona çıkarılması gerektiğini, eski vapurların buna müsait olmadığını söylüyor... Biz, ihtiyaçları anladığımızı ama İstanbul'un simgesi olan o eski vapurlardan tümüyle vazgeçmenin doğru olmayacağını söylüyoruz...

***

İstanbul gibi bir kentte hayatın denize bu kadar uzak olması belki de göç eden yığınların çoğunluğunun kendini hiçbir zaman İstanbullu hissetmemesinden kaynaklanıyor... Denizleri kullanmakta isteksiz olduğumuzu söylerken kentteki otomobil sayısının da gelişmiş ülkelere oranla çok düşük olduğunu da anımsatmak gerekir... Bin kişiye düşen otomobil sayısı İstanbul'da 180... Bu rakam 2004 yılında 130'muş... Hızlı bir yükseliş var ama Batı metropollerindeki seviyenin çok altında... Oralarda büyük kentlerde bin kişiye düşen otomobil sayısı 450 civarında...

***

Araba yoğunluğuna rağmen oralardaki trafiğin görece iyi olması, herhalde toplu taşımadaki gelişmişliğe bağlı... Bizde, Tünel'deki tarihsel mini metro da dahil metroyla toplam gidip geldiğimiz yol 47 kilometre... Metrosunu bir asır önce yapan Paris'te metronun sardığı mesafe 450 kilometre, New York'ta ise 800 kilometre... Şimdi yeni otobüs alınmış ama metro gibi pratik bir ulaşım aracının, diğer Batılı kentler düzeyine gelmesi kolay değil...

***

Vapurlar... Otobüsler... Metrolar... Arabalar... İstanbul'un ulaşım sorunu ne olacak? Başkan Topbaş, yeraltından derin bağlantı noktalarıyla bu sorunu döneminin sonuna kadar hafifletmeyi planlıyor... Planlama ile yaşam ne kadar uyuşur, bakıp göreceğiz...

***

Bir diğer temel konu olan depreme, pazar sabahı girmenin anlamı yok, kentteki toplam 1.4 milyon binanın yüzde 30'u çürük çünkü... Siz vapurları, martıları, simiti düşünün... Yaşam kıvancı hiç olmazsa bu sabahlık artsın yeter...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hırsıza pazar yazısı   / 19-02-2006
 Vapurlar, martılar, simit   / 12-02-2006
 Zanzibar'dan Zanzibar'a...   / 05-02-2006
 Boşanma antrenörünüz kim?   / 29-01-2006
 Kamboçya uçağına kim biner?   / 22-01-2006
 İnternette yaşam güncesi   / 15-01-2006
 Karlık   / 08-01-2006
 Zira, susatan zevk, o dudaklardaki tuzdur   / 01-01-2006
 Bamya çorbası   / 25-12-2005
 Işık'ın dedesi, Orhan Kemal'in babası Abdülkadir Bey...   / 18-12-2005
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
İstanbul'u pazarladık
Birileri pazarlama lafına takıyor...
MEHMET ALTAN
Sahilde...
Nisan sonlarında yaşanması beklenen bir günü...
REFİK DURBAŞ
Hangi fotoğrafın arabında anılarınız?
Yüz sayfalık...
KAZIM KANAT
Ayşe Sultan'a cep telefonu aldım. Ve!...
Babam ölünce...
ÖNCEL ÖZİÇER
Nüktedan kişi günü yaklaşırken
Gerçi daha bir ay kadar...
Festivalle kuşakları eğiten adam: Şakir Eczacıbaşı
Festivalle kuşakları eğiten adam: Şakir Eczacıbaşı
Sinema sanatına hizmetleri nedeniyle Şakir Eczacıbaşı SİYAD'ın bu...
Yaşayan efsane pilot
Yaşayan efsane pilot
Amerika'nın ilk kadın akrobasi pilotu Patty Wagstaff...
Karlı dağların dişi komandoları
2 bin 600 metre yükseklikte, -27 derece soğuk havaya rağmen çadırda...
"İnek eti yemek niçin yasaktır?"
GEO Dergisi insanoğlunun ezelden beri uzak durduğu yiyecekleri ele alıyor.
Komşuların gözü Anadolu mutfağında
Yemeklerimize sahip çıkmalıyız. Çünkü Türk mutfağının asırlık yemeklerine ya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.