kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Tavsiye ve nasihat vermek çizgisinde bir dış politika...
Sağırlar diyalogu ile devam edilemez...
ŞAKA - Ne yapmalı peki?

Tavsiye ve nasihat vermek çizgisinde bir dış politika...

Türk dış politika pratiğinin şu sıralardaki çizgisi "Tavsiye ve nasihat vermek" üzerinde şekillenmekte.
Geçenlerde Hamas'a Türkiye'nin nasihat ve tavsiyeleri iletildi. Nükleer programını geliştiren İran'a da sürekli tavsiye ve nasihatlerimiz duyurulmakta. Son olarak da Ankara'yı ziyaret eden Irak Başbakanı İbrahim Caferi'ye, teröre başvuranların hedefinin, Irak'ta mezhebi ve etnik bir çatışma başlatmak olduğuna işaret edilecek ve bundan kurtulmanın en etkin yolunun, tahriklere kapılmamak, misillemeden kaçınmak ve ulusal uyumun pekiştirilmesi olacağı yönünde tavsiyeler verilecekmiş.
Ortadoğu'da nasihat ve tavsiyelerin verilenler üzerindeki etkisi yüzyıllardır tartışılır. "Bir musibet bin nasihatten evladır" benzeri atasözlerine rağmen, herkes birbirine tavsiyede bulunup, nasihat verir. Hatta bu sırada "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir/ Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" gibi özlü dizeler bile seslendirilir.
Bu konuda bir Yahudi hikâyesi vardır sık sık anlatılan.
Yahudi çobanın sürüsüne kurt dadanmış. Her gece birkaç koyunu alıp götürüyormuş kurt. Bunun üzerine çoban hahama gidip durumu anlatmış ve "Kurda karşı sürümü korumak için ne yapayım haham efendi" diye sormuş. Haham da çobana "Sürünün etrafını geceleri dikenli telle çevir" tavsiyesini vermiş. Çoban gece sürünün etrafına dikenli tel çekmiş. Ama kurt tellerin üzerinden atlayıp, yine koyunlardan birkaç tanesini götürmüş.
Çoban yine hahama gidip durumu anlatmış ve yine tavsiye istemiş. Haham "Geceleri sürünün çevresinde ateş yak. Kurt ateşten ürker, gelemez" demiş. Çoban gece sürünün çevresinde ateş yakmış. Ama kurt ateşin de üzerinden atlayıp, o akşam da birkaç tane koyunu götürmüş.
Çoban ertesi gün yine hahama gitmiş. Durumu anlatıp, yeni tavsiyeler istemiş. Haham çobana şöyle bir bakmış ve sonra cevap vermiş:
-Evladım, sende hâlâ koyun kaldıysa bende tavsiye stoku hiç bitmez.
Bu coğrafyada tavsiyenin ötesinde, yaşananlardan ders almak da fazla rastlanan bir durum değildir. Refik Halit Karay "Gurbet Hikâyeleri"nde, bizim sınıra yakın bir Arap köyünde tanık olduğu bir olayı anlatır. O köyde köylüler, kabaklara doldurdukları suyu gırtlaklarına akıtarak su içmektedirler. Refik Halit köyden geçerken bir adamın yerde debelenip boğulduğunu görür. Meğer su kabağına arı girmiş ve adam suyu gırtlağına akıtırken arı da çıkıp adamı gırtlağından sokmuş. Bu dehşet verici olaya tanık olduktan kısa süre sonra Refik Halit Karay'ın yolu yine o köyden geçer. Bakar ki o köyün insanları yine gırtlaklarına kabaktan su akıtarak susuzluklarını gidermektedirler.
Merak etmiyor musunuz? Bizim yöneticilerimize Ortadoğu ülkelerinin politikacıları acaba ne tür tavsiyede bulunup, hangi nasihati veriyor?
Mesela geçen yılın sonunda (27 Ekim 2005) Washington'a giden Barzani'nin, orada yaptığı basın toplantısında "Kürt sorunu" üzerinde Türkiye'ye bazı nasihatleri seslendirdiğini okumuştuk. "Sorun siyasi olarak çözülmediği sürece problem sürer" diyen Barzani, "Bu konuya daha gerçekçi bakmanın zamanı geldi. Çözüm, zamanın koşullarına uymalı. Barışçı, demokratik bir çözüm Türkiye'nin çıkarlarına olur. Türkiye buna hazır olduğunda biz yardıma hazırız. Çünkü, bu herkesin yararına olacak. Biz Türkiye'nin dostuyuz" diye konuşmuştu.
Neyse. Burası Ortadoğu. Burası nasihat ve tavsiyelerin coğrafyasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her meşrebe uygun bir askeri darbe bulunur...   / 28-02-2006
 "Nefes nefese ömür" bir nefeste okunuyor   / 27-02-2006
 "Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik mi?   / 26-02-2006
 "Gerçek solistler" listesi yapmaya ömür yetmez   / 25-02-2006
 Kamyonlar üzerinden siyasal çağrışımlar...   / 24-02-2006
 Bazı zamanlarda siyaset mesleğinin işi çok zorlaşır...   / 23-02-2006
 Türkiye ne zaman "Arabize" oldu acaba?   / 22-02-2006
 Gelişmemişliğin çocukluk hastalığı "Aktif dış politika"dır   / 21-02-2006
 Toplum, insan ve tarih mühendislikleri üzerine...   / 20-02-2006
 Aslında Hitler Avusturyalı, Mozart ise Alman'dır   / 19-02-2006
SAİT GÜRSOY
Eğitim kampusu kuruluyor
"A'dan Z'ye Eğitim!" sloganıyla...
SAVAŞ AY
Diyarbakır'da olanlar iddaa terörü mü?..
Ne bir yorum...
HINCAL ULUÇ
İyi niyet, iyi olmak için yetmiyor!..
"Cehennemin...
MEHMET BARLAS
Tavsiye ve nasihat vermek çizgisinde bir dış...
Kartı alan başkanı seçer
Kartı alan başkanı seçer
F.Bahçe'de taraftar kartı projesi, yakın gelecekte bir devrime...
'Masum değiliz'
'Masum değiliz'
Beşiktaş'ın asbaşkanı Kıvanç Oktay'dan sert sözler: "Küfür her statta...
Erdoğan'dan, Çömez'e 'Sende mi Brütüs' iması
Başbakan, eski Özel Kalem Müdürü Çömez'in, Unakıtan'ı istifaya...
CHP'li Sevigen, Telsim'de Unakıtan'ın kızının izini sürdü
Zeynep Unakıtan'ın görüşmeye gittiği Telsim'i ziyaret eden Sevigen,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu