kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mezar taşları anlatıyor
Mezar taşları anlatıyor

Doç. Dr. Şeref Boyraz Türkiye'yi dolaşarak yaptığı araştırmalarla mezar taşı geleneğini araştırdı. Sonuçlara göre mezar taşlarında artık Osmanlı'nın kısıtlayıcı etkisi yok
İlk bakışta acı ve hüzün gibi kötü duygular uyandıran mezar taşlarının her birinin aslında farklı bir hikayesi var. Artık bu taşların pek çoğuna bakıldığında sahiplerinin hayatına dair izler bulmak mümkün. Kimi için uçaktan boks eldivenine kadar mesleğini hatırlatan şekiller çizilirken, kimi için ise şiirler yazılıyor. Peki ama mezar taşları nasıl bu şekilde bugüne kadar geldi? Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Bilimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeref Boyraz, 13 yıldır tüm Türkiye'yi dolaşarak yaptığı araştırmalarla Türk kültüründeki mezar taşları geleneğine ışık tutuyor. Önümüzdeki hafta Osmanlı Bankası Müzesi'nde düzenlenecek olan "Osmanlıdan Günümüze Mezar Taşı ve Mezar Taşı Sözlerinin Değişim ve Dönüşüm Dinamikleri" başlıklı söyleşide bu araştırmanın sonuçlarını anlatacak. Doç. Dr. Şeref Boyraz Göktürklerde mezar taşlarının çok önemli olduğunu; kişiyi sembolize ettiği için insan şeklinde olduğunu anlatıyor. Ayrıca kişinin vücut hatlarından kullandığı silah gibi aletlere kadar pek çok unsur yer alıyor. Osmanlı döneminde İslamiyet'e geçilmesiyle yaşanan değişimi şöyle anlatıyor: "İslam'da heykel yasak, mezar taşları da son derece özensiz olmalı. İslam'a göre mezar taşına harcanacak emek ve zamanın başka alanlarda sarf edilmesi gerekiyor. Bu nedenle kişinin tanınması için belki sadece ismi yazılabilir. Buna rağmen Türkler bu geleneği devam ettirmişler. Ancak bu geleneğe bir takım İslami kılıflar uydurmuşlar." Peki ama bu kılıflar neler? Örneğin mezar taşlarının üzerine ayetler ve hadisler yazılmaya başlanmış. Böylece din adamları figürlü mezar taşlarına hoşgörüyle bakmış. Ama figürler de dönüştürülmüş. Kavuklu ve sarıklı mezar taşları yapılmış. Boyraz'a göre burada önemli olan nokta Osmanlı'da kavukların sosyal statü göstergesi olarak da kullanılması.

KADINLARIN SESİ
Cumhuriyet döneminde mezar taşlarında daha bir özgürleşme yaşanıyor. Kavukların yerini mesleğin yazılması alıyor. Bunu resmedenler de var. Örneğin öğretmenlerin mezar taşlarında Milli Eğitim'in meşale şeklindeki amblemi veya subayların mezar taşlarında rütbesini temsil eden kokartlar görülüyor. Karacaoğlan'dan veya Yunus Emre'den şiirler bulunan mezar taşları da var. Boyraz'a göre günümüzde görülün farklardan biri mezar taşlarında kadınların seslerine yer verilmesi. Eskiden hoş karşılanmayan "Seni seviyorum"u kadının ölen eşinin mezar taşına yazdırması artık hiç de sıra dışı değil.

Ece KOÇAL

DİĞER YAŞAM HABERLERİ
 Aşk her şeyi halleder mi?
 Göklerin efendisi, adanın delisi
 Moğol usulü barbekü baştan çıkarıyor
 Farklı mekanlar, tatlar
 Sabancı Müzesi'nde yemek de yenir
 Rakı da var, şarap da
 Fıstık, balkabağı ve vişneli kuzu
 En son hangi restorana gittiler?
 Wiki Wiki'yle dünyayı tanıyın
 Tuvaletlerin efendisi
 Stresi çamurlarla yaratıcılığa çevirin
 Mağazada basketbol turnuvası
 En iyi kapı koluna 3 bin YTL ödül var
 Takıda erkekler hızlı, kadınlar estetik
 Ödüllü bir aşk filmi
 Maçın keyfi sadece stadyumda çıkmaz
 Bu fantastik filmde Türkiye'den izler var
 Kadınlarla seks hayatlarını konuşmak istemiyorum
 Yeni başlayanlar
    Yazarlar
    Alışveriş
  » Yaşam
    Ajanda
    Güncel
    Gezi
Soba yine ölüm tüttü
Soba yine ölüm tüttü
Bayrampaşa'da aynı aileden 4 kişi kömür sobasından sızan gazdan...
Bilirkişiye göre inşaatçı kusurlu
Bilirkişiye göre inşaatçı kusurlu
Oyuncu İlker İnanoğlu ile evlendiği gece İstanbul İstinye'deki evinde...
1000 genç hekime mecburi 'ev hapsi'
Sağlık Bakanlığı tarafından ataması yapılmayan ve diploması...
Ve kurul onayladı: Dr. Benli şizofren!
Şizofreni teşhisine rağmen Adli Tıp'ta görev yapan Dr. Abdullah...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.