Okullarda şiddete karşı eylem planı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile UNICEF, 28-31 Mart 2006 tarihleri arasında, okullarda ve okul çevrelerinde çocuklara yönelik her türlü şiddete karşı önlem alınmasına yönelik stratejilerin belirlenmesini amaçlayan sempozyum düzenleyecek.
İstanbul'da gerçekleştirilecek sempozyuma, yabancıların da bulunduğu 60 bilim adamı, akademisyen ve uzman katılacak.''Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler'' başlıklı sempozyumla, ''MEB'in okullarda ve çevresinde çocuğa yönelik şiddet konusunda Türkiye'de
bir kamuoyu tartışmasını başlatmayı ve bunun sonucunda oluşturulacak temel ilkeleri esas alarak okullarda şiddete karşı bir eylem planı geliştirilmesi'' hedefleniyor.
''Okullarda şiddetin farklı görünümleri konusunda bir kamuoyu bilinci oluşturmayı'' da amaçlayan sempozyumda, okullarda şiddet ile ulusal ve uluslararası akademik çalışmalar ortaya konulacak ve öneriler geliştirilecek. MEB, daha sonra bu öneriler doğrultusunda bir ''eylem planı'' hazırlayacak.
''OKULLARIN ANLAYIŞININ DEĞİŞMESİ LAZIM''
MEB İlköğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Servet Özdemir, Türkiye'de toplum yapısının artık değiştiğini belirterek, ''bu değişimi görmek ve buna göre yeni stratejiler geliştirmek gerektiğini'' belirtti.
''Okullarda şiddet nasıl oluyor? Fiziksel şiddet, sözel şiddet, zorbalık, taciz, alay etme, lakap takma, aşağılama, istismar, saldırganlık, sindirme... Bu tür şeyleri her gün gazetelerde okuyoruz'' diyen Özdemir, şöyle konuştu:
''Okulların anlayışının değişmesi lazım, buna fiziki mekanlar dahil. Yurtdışında okulların kapısı kilitlidir. Kimse giremez. Keçiören'deki olayı hatırlıyorsunuz. Adam 'UNICEF'ten geldim' diyor, çocuğu alıp götürüyor. Bu, bize şunu gösteriyor: Okul yöneticilerini, velileri, güvenlik personelini eğitmemiz gerekir. Emniyet ile daha sıkı işbirliği yapmamız lazım. Yerel yönetimlerle, medya ile işbirliği yapmamız lazım. Biz bu sempozyumda bunun teorik temellerini ortaya koymak istiyoruz. Bakanlık olarak okulları nasıl daha güvenli hale getirebiliriz, bunun stratejilerini geliştirmek istiyoruz.''
''ÖĞRENCİLERE VE ÖĞRETMENLERE EYLEM PLANI''
Yurtdışında da konuyla ilgili çok sayıda toplantılar düzenlendiğini anlatan Özdemir, BM'nin de çocuklara şiddeti temel konu alanlarından biri olarak belirlediğine işaret etti.
Türkiye'de bu konuda çok kapsamlı çalışmalar yapılmadığını belirten Özdemir, var olan araştırmaları yönlendirmeyi ve konuyla ilgili çalışmalar yapanları bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Çocukların hem ruhsal, hem de fiziksel sağlıklarını koruyacak programlar yapılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, şiddet konusunda ''hem öğretmenlere, hem de öğrencilere yönelik programlar hazırlanacağını'' kaydetti.
Özdemir, ''Mesela öğretmen çocuklarla alay etmemeli, çocuklara lakap takmamalı, ders işlerken tüm öğrencilerin derse katılımını sağlamalı gibi stratejiler oluşturacağız. Rehberlik öğretmenlerini bu işin içine katacağız. Yeni ilköğretim programının ruhunda olan şeyleri hayata geçirmek istiyoruz. Öğrenci, okulda önemsenmeli ve saygı duyulan bir birey olduğunu hissetmeli'' diye konuştu.
Okullarda şiddetle ilgili sendikaların da çalışmaları bulunduğunu söyleyen Özdemir, ''Biz Bakanlık olarak bunun bir sorun olduğunu kabul ediyoruz ve 'ne yapabiliriz ve nasıl önleriz' çalışması yapıyoruz'' dedi.
ÇALIŞMA, BM'YE SUNULACAK
Sempozyumdan elde edilecek sonuç, Birleşmiş Milletler'in (BM), 18 yaşına kadar olan tüm çocuklara yönelik şiddetin biçimleri ve nedenleri konusunda var olan araştırma ve bilgi birikimini derlemek üzere yaptığı ''Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel Araştırması''na da kaynaklık edecek.
BM'nin bu yıl içinde tamamlanması planlanan bu çalışması ''uluslararası, bölgesel, ulusal ve yerel düzeyde çocuğa yönelik her tür şiddeti önlemeyi ve sonlandırmayı amaçlayan eylemleri teşvik etmek'' üzere yürütülüyor.
(AA)
|