Garantili sevgili bulma taktikleri
Geçen hafta Yakamoz Yayınları'ndan ilginç bir kitap geldi. Adı; 'Sevgililer için Psikolojik Taktikler." Adının içerisinde sevgili, taktik ve psikolojik kelimeleri geçen bir kitap hayli ilginç geldi zavallı ruhuma. 'Zavallı' diyorum çünkü ben taktik özürlüyüm. Hayır hayır, öyle kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi "Sevgililerime taktik uygulayamam, aşkta da dürüst, dinamik, temiz bir insanım" süsü veremeyeceğim.
ÇOK İLGİMİ ÇEKTİ Şartlar gerektirdiği ölçüde birtakım taktikler ve çeşitli oyunculuklar ile sevgilimizin bize karşı olan ilgisini ayakta tutmayı başarıyoruz evelallah. Ancak pek muhterem Dr. Perry Buffington'un kaleme aldığı garantili taktikler hayli ilgimi çekti. Kitap, taktikleri belli başlıklar altında toplamış. Birinci bölümde işin en başından yani "Merhaba Bağyan, tanışabilir miyiz aceba?"dan yola çıkılmış. Vallahi ilk fikirler hayli ilginç; sayın doktor diyor ki; "Otomobil alacaksanız galeriye gitmelisiniz. Oyuncu olacaksanız seçmelere katılmalısınız. Kendinize eş arıyorsanız da eş adaylarının olduğu yerlere gitmelisiniz." İşte orada dur sayın doktor! Çok güzel söylemişsiniz ama bu eş adaylarının geniş sürüler halinde dolaştığı yerlerin adreslerini hatta mümkünse koordinatlarını tam olarak verebilir misiniz?
BİZ DE BİLİYORUZ Eş bulmak için kalabalıkların olduğu yerlere gitmemiz gerektiğini biz de biliyoruz. Ama oradan alabalık gibi çıkmamak için ne yapmamız gerektiğini söyleyebilir misiniz mümkünse? Doktor pek oralı değil. Diyor ki; "Seçeneklerinizi arttırın." Yok artık! Bir taneyi bulduk, onunla tanıştık, birbirimizden hoşlaştık, horlamasına alıştık bir de seçenekleri artıracağız. Bakın bu bölümde verilen taktiğe: "Gittiğiniz barda popüler biri haline gelmek istiyorsanız geç vakitlere kadar kalın ya da barın kapanma saatine yakın gidin!" Olur, önce eve dönüşte annem babam beni çok popüler hale getirsin, sonra bir de bardakiler, "Kız başıyla bu saatlere kadar kalıyorsa bunda bir iş vardır" desin. (Anladınız ne demek istediğimi!) Yani daha kitabın ikinci bölümüne geçemeden hayatımın geri kalan bölümüne sakat devam etmek zorunda kalabilirim.
KOZLARINI OYNAR Kitabın ilerleyen bölümlerinde ilginç bir taktik daha var: "Gerekiyorsa tartışmaktan kaçınmayın, ancak tezinizi somut verilere dayandırın ve hatalı olduğunuzu anlarsanız hatada ısrar etmeyin." Yok doktor bey, ben buna karşı çıkıyorum. Bir kadın asla haksız çıkmaz. Hele haksız olursa daha da haklı çıkma olasılığı yüzde bin beş yüz civarlarında seyreder. Bir kadın kavgada asla geri adım atmaz. Yeniliyor olduğunu hissederse de son kozlarını oynar: Bardaktan boşanırcasına ağlar, ortalıkta bulduğu çeşitli ilginç objeleri sevgilisine fırlatıp yakan top oynar ya da en kestirme ve en etkili yolu seçip bayılır! Sayın erkek arkadaşlar, çevreye verdiğimiz zarardan dolayı özür dileriz... Bu arada kitap hayli ilginç geliyor ve bir solukta okunuyor. Esprilerime bakmayın. Bunlar gerçek hayattan alıntılar:)
|