Yolgeçen tebliği...
Ankara bir süredir Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından çıkarılan Tebliğ ile uğraşıyor. TOBB'un Başbakan Erdoğan'a şikayette bulunulmasına da yol açan Tebliğ'e tepkinin nedeni, ithal edilen mallara uygulanan standardın bazı mallarda kaldırılması... Çünkü, geçmişte bir mal ithal edilmek istendiğinde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen standarda uygun olup olmadığına bakılıyordu. Tebliğ ile ithal mallara uygulanan standart zorunluluğu, 836 kalemden 210'a indirildi. Böylece, ithal 626 kalem malda standart zorunluluğu kalktı.
Diş macunu serbest Örneğin, diş macunu ithal edildiğinde sağlık açısından TSE'nin belirlediği standarda uygun olup olmadığına bakılıyordu. Tebliğ ile bundan böyle diş macununda standart aranmayacak. Veya, göz sağlığının bozulmasına yol açtığı eleştirilerine uğrayan güneş gözlüklerinin ithalatında standart gözetilmeyecek. Aynı şekilde, boyalar, elektrikli battaniye, lamba duyları ve anahtarları, temiz su armatürleri gibi sağlık ve güvenliği doğrudan ilgilendiren malların ithalatında da TSE uygunluğuna bakılmayacak. Gümrükten doğrudan girecek. İthal mal sağlık ve güvenlikle ilgili bir sorun yarattığında, ilgili bakanlıkların denetim elemanları devreye girecek. Diş macununun içindeki metal yoğunluğunun fazlalığı dolayısıyla diş etleri zarar gören veya bundan dolayı zehirlenen bir kişi Tarım veya Sağlık bakanlıklarına şikayetini iletecek. Bakanlıklar da malın denetimini yapıp, piyasadan toplatacak veya girişini yasaklayacak.
Tüzmen: Zorunluluk Tebliğ'in gerekçesini Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen şöyle açıkladı: "1996'da AB ile imzaladığımız Gümrük Birliği Anlaşması gereği biz bu mallara uyguladığımız standardı üç yıl önce kaldırmalıydık. Şimdi kaldırıyoruz." Tüzmen, bu kararın cari açığı tetiklemesi açısından bir sorun yaratmayacağını da söyledi. "116 milyar dolarlık ithalatımızda standart dışı bıraktıklarımızın payı 7 milyar dolar civarında" dedi... Sağlık ve güvenlik açısından sakınca yaratıp yaratmayacağı sorumuza ise şu yanıtı verdi: "Biraz sorun olabilir. Çünkü bakanlıklarımız bu konuda hazırlıklı değil. Örneğin Sanayi Bakanlığı'nın daha etkin olması lazım, olamıyor..." Tam bu sırada yanımıza gelen Sanayi Bakanı Ali Coşkun ise Tüzmen'e yanıt vermek yerine, "La havle" çeker gibi iki elini yana açıp gülerek uzaklaşırken ekledi: "Bizi birbirimize düşürmeyin..."
AB şartı Bakan Tüzmen'in de vurguladığı gibi bazı mallarda standardın kaldırılması Gümrük Birliği çerçevesinde bir yükümlülük. Ancak, konunun uzmanının vurguladığına göre, AB ile yapılan anlaşma gereği bu yükümlülüğün "eşzamanlı" yerine getirilmesi gerekiyordu. Öncelikle AB'nin, Türk Akreditasyon Kurumu'nun tanıtılması lazımdı. Bu gerçekleştiğinde, Türkiye de kısaca REPAX diye isimlendirilen ve herhangi bir AB üyesi ülke gümrüğüne gelen malların bilgisayar ortamında anında denetiminin yapılmasını sağlayan sisteme dahil olacaktı. Böylece, malı üreten fabrikanın önceki hatalarından, ürün hakkında geçmişte yapılmış şikayet sonuçlarına kadar her şey anında görülebilecekti. TSE'nin geçmiş hatalarının da katkısıyla bunlar olmadı. Piyasa denetim ve gözetimine ilişkin mekanizmalar kurulamadı. Sonunda Türkiye yolgeçen hanına döndü...
|