kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Irzına geçilen çocuk ve Hamas

Suriye rejiminin üzerinden Hamas'ın radikal kanadı ile ilişki kurup müttefiklerine emrivaki yaparak "güçlü" olunacağını sanan anlayışın Türkiye'nin başına büyük bir iş açma ihtimali maalesef giderek büyüyor.
Önceki gün Filistin Ulusal Meclisi'nin açılışında Hamas sözcüsünün yaptığı konuşma, Türkiye'nin girişiminin hiçbir işe yaramadığını ortaya koymakla kalmıyor, Suriye rejiminin ve Hamas'ın radikal kanadının Türkiye'deki aymazlık nedeniyle güçlendiğini gösteriyor.
Sağduyulu bir güç hesabı yapmak yerine, "biz güçlüyüz" diyerek "güçlü" olunacağını sanan mantık Türkiye'ye çok pahalıya patladı, bundan sonra da patlayacağa benzer... Türkiye'deki iç kargaşanın en büyüdüğü dönem, Süleyman Demirel'in "Adriyatik'ten Çin Seddine" diye gerçekçiliği epey kuşkulu bir hedef koyduğu dönemdi.
Bir ülke gücünü, müttefiklerini yok sayarak kendini güvenilmez konuma sokan "korsan diplomasilerle" değil, ekonomisi, teknolojisi, savunması ve kültürel varlığı ile kazanır.
Osmanlı'nın son dönemi, sahip olduğu gücü abartarak yaptığı yanlış hamlelerin ağır ve acılı bedelleriyle doludur. Bir insan için de bir toplum için de en tehlikeli durum, sahip olmadığı bir güce sahipmiş gibi davranmak istemesidir. Akıl, gücünü iyi hesaplamaktır. Yanlış hesap, sahip olduğun gücü de zayıflatır çünkü.


Abartılı güçlülük gösterilerine meraklı olanlara en ağır tokadı, dün Milliyet gazetesinin manşeti atıyordu. Adana'da aralarında okul müdürü, öğretmen, polis, astsubay ve işadamlarının da bulunduğu 25 kişinin dokuz yaşındaki bir erkek çocuğa tecavüzle suçlandığı davanın haberi vardı manşette.
Haziran 2004'te çocuğun annesi polise başvurmuş, konu Adliye'ye yansımış, savcı Adli Tıp'tan rapor istemişti.
Adana Adli Tıp Kurumu "çocuğun tecavüze uğramadığına" dair rapor verince, savcı Erten Tamoğlu bununla yetinmeyip olayı İstanbul Adli Tıp'a götürmüştü.
İstanbul'dan gelen rapor "tecavüzü" doğrulamaktaydı. Savcı bunun üzerine yirmi beş kişi hakkında dava açmıştı. Dokuz yaşındaki bir erkek çocuğa yirmi beş kamu görevlisinin tecavüz ettiği iddiasının korkunçluğunun yanı sıra iki Adli Tıp'ın farklı kararlar vermesi ve mahkemenin iki yıldır hala sonuçlanmaması kadar mevcut hukuksal mekanizmanın durumunu ortaya çıkaran bir başka gelişme de, konuyu eleştiren Ahmet Altan'ın yer ve isim belirtmemesine rağmen Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki iki doktora hakaret ettiği gerekçesiyle Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından altı milyar liraya mahkum olmasıydı.
Dokuz yaşındaki bir erkek çocuğa tecavüz edildiği iddiasının böylesine garip bir şekilde sürüncemede kalması bütün toplumun yüzünü kızartan bir durumdu.


Hamas'ın radikal kanadını Suriye ile işbirliği yaparak çağırmayı güçlülük sananların, gazete manşetlerine taşmış bu hukuksal yapıyı görmezden gelmelerine imkan var mı? Nihayetinde, gerçek bir devleti oluşturacak güç evrensel hukuk değil mi? Toplumdaki bireylerin birbirleriyle, toplumla ve devletle ilişkilerinin güvencesi hukuk değil mi? Toplumun ve devletin istikrarı hukuka bağlı değil mi? Bizdeki durum ne peki? Dokuz yaşındaki erkek çocuğun yirmi beş kamu görevlisi tarafından ırzına geçildiği iddiasının iki yıldır sonuçlanmaması, yerel Adli Tıp ile İstanbul'daki Adli Tıp'ın farklı raporlar vermesi, durumun vahametini eleştiren yazarın da mahkum edilmesi... Bu size güçlü, kuvvetli bir toplum ve devlet görüntüsü veriyor mu?


Türkiye'nin güçlenmesini, Türkiye'nin etkin olmasını, Türkiye'nin bir küresel güç haline gelmesini, devletin ve toplumun zenginliğini ve özgürlüğünü artırmasını hep birlikte istiyoruz.
Bunun yolu nedir?
Bunun yolu gerçek bir hukukun etkin olduğu devlet organizasyonunun etrafında ekonomik yapıyı, teknolojik yaratıcılığı, savunmanın caydırıcılığını ve kültürel etki alanını artırmak, genişletmek ve derinleştirmek...
Daha hukuksal mekanizmasında skandal kararlar vermeyi aşamamış bir toplum, Hamas'ın radikal kanadını, tüm dünya ile ilişkilerini bozacak bir şekilde çağırsa ne olur, çağırmasa ne olur? Yaşamını yıktığımız dokuz yaşındaki çocuğu koruyamayıp, ona sahip çıkanı da mahkum ettikten sonra...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hamasi...   / 18-02-2006
 İki zaaf noktası: Adalet ve İçişleri   / 13-02-2006
 On bin kişiye iş   / 11-02-2006
 Gazeteleri nasıl okursunuz?   / 06-02-2006
 Cinayet ekonomisinde saydamlık tatavası   / 04-02-2006
 Merkez Bankası'nı anlamak ya da anlamamak...   / 30-01-2006
 Döviz-kur-borsa üçgeninde kaybolmak...   / 28-01-2006
 Şemdinli 'sizlere ömür' mü?   / 23-01-2006
 Elektrik Rum icadı mı?   / 21-01-2006
 Şişli'de savcılar var mı?   / 16-01-2006
ALİ KIRCA
Kurtlar ve oğlum...
Bu köşedeki son yazının konusu, aynı...
ERGUN BABAHAN
En iyisi Dışişleri'ni Washington'a bağlamak
1 Mart...
ERDAL ŞAFAK
Ölüme götüren borç
Borcunun altından kalkamayınca ölümü...
MEHMET ALTAN
Irzına geçilen çocuk ve Hamas
Suriye rejiminin üzerinden...
'Aşk' Belçika'yı bölecek mi?
Ülkenin farklı diller konuşulan iki "düşman" bölgesinden iki...
Çamur altından SMS: Kurtarın bizi
Filipinler'de meydana gelen ve bir köyü tamamen yutan toprak...
Bu teklifi kabul edemem: 0-0
Bu teklifi kabul edemem: 0-0
G.Saray, Sivas'ta çok kötü oynadı. Gol pozisyonuna girmekte bile...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu