Danıştay polisin 'izinsiz' arama yetkisini durdurdu
Danıştay, "Yakalama ve gıyabi tutuklama kararı olsa da, özel hayat ve konut dokunulmazlığı ihlal edilemez" dedi.
Danıştay ev ve işyerlerinin, 'kişinin rıza göstermesi halinde' bile hakim kararı olmadan aranamayacağına hükmetti. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, ev ve işyerlerinde her türlü arama için hakim kararı öngörmüş, ancak bu düzenleme "polisin elinin kolunun bağlandığı" gerekçesiyle poliste rahatsızlık yaratmıştı. İçişleri ve Adalet Bakanlarını karşı karşıya getiren yasal sorun, uzun tartışmalar sonunda, istisnai hükümlerle polisin arama yetkisini genişleten bir yönetmelik çıkarılarak aşıldı. İstanbul Barosu'nun açtığı dava sonucu, Danıştay 10'uncu Dairesi, yönetmelikle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buna göre, polis ve jandarma, hakkında gıyabi tutuklama kararı olsa bile, şüpheliye ait bir mekanı, o mekanın adresi belirtilerek verilen mahkeme ya da (acil durumlarda) savcılık kararı olmadıkça, arayamayacak. Yazılı emirsiz aramanın tek istisnasının kolluk tarafından yakalanan kişinin, kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek amacıyla yapılacak olan "üst araması" oluşturduğuna işaret edildi. Kararda, kişi hürriyeti ve kamu güvenliği arasında denge kurmaya çalışılırken, birey ile kolluk arasındaki güç dengesizliğinin, ilgilinin rızasını sakatlayabileceği endişesine dikkat çekildi, "Bu endişeyle rıza müessesesinin bu hakların ihlalini kolaylaştıracağı ve Anayasa ile getirilen korumayı işlevsiz kılabileceği açıktır" denildi.
|