kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Çapkın yalnızlıklar...

Önceki gece, Sevgililer Günü gecesiydi...
Mekânlar günler öncesinden rezerve edilmişti...
Masalar ikili sevgililere rezerveydi...
Üçlü veya dörtlü, kadın veya erkek birliktelikler rağbet görmüyordu...
Kimse dönüp onlara bakmıyordu... Gece sadece karşısındaki sevgiliye odaklanan gözlerin gecesiydi...
Gece etrafla ilgilenenlerin gecesi değildi...
Gece, o masada ya da bu masada neler oluyor, kimler giriyor, kimler çıkıyor, diyen yalnız çapkınlıkların gecesi değildi...
Hayat öyle olanları önceki gece ofsayda düşürmüştü...
Yalnız çapkınlıklara ya da çapkın yalnızlıklara önceki gece suçüstü yapıldı...
Onlar, hayatı ve geceyi yalnız yaşadılar...
Ruhlarını öksüz bıraktılar...
Aşksız ve sevgisiz kaldılar...


Elbette ki çapkınlık güzel bir şeydi...
Kadın ya da erkek için beğenilmek bir zevkti...
Çapkın bakışlar fırlatmak ya da çapkın bakışlara muhatap olmak haz verirdi...
Beğenmenin ve beğenilmenin mutluluğunda, hayat tazelenirdi...
Ego beslenirdi...
Beğenilmenin zevki hissedilirdi...
Varolmanın dayanılmaz hafifliği yaşanırdı...
Ama önceki gece, çapkın yalnızlıkların ya da yalnız çapkınlıkların gecesi değildi...
Önceki gece, gözlerini birbirinden ayırmadan konuşanların, ruhlarını birbirinin içine sokanların gecesiydi...
Onun için 3'lü veya 4'lü kadın veya erkek çapkın yalnızlıklar önceki gece fazla rağbet görmedi...
Hayat onları o gece ofsayda düşürdü...


Çünkü çapkınlık lunaparktaki oyuncaklara benzerdi...
Bindiğinizde, beş dakikalık müthiş bir haz, indiğinizde, hiçbir şey olmamışçasına bir boşluk hissederdiniz...
Dönme dolabın tepesinde zevk ve heyecan duyarken, lunaparkın kapısından hiçbir şey yaşamamış gibi çıkardınız...
Anlık heyecanlar, monoton bir ayrılışla sonuçlanırdı...
Her halükârda heyecanlar birikmezdi...
Hayat lunaparktan çıkışta zenginleşmezdi...
Anlık heyecanlar, anlık monotonluklara dönüşürken, hayat yeni anlamlar kazanmazdı...
Çapkınlık lunaparktaki oyuncaklara benzerdi...
Üstündeyken sonsuz bir heyecan, dışındayken anlamsız bir boşluk hissederdiniz...
Lunapark'ta hayatı biriktiremezdiniz...
Yalnız çapkınlıklar ya da çapkın yalnızlıklarda da hayatı biriktiremezdiniz...
Hayatı biriktiremediğiniz için, Sevgililer Günü'nde yalnızlık biriktirirdiniz...


Yalnız çapkınlar, önceki gece dışarı çıkacak hiç kimseleri olmadığı için yalnız değildiler...
Muhtemeldir ki her birinin biraz zorlasa dışarı çıkaracak mutlak bir refakatçisi çıkacaktı...
Mesele dışarı çıkmak için bulunacak bir refika meselesi değildi...
Mesele, o özel gecede ruhunun içine alabileceğin o özel kişiyi bulma meselesiydi...
Çapkın yalnızlıklar, ya da yalnız çapkınlıklar önceki gece ofsayda düştüler...
Özellikle kadınlar, çapkın bakışlardan tedirgin oldular...
Yalnız çapkınlıkların, sadece yalnızlık biriktirdiğini fark ettiler...
Her halükarda, fırlatılan çapkın bakışlar yerine, ruhuna aidiyet verebileceği bir kişiyi istediler...
Sahiplenilmeyi ve sahip olmayı arzuladılar...
Gece lunapark oyuncaklarına benzeyen yalnız çapkınlıkların gecesi değildi...
Bir geceliğine de olsa, İstanbul'un mekânlarında aşk, lunaparktaki oyuncaklarından daha sahici çıkmıştı...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir aşk hikayesi   / 15-02-2006
 Eski ve yeni kadınlar...   / 14-02-2006
 Sevgisiz günahlar...   / 12-02-2006
 Kadının çalınan hayatları...   / 11-02-2006
 Nihayet gençleşme!..   / 11-02-2006
 Terim'i kovmak itiraftır   / 10-02-2006
 İlhami Paşa'nın evleri...   / 09-02-2006
 Ya Fulya mühürlenirse?   / 08-02-2006
 Pimpirikli küçük burjuva...   / 07-02-2006
 Reina'da dans eden Polat Alemdar!..   / 06-02-2006
REHA MUHTAR
Çapkın yalnızlıklar...
Önceki gece, Sevgililer...
MEHMET BARLAS
Nerede o eski tür mutluluklar?
Genel olarak "Kendini...
EMRE AKÖZ
'Fatmanım bebeğini emzirdi'
İngiltere'de faaliyet...
MAHMUT ÖVÜR
Kim şu Hasan Yeşildağ?
Bir süre önce Türkiye'de ciddi...
SAVAŞ AY
Bir doktor nasıl katil olacak?
112 Acil...
HINCAL ULUÇ
Torinolu kayakçılar ve biz!...
Başlık bana değil, Cengiz...
Marek etme sen!
Marek etme sen!
Cimbom, D.Bakır'a Necati, Ümit, Mondragon, Song ve Saidou'suz...
Diyet-isyen Ulusoy
Diyet-isyen Ulusoy
Haluk Ulusoy, kendisini koltuğa getirenlere diyet ödemeyi sürdürüyor.
Başbakan not iletti Baykal'ın evine çaktı
Unakıtan, hakkında gensoru önergesi veren CHP'ye, Başbakan'ın...
CHP'nin kozu Coşan'lı fotoğraf
CHP Grup Başkanvekili Koç, kürsüden Erdoğan ile Unakıtan'ın tarikat...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu