kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Villada artık ne Eren oynuyor ne de Kont
Köpek, çocuk ve bir trajedi

Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı İncek Mahallesi'ndeki muhteşem villa, 10 Aralık'a kadar iki mutlu aileye ev sahipliği yapıyordu. Villa sahibinin köpeğinin, bekçinin küçük oğlunu öldürmesi bu güzel tabloyu değiştirdi.


Villada artık ne Eren oynuyor ne de Kont

Eren'in babası Suat Erkoca bu olaydan sonra eşiyle Çorum'a döndü. Villanın sahibi işadamı Yaşar Kaplan ise eğitimli köpeğine veda etti. Kaplan "Yüreklere su serpmek için Kont veteriner tarafından uyutuldu" diyor 10 Aralık 2005'te, Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı İncek Mahallesi'ndeki bir villada küçük bir çocuk öldü. Babasının bekçilik yaptığı villanın köpeği Kont'un ısırdığı dört yaşındaki Eren Erkoca ne yazık ki kurtarılamadı.

Memleketi Çorum'dan 11 yaşında Ankara'daki ablasının yanına gelen Suat Erkoca, birçok işte çalıştı. Erkoca, beş yıl önce Selma Kaplan ile dünya evine girdi. Çiftin mutluluğu bir sene sonra aralarına katılan Eren ile daha da büyüdü ama bu mutluluk 10 Aralık 2005'te tam bir drama dönüştü. Yaşar Kaplan ise iki yıl önce yapımına başlanan villası için bir bekçi arıyordu. O sıralarda işadamı Mehmet Doğan'ın yanında çalışan Suat Erkoca'ya da bir bekçi aradığını, yardımcı olup olamayacağını sordu. Erkoca işinden yeni ayrıldığını ve bekçiliğe talip olduğunu söyledi. Yaşar Kaplan ise hiç düşünmeden eski ortağının bekçisini işe aldı. Erkoca eşi Selma ve oğlu Eren ile kısa sürede villanın yanındaki müştemilata taşındı. Sıcak bir yuvaya sahip olan Erkoca ailesi artık çok mutluydu. Bir istedikleri iki olmuyor, tüm ihtiyaçları Kaplan ailesi tarafından karşılanıyordu. Minik Eren ise villanın bahçesinde bulunan güvercin, tavşan ve köpeklerle arkadaş olmuştu. Evin sahibi Fatma Kaplan, Eren'i iki kızından ayırdetmiyor, her şeyi ile bizzat kendisi yakından ilgileniyordu. Aradan bir ay geçti. Her şey yolunda giderken, işadamı Yaşar Kaplan 8 Aralık'ta İstanbul'da bir ayakkabı fuarına katılmak için yola çıktı. Eşi Fatma Kaplan ise hem ev temizliği hem de yalnız kalmamak için Selma Erkoca'yı, Ankara Öveçler'deki evine davet etti. İki günü Fatma Kaplan'ın evinde geçiren Selma Erkoca, villada bekçilik yapan eşinin yalnız kaldığını belirterek geri dönmek istedi. Selma Erkoca, Fatma Kaplan'ın 'bir gün daha kal' ısrarlarını kabul etmedi. Kaplan; Selma ve Eren Erkoca'yı özel aracı ile İncek Mahallesi'ndeki villaya bıraktıktan 15 dakika sonra acı haberi aldı. Tüm ısrarlarına rağmen Selma Erkoca'nın evinde bir gün daha kalmasına ikna edemeyen Fatma Kaplan, o gün yaşananları şöyle anlatıyor:

KEŞKE DÖNMESEYDİ...
"Selma eşinin yanına dönmek isteyince, bir gün daha kalmasını söyledim. Ama eşine yardım etmek istediğini söyledi. Bende ısrarımı fazla sürdürmedim. O gün Eren'in saç tıraşını yaptırmış, üzerine yeni giysiler almıştım. Alışveriş sonrasında da Eren ve Selma ile villaya gitmek üzere yola çıktık. Villanın önüne geldiğimizde Eren araçtan inmek istemedi. Bir süre sonra Selma, Eren'i ikna etti ve araçtan indirdi. Ben de kızımın okuluna gitmek üzere geri döndüm. Okula vardığımda telefonum çaldı. Arayan Suat'tı, 'Abla yetiş, oğlum ölüyor' diye ağlıyordu. Ne olduğunu öğrendikten sonra Eren'i villanın önünde bulanan araca bindirip hastaneye getirmesini istedim. Yolda kendini ambulansın karşılayacağını söyledim. Eren'in bulunduğu araçla, kavşakta buluştuk. Araçtan ambulansa alıp hemen hastaneye götürdük. Suat'ı teselli etmeye çalıştım. Maalesef hastaneye geldiğimizde birkaç dakika sonra Eren'in öldüğü haberini aldık. Hastanede nabzının birkaç kere attığını söylediler. Keşke o gün ısrar edip villaya dönmeseydi. Bilemiyorum, sanki kader onu çağırdı."

İSVİÇRE'DE DE YAŞANDI
Dört yıl önce Bulgaristan'dan getirdiği Kont adlı köpeğini özel eğitmenler tarafından yetiştiren Yaşar Kaplan, "Acı haberi İstanbul'da alınca hemen geri döndüm. Bu kadar akıllı bir hayvanın bir çocuğu öldürdüğüne hala inanamıyorum. Ama 4 yaşındaki bir çocuğun ölümüne neden olan köpeğin yaşamaması gerekirdi. Yüreklere su serpmek için köpek veteriner tarafından uyutuldu" diyor. Bir baba olarak Suat Erkoca'yı çok iyi anladığını belirten Yaşar Kaplan, şunları söylüyor: "Suat ve eşi bir süreliğine memleketi Çorum'a döndü. Onlara her türlü desteği vermeye hazırım." İsviçre'de altı yaşındaki bir Türk çocuğu da üç pittbull cinsi köpeğin saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Bu köpeklerin ülkede yasaklanması için büyük bir kampanya başlatılmış, olaydan sonra üç pittbull da uyutulmuştu.

Enis YILDIRIM

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-1
 Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-2
 Hintli simyacı
 Bu film "çuval"dan beter
 Jean Calvin ve Kalvinizm
 Kırklareli'nde beş Yahudi kaldı
 KAŞ'tan Topkayı Sarayı'na transfer
 Sivil ölüme mahkum
 Kuradan tüp bebek çıktı
 Batman'da intiharlar hortluyor mu?
 Yalnızlık ve hüzün de öldürür
 Hem şiirde hem hayatta onu izindeydi
 Adadan doğan parlak yıldız
 Milyon dolarlık evinden eski parasız günlerine bakıyor
 Kafası karıştı, konsantre Kur'an-ı Kerim'i yazdı
 Operacı Deniz nasıl canlı bomba oldu?
 ABD ile İran'ın nükleer dansı
 Kapatılsın mı?
 Kalimerhaba Side
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Kadın uyudu adam çaldı
Kadın apartmanın önüne geldi,...
MEHMET ALTAN
Vapurlar, martılar, simit
İçinden deniz geçen kent,...
ÖNCEL ÖZİÇER
İtiraf: Çuvalladım!
Geçen hafta başrolünü oynadığı...
Tüm yolcuları business class
Tüm yolcuları business class
Eğer kıtalararası lüks bir seyahati arzuluyorsanız, Zürih, Düsseldorf...
Gençler de yaşlılar da aynı 'Şefkat Yurdu'nda
Gençler de yaşlılar da aynı 'Şefkat Yurdu'nda
Türkiye'nin sanat ve kültür hayatına önemli isimler kazandıran...
Kendinize güvenin herkes sizi beğensin
Başımıza gelen her şey için hayatı suçluyoruz. Başkalarının kendi...
Anadolu'nun en şık tatlısı: Aşure
Geçtiğimiz Perşembe, "Muharrem Ayının 10. günü" idi. Yani Aşure günü! "Nevruz...
Taşköprü yerine Çin sarımsağı almayın
Türkiye, dünyayla kıyaslandığında ürettiği ürünlerin tescili konusunda çağın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.