kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fransa'da resmi davetler
Fransa'da resmi davetler

Malumunuz, son zamanlarda basında resmi davetlerin "mebzul miktarda" sözü ediliyor, kimi zaman resepsiyonlar bir devlet sorunu haline bile dönüşebiliyor. Ben de geçen hafta Avrupa'nın en ağır protokollü devletinin iki ayrı resmi davetine katılınca, bu "havalı durumu" aktarmaya karar verdim. Fransa Dışişleri Bakanı Douste-Blazy yeni yıl davetini Bakanlığın görkemli salonlarında verdi. Nadide orkidelerle dolu devasa vazoların arasından geçerek vardığımız salonda Bakan, tam vaktinde kürsüye çıktı ve konuşmasına basın özgürlüğünün önemini anarak başladı. Ardından Avrupa Birliği'ne geçti. AB'nin birçok konuda ortak bir politika geliştirmemesini eleştirdi. Bu arada genişlemenin yarattığı endişe anlatılırken, her ne kadar direk olarak adı geçmese de, sözkonusu ülkenin Türkiye olduğu gayet iyi anlaşıldı elbette! Savaş, terörizm, dünya sağlığı gibi uluslararası diplomasinin ortak dertlerini de deşen Bakan konuşmasını Heraklit'in bir sözüyle bitirdi: "Umutsuz durumlarda bile umut etmeyi öğrenemezsen, hiç bir şey elde edemezsin."

KÜLTÜR BAKANI İNŞAATTA
Fransız Kültür ve İletişim Bakanı ise yılbaşı resepsiyonu için henüz açılmamış bir mekanı seçmiş ve bunu davetiyede belirtmişti. Buz gibi bir şantiyeye gideceğimizi anlayarak sıkı sıkı giyinip icabet ettiğimiz mekanda, insanların yiyip içip kıyafet göstermek için değil, gerçekten yeni açılacak bir müzenin mimarisini görmek için (sivri topuklarla değil, koca botlarla) oraya gelmiş olduklarını gözlemleyince, bizdeki bazı açılışları hatırlayıverdim: Hani o kimsenin duvarlardaki tablolarla ilgilenmediği davetler nedense aklıma düşüverdi! Fransız sanat dünyasının tüm ünlü isimlerinin koca paltolarla hazır bulunduğu toplantıda, Kültür Bakanı De Vabres bundan sonraki yıllarda da davetlerini inşaatlarda vermeyi umduğunu söylediçünkü bu, yeni açılacak mekanların müjdesi demekti! Bakan, "Dünyanın vahşileşmesine karşı kültürü korumalıyız" diyerek kültür ürünlerinde piyasa koşullarının geçerli olmaması gerektiğini anlatırken birden, kalabalığın çeşitli yerlerinden protesto sesleri yükselmeye başladı. Defalarca davetiyelerimizi kontrol eden sıkı güvenliği nasıl yarıp içeri sızdığı anlaşılamayan birkaç genç, sanatçıların sosyal haklarının korunmadığını haykırmaya başladılar. Konuşmasını şaşkınlık içinde kesen Bakan, "İzin verirseniz o konuya da geçeceğim" dese de, gençler dakikalarca susmadılar ve korumalar harekete geçti. Bu sırada gazetecilerin görüntü almaya başladığını gören Bakan korumalardan kimseyi tartaklamamalarını isteyince, gençler dışarı çıkartılmadılar ve protestolarına daha da yüksek sesle devam ettiler. Bizim gibi, demokrasiye geçişinden bu yana tutarlı bir kültür politikası yaratmayı başaramamış bir ülkede bile hayret uyandıracak bir "itiş kakış" yaşanan davette Kültür Bakanı'nın bir cümlesi özellikle dikkatimi çekti: Aynı zamanda basından da sorumlu olan Bakan, çekilen her fotoğrafın ve filmin, bir ülkenin imajını ne kadar çok etkilediğini, dolayısıyla turizm sektörünün çöküntüye uğradığını ve bunun işsizlik yarattığını hatırlatarak fotoğrafçı ve kameramanlardan yaydıkları görüntülere dikkat etmelerini istedi. Kısacası, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resepsiyon nezih bir şekilde biterken, Kültür Bakanı'nın davetinde arbede yaşandı. Malum, diplomasinin kanı soğuk, sanatçıların kanı ise deli akar! Her iki resepsiyonun da, nadide çiçeklerden oluşan buketlerle süslü, son derece zevkli büfelerle bittiğini de belirtmeliyim elbette. Ne de olsa davetli takımını hoş tutmak lazım ki dedikodu olmasın.

Sedef Ecer

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Çin astrolojisinde 2006 köpek yılı
 İki ters bir düz örün keyfiniz yerine gelsin
 Baharın modası kıştan belli olur
 Çeyrek asırdır ölümü fotoğraflıyor
 20 yıldır saçım kısa köyde fönlü gezilmez
 Alışveriş bahane eğlence şahane
 İç çamaşırı imparatorunun ardındaki sır
 Nişantaşılı duman altı olmayacak
 Osmanlı'nın enerji santrali artık kültür dağıtacak
 Aslında keramet yatakta
 Felaketten bile para kazanıyorlar
 Kiliseye itibarı iade ediliyor
 Çiçek Pasajı'ndaki Demciler Akademisi
 Servete mal olan saatler
 Köpeğinize kurabiye ödülü
 Eminem rekora koşuyor
 Satır arasında kalanlar
 Stil
 Vitrin
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Eş durumundan...
Biri türban takıyor, öteki başı açık...
SUNAY AKIN
Kar yağıyor
Kış, beyaz bir oyuncaktır çocukların...
SEDEF ECER
Küçük kadının hatırlattıkları
Onu ilk kez yakından...
ALİ POYRAZOĞLU
Kardan adam faciası
Apartmanın alt katında oturuyorum,...
FİLİZ AKIN
Çocuklar ve geleceğimiz
Mustafa mıydı adı? Bütün gece...
Günde 7 milyon kişi dışarda yiyor
Endüstriyel mutfaklarda pişen yemekler ile evlerimizdekiler arasındaki farkı...
Rakının mezesi sohbettir
Ünlü oyuncu Selda Alkor, özel günlerinde rakı içmeyi sevdiğini söylüyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.