kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
  » Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Van'a otlu peyniri için bile gidilebilir

Doğal ve tarihi zenginlikleriyle ilgi toplayan Van'ın yemeklerinde çeşit çeşit otların yeri önemli. Otlu peynirin, eşkili ve inci kefalinin tadına bakmak için bile bu olağanüstü yöreye gitmeye değer.

Van Doğu'nun ot cenneti
Doğal ve tarihi zenginlikleriyle ilgi toplayan Van'ın yemeklerinde çeşit çeşit otların yeri önemli. Otlu peynirin, eşkili ve inci kefalinin tadına bakmak için bile bu olağanüstü yöreye gitmeye değer.

Yüzüklerin Efendisi filmlerini biliyorsunuz. İnsanın soluğunu kesen görüntüler, filmin çekildiği Yeni Zelanda'yı bir anda dünyanın en önemli turistik hedefleri arasına kattı. Yerkürenin en ücra köşesinde olması, uzaklığı nedeniyle en pahalı uçak biletlerinin bu ülkeye kesilmesi, Avrupa ve Amerika'dan buraya uçmak isteyen turistlerin hevesini hiç kırmıyor, turizm giderek gelişiyor. Oysa biz de etkileyici görüntüler açısından Yüzüklerin Efendisi'ne daha da uygun dekor oluşturabilecek, ancak pek çoğumuzun farkında olmadığımız bir doğa cennetine sahibiz: Van yöresi... Daha uçakla o koskoca deniz boyutlarındaki göl üzerinden alçalırken, manzaranın görkemi insanın başını döndürüyor. Gölün rengi hiçbir denizimize benzemiyor ve üstelik günün her saati, suyunun özelliğinden, havanın açık ya da bulutlu olmasından da kaynaklanan bir mucizeyle, göl, mavi, yeşil ve morun en güzel tonları arasında renk değiştiriyor. Van, çevresi 3 bin metreyi bulan ulu dağlarla çevrili, denizden 1640 metre yükseklikte bir çanakta yer alıyor. Dağlarkar ve yağmuru tutuyor. Dolayısıyla yılın ortalama 120 günü güneşli geçiyor. Van Gölü üzerindeki Akdamar adasında yer alan tarihi manastır kalıntıları, yaklaştıkça insanın içini titretmeye başlayan gümbürtüsüyle muhteşem Muradiye Şelaleleri, 3 bin yıl öncesi Urartu dönemine uzanan Çavuştepe Kalesi, Van'a 60 kilometre uzaklıktaki kartal yuvasını andıran Hoşap Kalesi, otomobille kolayca günübirlik gidilip dönülebilecek Doğu Beyazıt'taki dillere destan İshak Paşa Sarayı hakkında ayrıntılara girecek değilim. Bu köşenin konusu lezzet. Dolayısıyla, bu yazıda konumuzun dışına pek çıkmamam gerekiyor. Van'ın, yemek meraklıları için de önemi büyük. Öncelikle Ege bölgesi ile Van yöresi ortak bir özelliğe sahip. Ülkenin en batısı ile en doğusunun bu ortak yanı yenilebilir otların zenginliği ve yemeklerde bu otların kullanımı. Az önce değindiğim iklim ve doğa koşulları, Van'ı Doğu Anadolu'nun diğer kesimlerinden farklı kılıyor. Mevsimlerinde Van çanağında bir bölümü yalnızca buraya özgü otlar yetişiyor ve yöre halkı bu otları özelliklerine göre değerlendirmeyi çok iyi biliyor. Özelliklerinden kastettiğim, bu otların bir bölümü çiğ olarak fazlaca tüketildiğinde zehirli etki yapabiliyor. Halk bu otları ya hafif salamura ederek, ya haşlayıpsuyunu dökerek zararsız hale getirdikten sonra yiyor. Kimileri hastalıkların tedavisinde kullanılıyor, bir bölümü doğrudan tüketilirken bir kısmı da gıda maddelerine katılarak değerlendiriliyor.

BU PEYNİRDE 60 ÇEŞİT OT VAR
Van bölgesi otlarının yoğun biçimde bir araya geldiği en önemli yiyecek otlu peynir. Bu güzelim peynirde yaklaşık 60'a yakın bitki türü kullanılıyor. Bir peynirde bu otların en az 20- 25'i yer alıyor ve bunlar peynire lezzet dışında besin değerini artırmak, sindirimi kolaylaştırmak, insan sağlığına zararlı mikroorganizma faaliyetlerini frenlemek amacıyla katılıyor. Bugün modern bilimsel imkanlarla saptanan bu özellikleri yüzlerce, hatta binlerce yıl önceki üreticilerin gözlem ve sezgileriyle tespit etmeleri, gerçekten etkileyici. Her ne kadar otlu peynir ülkemizin birçok bölgesinde aynı adla üretilse de kuşkusuz kendi mikro kliması içinde yapılanlar bunların arasında en lezzetlisi, en mükemmeli. Yörede en iyi otlu peynirler ise Gevaş ilçesi, Görentaş beldesi ve civarında ve yalnızca koyun sütünden yapılıyor. Çatak soğanı, düğün çiçeği, yöresel adlarıyla sirik, sirmo, mendo, heliz ve özellikle de kenger, peynir yapımında kullanılan otlardan. Çoğu otun Latince isimleri dışında Türkçe'de adı bile yok. Yöre halkıbunların hepsini tanıyor, biliyor ve gerektiği biçimde kullanıyor. Van yemeklerinde de tahmin edebileceğiniz gibi, otlar bol bol yer alıyor. Örneğin her fırsatta keyifle içtiğim ayran aşı dövme buğday, yoğurt, kıyma, un, nohut ve yumurta dışında ıspanak, evelik, pazı, yabani sarmaşık, yarpuz, kişniş otu ve soğan içeriyor. Kavurma, mercimek ve ayva ile yapılan "ayva yemeği", yine kavurma, evelik otu ve erik pestili ile pişirilen "eşkili" gibi meyvelerin kullanıldığı yemekler de var. Van Gölü sodalı bir su. Burada başka göl ya da ırmaklarda bulabildiğimiz hiçbir balık türü yaşamıyor. Sadece Van Gölü'ne özgü bir balık var; inci kefali. Van gölüne açılan tatlı sularda yumurtadan çıkıp belirli bir boya geldiğinde Van gölüne ulaşıyor, burada önce ırmak ağızlarında sodalı göl ortamına alışıyor, sonra göle dağılıyor. Boyu irice bir istavriti pek geçmeyen bu balıklar yumurtlama zamanında tekrar dünyaya geldikleri akarsuya tırmanıyor, burada yumurtalarını bırakıp ölüyorlar.

KAHVALTI BURADA BAMBAŞKA
İnci Kefali çok kılçıklı bir balık. Tuzlanmış halde saklandığı gibi tandırda ya da fırında da pişirilip yeniyor. Ancak klasik pişiriliş biçimi, balığın içi ayıklanmadan, olduğu gibiızgara edilmesi. Sonra tabakta karnının üstüne oturtuluyor ve balığın eti sırtından bıçakla iki yana doğru kılçıklardan sıyrılarak açılıyor. Bu şekilde balığın iç organları, onları kavrayan ince karın kılçıkları ve sırt kılçığı yerinde kalırken, yenilebilir fileto hiç kılçıksız tabağa devriliyor. Genellikle Anadolu'nun birbirinden güzel yemekleri ancak evlerde yenir. Bunun bir istisnasını Van'da buluyorsunuz. Özel İdare 19. yüzyıl Van evlerinin bir kopyasını Van Kalesi'nin hemen altına yaptırmış. Burası orijinal malzemelerle döşenmiş ve yöre yemeklerini çok iyi bilen Sanal Hanım'a da evin mutfağı teslim edilmiş. Onun Van yemekleri tadılmaya değer. Van'da bir başka lezzet durağı da özellikle Siirt yemekleri ile tanınmış Aşiyan ev yemekleri lokantası. Kazım Karabekir Caddesi'ndeki bu lokantayı emekli memur Beşir Mahtav ve eşi açmışlar. Pırıl pırıl, tertemiz ve güzel yemekleri var. Van'da mutlaka uğranması gereken bir yer de Eski Sümerbank Sokak'taki kahvaltı salonları. Van'a özgü özel dükkanlarda kahvaltı etme geleneği 1946 yılında başlamış. Seher Kahvaltı Salonu'nun sahibi Veysel Timur ise sokağın en eskisi. 1950'den beri her sabah saat 4'te dükkanını açıyor. Çörek içi, kavut, murtuğa gibi unya da buğdaydan kavrulup tereyağı ile karıştırılmış, ekmeğe sürülüp üzerine bal ve reçel dökülerek ya da üstüne yumurta kırılarak yenen kahvaltılık malzemelerin yanı sıra nefis süt ve yoğurt kaymağı, yayla balı, çeşit çeşit reçeller, başta otlu peynir olmak üzere değişik yöre peynirleri, zeytinler, sucuklu, kavurmalı yumurtalar, yayık tereyağı ile kahvaltı sofrası donatılıyor. Bunların yanında ya da üzerine bardak bardak çay içiliyor. Kuşkusuz her otelde zengin bir kahvaltı büfesi var. Ama bu sokakta kahvaltı etmenin keyfi ve lezzeti bambaşka. Akşam inci kefali yemek ve güneş batışını izlemek isterseniz, feribot iskelesinin hemen yanı başındaki Vanspor tesislerinin üst katı çok uygun bir mekan. Buradan güneş gölün karşı kıyısındaki volkanik Süphan Dağı'nın ardından battığında, ortaya çıkan silüet, Kenya'daki Klimanjaro Dağı'nın dillere destan görüntüsüne meydan okuyacak güzellikte. Van hakkında da bu yörenin yiyecekleri ile ilgili olarak da anlatılacak daha çok şey var ama yerimiz bu kadar. Uçakla iki saatlik mesafedeki İstanbul'a geri dönerken, kendi adıma böyle muhteşem bir ülkenin vatandaşı olduğum, böylesine güzel yörelere "vatanım" diyebildiğim için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
DİĞER TURİZM HABERLERİ
 Prag
 Fransa
 Firavunların gizemli ülkesi Mısır
 Kayak Cennetleri
 Valsin ve şinitzelin başkenti Viyana
 Paris'te güneşli bir hafta sonu
 Düşler beldesinde balonlu keşif turu
 Her yaşa her zevke yurtdışı tatili
 Halka açık 'fondue' tadında demokrasi
 Bu kente gitmek için elinizi çabuk tutun
 New York'tan en yeni haberler
 Pamukkale
 Küçük kasabada büyük tatil keşfi
 Bördübet'ten geçiyor
 Yeşilin şehri Rize'yi siz de keşfedin
 Venedik'te gökyüzü öylesine maviydi ki
 Tatilde nasıl beslenmeliyiz?
 Marmaris'in yeni gözdesi Kumlubük
 Macahel'e bulutlararası yolculuk
 Ordu'dan Sarp'a doğru
 Deniz, güneş ve tarih!..
 Ölmeden önce yapılması gerekenler
 İsviçre'nin masal vadilerinde gezi
 Hanoi'de gezi ve alışveriş
 Talimhane yeniden doğdu
 Van keşfedilmeyi bekliyor
 Denizin özel dilini keşfedin
 Huzur arayana taze 'nefes'
 Kongre turizmi canlanıyor
 Bu yazı çiftlik evinde geçirin
 Bu yaz herkes Alaçatı'da
 Çeşmeli turizmciler bindiği dalı kesiyor
 Bu vahanın hayaliyle yol aldık
 Türk oteline ABD tanıtımı
 Bu oteller özel tasarım
 Aşk gemileri artık 5 yıldızlı otel gibi
 Ada sahillerinin sakinleri
 Hangi ay nereyi görmeli?
 İstanbul'un balıkçı köyleri
 Karaburun lezzet beldesi gibi
 Türkiye'nin gizli cennetleri
 Ege adalarında güneşe doğru bir yolculuk
 Taşa işlenen uygarlık
 Tunus
 Türkiye'nin efsanelerini biliyor musunuz?
 Erciyes
 İtalya
 İspanya
 Yunanistan
 Dubai
Ülkeler Rehberi
  • Kodlar / Para Birimleri
  •  
    Telefon Rehberi
  • Şehir Kodları
  • Otobüs Terminalleri
  •  
  • Otobüs Firmaları
  •  
  • Havayolu Şirketleri
  • Havalimanları
  • Denizyolları
  • Devlet Demiryolları
  • Araç Kiralama
  • Acenta Endeksi
     
    En özel oteller
    Şık, rahat ve özenle dekore edilmişler... Restoranları çok seçkin, servisleri mükemmel. Bu otellerde bir kez kalmak rüya gibi...
    En resort oteller
    Uzakdoğu'da Tanrılar adası diye bilinen Bali'ye ya da Amerika'nın sahil cenneti Florida'ya gitmek isterseniz...
    En romantik oteller
    Tekne ile ulaşılan saraylar, okyanusa bakan konforlu çadırlar, deniz üzerinde bungalovlar...
    En huzurlu oteller
    Dünyanın en prestijli otel gruplarından Aman, AKKA grubunun ortaklığıyla 2006'da Göcek koyundaki bir tepede...

    Fethiye'de bir dağ evinde
    Sırtını dağlara yaslamış, geniş vadiye bakan The Mountain Lodge yan yana üç evden oluşuyor. Bir yandan dinlenip bir yandan da antik...

    İspanya'da bir otel
    Ribera del Duero'daki Parador Lerma Oteli İspanya'nın medarı iftiharı. Aslında burası şehrin düküne ait...
     
        Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
    Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
    Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
       
        Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
    MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
    Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu