Namaz nasıl kılınır?
İstanbul Subaşı Camisi, geçen cuma Türkiye'de daha önce görmediğimiz bir ibadete sahne oldu. Takvim gazetesinin dün manşetten yayınladığı fotoğraf, yan yana saf tutmuş kadın ve erkekleri gösteriyordu. Cuma günü Subaşı Camisi'nde bir araya gelen kadınlı erkekli grup, kadınların başları açık, elleri ojeli olmasına karşın omuz omuza namaz kıldılar. Cemaatin bu davranışı, önümüzdeki günlerde din adına konuştuğu iddiasında olan sayısız gazete ve yazar tarafından eleştirilecek. Benzer bir eylem daha önce Amerikalı Müslümanlar tarafından gerçekleştirildiğinde, kıyamet kopmuştu. Ancak gerçek şu ki İslam'daki mevcut dini yapılanma, liberal bir hayat tarzı sahibi olup da dini yaşamak isteyen insanlara hayat alanı tanımıyor. (Burada gereksiz siyasi anlamlar yüklenen "laik" ya da "çağdaş" lafları yerine "liberal" yaşam tarzı diyorum.) Başı açık kadınlar, camilerde hoş karşılanmıyor . Birçok yerde cemaatler muhafazakâr olmayanlara düşmanca davranıyor. "Başını örtmüyorsa gelmesin" anlayışı hâkim. Çünkü, Kuran'da tarif edilmemiş olmasına karşın birçok ibadet yüzyıllık gelenekler çerçevesinde kemikleşmiş şablonlara sıkışmış. Ancak Türkiye'de ve Batı'daki Müslümanların bir kesiminde değişim arzusu var. Buna ister "reform" deyin ister açıklık. Başı açık kadınlar, namaz kılmak istiyor. Kadın-erkek birlikte yaşayan, otobüse binen, lokantaya giden insanlar, yaşamlarında dine yer açmak istiyor . Çok mu garip? Sosyete beş yıldızlı otellerde hatim indiriyor, Mekke'ye hac turları düzenliyor. Ramazanda blucinli kızlar oruç tutuyor. Erkekler, eşleriyle birlikte camiye gidebilmeyi özlüyor. Bunlar anlaşılabilir istekler. Bu insanları ille de dışlamanız mı lazım? Tabii itirazın kaynağı, dini dogmaların şu ana kadarki yorumlanış biçimi. Ancak konuyu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu'na sorduğumda, etraftaki hoşgörüsüz tavrı dengeleyen bambaşka, aydınlıkçı ses duyuyorum. Bardakoğlu ne zamandır insana " İslam dünyası ve Türkiye için bir şans " dedirtecek ölçüde kucaklayıcı ve "Avrupai" bir liderlik sergiliyor Diyanet'te. Dün, Subaşı Camisi'ndeki namazla ilgili aradığımda, din ve ibadetlerde farklılıklar konusunda uzun uzadıya sohbet ediyoruz. Diyanet " Kadınların başı açık namaz kılması dini açıdan doğru değil " görüşünde. Bardakoğlu, doğrudan Subaşı olayında yorum yapmak istemese de "İslam'da ibadet alanında farklı yorumlara izin olmadığı"nı hatırlatıyor. Ancak benim yüreğime su serpen, sözlerinin içeriği değil anlayışlı üslubu. "Bize sorarlarsa dinen doğru değil deriz; ama müdahil olmayız, engellemeyiz" demeye getiriyor. "Çıksın bu kafirler camilerimizden" de diyebilirdi ama demiyor. Tasvip etmemesine rağmen... Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'na başı açık kadınların kendilerini camilerde ne ölçüde dışlanmış hissettiği konusunda içimizi döküyoruz. " Haklısınız, kadınları, aydınları, entelektüelleri camilere çekmeliyiz " diyor.
|