Arınç Çankaya'ya çıkarsa

Bu hafta TBMM Başkanı Bülent Arınç'dan iki enstantane var akılda kalan. Biri, Meclis'te iç tüzük değişikliği için Başbakan Tayyip Erdoğan'a yaptığı ziyaret. Nedense iki siyasetçinin de yüzü asık. En azından ekranda böyle gözüküyor. Ardından Arınç, vücudunu 45 derece döndürerek kameralara uzunca bir süre iç tüzük teklifini anlatıyor. O anda Başbakan'ın suratındaki donuk ifadeyi okumak ise, imkansız.
İkinci sahne de Cuma akşamı Kanal 7'de Mustafa Karaalioğlu'nun sunduğu "İskele Sancak" programından. Yeni Şafak'ın genel yayın yönetmeni, Arınç'a herkesin aklında olmasına rağmen kimsenin dillendiremediği "Çankaya" sorusunu yöneltiyor: "Başbakan istemezse Çankaya'ya çıkmayı siz aday mısınız?"
Arınç, bu soruyu "Gün geldiğinde konuşuruz" gibisinden geçiştiriyor. Böylece net bir biçimde aday olabileceğinin sinyalini veriyor.
Ardından Karaalioğlu, Çankaya'da kiracı olmak için ortaya atılan "eşinin başı açık olmalı" gibi kriterlere değiniyor. Meclis Başkanı'nın tepkisi sert oluyor: "Eşi başörtülü mü olur, boyu kısa mı olur, şişmanzayıf mı gibi nitelendirmelerle Cumhurbaşkanı seçilmez. (...) Ben bunun somut örneklerinden birisiyim. Milletvekili olmuşum, basın 'başkan olamazsın eşin başörtülü' diyor. Anayasa'da yok, babayasada hiç yok. Ben Anayasa'nın istediğini istiyorum. Yazılı olmayan bir şey varsa ben ona bağlı değilim!"
Arınç'ın Cuma geceki sözleri de, ne zamandır medyadaki 2007 spekülasyonlarında adı geçmeyen Meclis Başkanı'ndan partideki ağırlığını hatırlatan önemli açıklamalar.
Tayyip Erdoğan'ın 2007'de Çankaya'ya çıkmak yerine "partinin başında kalmayı" yeğlemesi durumunda Bülent Arınç ismi bu makam için gündeme gelecektir. AK Parti çevrelerinde bu duruma "Arınç faktörü" deniyor.
Gerçi Çankaya planlarının en yakın çevresiyle bile paylaşmayan Tayyip Erdoğan'ın sonunda neye karar vereceğini şimdiden bilmek imkansız. Arınç da yakın çevresine "Cumhurbaskanlığı konusuna asla bir talebim yok, olmayacaktır da. Tayyip Bey'in hakkıdır. Onun sayesinde parti bu noktaya gelmiştir" diyor. Ancak Erdoğan Çankaya'yı istemezse, Meclis Başkanı'nın adaylığı gündeme gelecektir.
Aslında parti parti içinde bir kesim, bir süredir Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasının "partiyi böleceği" görüşünü dillendirmeye başladı. Bu teze göre, en azından bir süre daha mevcut yapının muhafaza edilerek Başbakan'ın Başbakan kalması, Çankaya'ya Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener, Vecdi Gönül ya da Mehmet Aydın gibi "hükümetle uyumlu çalışacak" birinin çıkması, partinin kurumsal yapısı için faydalı. Öyle görünüyor ki Erdoğan Çankaya'ya çıkmayacaksa, 2007'de en fazla duyacağımız isimlerden biri de Bülent Arınç olacak.
Gene Cuma gecesine dönersek... Meclis Başkanı İskele Sancak'da Erdoğan'ın aday olmama durumunda partinin "tek aday" belirlemesine karşı çıktı. AK Parti önümüzdeki aylarda il kongreleri, eylülde büyük kongreye giderek yeniden şekillenecek. Erdoğan Başbakan kalacaksa, parti içinde Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener gibi ağır topların ismi yavaş yavaş Çankaya için anılmaya başlayacaktır...