kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Devenin neresi...

Yanlış hesaplanmış.
O kadar.
Yanlış hesaplanmış ve o yüzden erken tahliye edilmiş.
19 yıl 1 ay cezaevinde kalmasına rağmen 20 yıl gösterilmiş.
İtalya'daki süreyi buradakiler böyle yuvarlamış.
Bu tür olaylar şöyle anlatılır:
"Hesaplandı..."
"Gösterildi..."
"Belirlendi..."
"Yanlış yapıldı..."
Öznesizdir.
Kişisizdir.
Kişiliksizdir.
Eğilimsizdir.
Cansızdır.
İnsansızlaştırılır; o insanın savcı, hakim, polis, asker, katip, her neyse bir insan olarak yanlışlarından, doğrularından, eğilimlerinden, zaaflarından, etkilenmelerinden, duyarsızlıklarından yahut duyarlılıklarından kopartılır.
Esası şudur:
Birileri bir şeylerin bir an önce olmasını istemiştir.
Nasıl kimimiz, kimi cinayetleri, katliamları öfkeyle de olsa hafızamızda sıcak tutmaya çalışıyorsak, bazen kısık ateşte tutup bazen kaynatıyorsak...
Başka birilerinin bağlantıları, hafızaları, borçları, diyetleri, hesapları da hep sımsıcak.
Onlar sadece akrabalar değil.
"Akbabalar" da var.


Başkaları da öyle salınmıştı.
Bu yanlış hesaplama genellikle hep benzer kişiler ve kişiliklerde olur; genellikle "devlet için de kurşun atıp yediği" iddiasındakilerdir.
Biliyoruz, öyle çok da boş bir iddia değildir.
Kurusıkı da değildir. Doludur. Dolu olmuştur. Boşaltılmış, tekrar doldurulmuştur.
"Dışarı"ya çıkmak, çıkartmak belli anlarda sadece özlem değil, elzem de olmalı. Tekrar içeri girilse bile, aradaki süreye, kimi hesapları gözden geçirmek, kimi kartları yeniden dağıtmak, kimi dilleri yeniden rendelemek, bazen sırt sıvazlamak, bazen sırttan vurmak için ihtiyaç duyuluyor olmalı.


İnsanların ömrü adalet duygusunun peşinde koşmakla geçer.
Aynen, insanların çoğunun aynı anda adalet duygusunu köreltmekle, başkaları için zehir zıkkım hale getirmekle uğraştıkları gibi.
İkincilerin terörist, gaspçı, hırsız, uğursuz, mafya vesaire olanlarını bu isimleriyle biliyoruz zaten.
Lakin, ikinciler içinde en oturaklı grubu hakikaten en yüksek oturaklı biçimde adalet duygusunu kemirenler oluşturur.
Onlar karşımıza bizzat adalet tesisinin temel direkleri olarak çıkarlar; direk esastan bir kazık olarak bizi bizzat şeyedene kadar uyanmayız.
Tabii bir parti adı da olabilir o nevi adalet, ama şart değildir; hukuk makamı, emniyet şeyi, güvenlik şusu filan da olur.
Ülkenin en azından alt kademe polisi de, askeri de, tabiri caizse, ekonomik açıdan sürünür. Devlet ve adalet onların birer insan olarak, diğer güçsüzler gibi tamamen, korumasız, dayanaksız, takatsiz, örgütsüz, boynu eğik, kul köle pozisyonunda bırakmakta beis görmez.
Lakin aynı yoksul polis bir çocuk öldürdüğünde, sosyal güvencesi belirsiz, geleceği karanlık, koskoca adamken kaderi genç bir subayın iki dudağı arasında bir uzman çavuş yahut astsubay meydanda birini öldürdüğünde, yeter ki bu "görevin bir uzantısı" sayılsın; melekler sökün eder.
"Adalet duygusu" iyidir, hoştur da, itiraf edin ki, genellikle "yanlış hesap"tır.
Yanlış hesaplanır.
Siz de muhtemelen hep yanlış hesapladınız.
Çünkü, tahmin edeyim, gerçekten çok fazla istemediniz adaleti.
Hele başkaları, hele hele ötekiler için... Neredeyse hiç mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Uzun lafın kısası   / 19-01-2006
 Yaşanmış ve öldürmüş hayat hikâyeleri   / 18-01-2006
 Askeri cezaevinden askeri darbeye   / 17-01-2006
 Yarım hikâye   / 11-01-2006
 Cennet de bizim cehennem de!   / 10-01-2006
 Mesele kapatılmıştı!   / 09-01-2006
 Kuşlar dile gelse...   / 08-01-2006
 Zatürree kafalar!   / 06-01-2006
 Ellerinde el parası!   / 05-01-2006
 Hadi gayri!   / 04-01-2006
YILMAZ ÖZDİL
Serpil'i Ağca'nın mı öldürmesi gerekiyordu?
Mehmet Ali...
UMUR TALU
Devenin neresi...
Yanlış hesaplanmış.
O kadar.
FATİH ALTAYLI
Yazarlar ve veda
Bu hafta iki yazarımız Sabah okurlarına...
ERDAL ŞAFAK
Seçim ve erken seçim
Erdoğan dün tekrarladı: "Milletimiz...
'Artık İran'la müzakere etme vakti geçti'
Nükleer sancı sürüyor... İran, "Uzlaşalım" çağrısı yaptı. Ancak ABD...
Gaz krizinden sonra bu kez de 'et' misillemesi
Rusya'nın gaz fiyatını ikiye, misilleme olarak Ukrayna'nın da üs...
Her şeye rağmen Ulusoy başkan
Her şeye rağmen Ulusoy başkan
Futbol Federasyonu'nun başkanı 1.5 yıl aradan sonra yeniden Ulusoy...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu