kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Sadakatsiz...

Kim bilir ne kadar zaman oldu bu kelimeyi kullanmayı?..
Kim bilir ne kadar süre doldu bir kadına ya da bir erkeğe sadakatsiz diye sövmeyeli?..
Kim bilir ne kadar oldu sadakatsiz kelimesi artık hakaretten sayılmayalı?..
Kim bilir ne kadar oldu sadakatsizlik hayatın içine gireli?..
Hayatın içine girdiğinden sözcük olarak anlamını yitireli?..


Bir zamanlar çok ev yıkılmış mıdır sadakatsizlik kavramı yüzünden acaba?..
Çok ocak sönmüş müdür, sadakatsizliği yaşayan eşler arasında?..
Çok kızılıp intiharlara bile sürüklenilmiş midir sadakatsizlik karşısında?..
Şimdi hayatın basit bir parçası mı olmuştur sadakatsizlik aslında?..


Bir sevgiliyle yemek yemekten korkar mı oldum?..
Bir buluşmada bir zil çalacak diye ürker mi oldum?..
Ceplere düşen mesajlardan mı, haberdar oldum aşklardan?..
Buluşmalarda, çalan telefonlardan mı öğrendim sadakatsizlikleri?..
Kendi telefonlarımdan değil, karşı telefonlardan mı korkar oldum?..
Çalmasın diye kendime değil, başkasına duacı oldum?..


Hayatlar mı değişmiştir ki, sadakatsizlik bu kadar sıradanlaşmıştır?..
Sadakatsizlik mi değişmiştir ki, hayatın içinde bu kadar uluorta yapılır olmuştur?..
İnsanlar mı değişmiştir ki, sadakatsizlik artık deprem yaratmamaktadır?..
Yoksa deprem yaşaya yaşaya, insanlar mı depremi yaşamaz ve konuşmaz olmuşlardır?...
Hepsi hepsi, bir futbol maçının skorunu andıran sadakatsizlik, nasıl olmuş da basketbol maçına dönüşmüştür?..
Üçlükler atılmaya başlanmış, "feyk"ler, "jump-shot"lar, turnikeler sıradanlaşmıştır...
Gollerin azlığı, basketlerin çokluğuyla nasıl "replace" edilmiştir?..
2-0 biten bir futbol maçının golleri nasıl tedavülden kalkmış, nasıl basket atılır ve basket yenir olunmuştur?..


Ben sadakatsiz miyim?..
Olduysam ne zaman oldum?..
İlk sadakatsizliğimi nerede, ne zaman yaptım?..
İlk sadakatsizlikle nerede, ne zaman karşılaştım?..
Sadakatsizliğimin bedelini mi ödüyordum?..
Yoksa sadakatsiz olunduğu için mi ben sadakatsizliği seçiyordum?..
Kişisel bir tercih miydi?..
Yoksa kişisel tercih karşısında alınan bir intikam mıydı?..
İntikamlarla başlayan alışkanlık mıydı?..
Yoksa alışkanlık yaratmadan sürdürülen bir intikam mı?..
Karşılaşmaktan korkulduğu için mi yapılıyordu bu isyan?..
Yemekten korktuğu için mi, gol atmayı mı düşünüyordu insan?..


Hayattan korkar mı oldum acaba?
Aşık olmaktan korkuyor muyum?
O acıyı çekmektense, o kadını içine çekme demiş miyimdir kendime?..
O kadar üzüleceksen, hiç baştan sevinme diye içimden geçirmiş miyimdir kendimce?..
Sadakatsizlikle karşılaşacağım için mi sadakatsiz oluyorum?..
Sadakatsiz olduğum için mi sadakatsizlikle karşılaşıyorum?..
Hayat herkese artık sadakatsizliği mi sunuyor?..
Yoksa sadakatsizliği sundukları beni buluyor?..


Her halükarda artık çevremde kimse futbol oynamıyor...
Onun yerine "feyk"ler, "jumpshot"lar, turnikelerle dolu basketbol vizyona giriyor...
Skor futbol gibi nakıs kalmıyor...
Sayı üstüne sayı atılıyor...
Futbol kadar heyecanlı değil...
Ama oyun çok dinamik oynanıyor...
Futbol gibi favorisi belli değil...
Kim kazanacak kim kaybedecek hiç belli olmuyor...
Kazanır denen kaybediyor...
Kaybeder denen kazanıyor...
Her halükarda iki taraf da bolca sayı atıyor...
Hayat bir NBA maçı gibi pota altında devam ediyor...
Kim ne kadar sayı atarsa yanına kar kalıyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gece ihanete yatan vücutlar...   / 15-01-2006
 Ağlayan sokak...   / 14-01-2006
 Televizyoncu yok ki!   / 13-01-2006
 Uçan sözcükler...   / 13-01-2006
 Bayramda ayrılık...   / 12-01-2006
 Şenes Erzik'in önü açılıyor   / 11-01-2006
 Hülya ile Kaya...   / 10-01-2006
 Yaşanacak gibi duran aşıklar!   / 08-01-2006
 Bayramın öksüz ruhu...   / 07-01-2006
 Artık başkan konuşmalı   / 06-01-2006
REHA MUHTAR
Sadakatsiz...
Kim bilir ne kadar zaman oldu bu...
EMRE AKÖZ
Almanların testi Türklerin aynası
Baden Wüttemberg...
MEHMET BARLAS
İnançların dünyası da, dünyevi gerçeklere...
MAHMUT ÖVÜR
Nükleer kaçakçılıkla suçlanan iki Türk
Son döneminde...
SAVAŞ AY
Bakan olmuş ama havaya girmemiş
Bayramın ilk günleri...
HINCAL ULUÇ
Topbaş, başkan olmaya karar verdi!..
Ana kentten birbiri...
Siyaset karıştı-rdı
Siyaset karıştı-rdı
2004 Temmuz'u... Haluk Ulusoy, Federasyon Başkanı adayı olmuyor.
Ulusoy çekilsin!
Ulusoy çekilsin!
Şahin: "Aday olmaması Türk futbolu için şık olur.. Eğer başkan...
'Uzanlar'ın pasaportunu iptal ettik'
Ürdün Başbakanı, ülkesinde bulundukları iddia edilen Uzanlar'ın...
Erbakan'a cezaevi yolu görünüyor...
2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası olan Erbakan için cezaevi yolu göründü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu