kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Sahi siz hiç gemileri yaktınız mı!

Önce Konya seyahati... Sonra ver elini İspanya... Ve daha sonra ise Malatya... Bu kısa turu anlatayım efendim: Konya'da etli pide yedim! İnanılmaz harikaydı... Nasıl bir şey derseniz şöyle tarif ederim: Bildiğimiz pidenin üzerinden silindir geçmiş. Yani 10 santimlik pide olmuş bir metre boyunda. İnce ve gevrek gibi.... Etler de güzel. Oh be!... Yemek sonrası bir hamur tatlısı geldi ki inanılmaz hafif. Affedersiniz bu yemekleri Cemo ve Havza'da yedim. Ama Konya mutfağına lokantalarına saygısızlık yapmak istemem. Her lokantadaki şu etli ekmek bir harika. Bir hafta sonrasında güzel yurdumun bir başka köşesindeydim. Malatya'da ise "analı kızlı" yedim. Bir büyük köfte bir de küçük köfte. Biraz sulu... Bulgurdan yapılmış olsa bile müthiş leziz. Bir de mantı... Kayseri mantısının daha irisi. Benim oyum Malatya mantısına. (Asıl oyum Annem Ayşe Sultan'ın Maraş usulü yaptığı mantı. O ayrı konu...) Malatya'da Nostalji yemek yediğim yer eski bir konak. Çağlayan'da. Ki atmosfer şehir içinde bir kır lokantası gibi. Lokantanın yanında ki şelale de güzeldi. Tatlı derseniz kayısının her türlüsü var. Hani hoşaf diyoruz ya... Müthiş sağlıklı bir tatlı. Sanki ilaç... Malatya'da ki son yemekte vali, belediye başkanı, ordu komutanı ve bir de Malatyaspor başkanı vardı. Hoş sohbette konu Beşiktaş'tı. (Çünkü, vali hariç herkes Beşiktaşlıydı...) Bu yemekte beni yaralayan valinin sözüydü: Geçen yıl çocuk yurdunda beni bir genç kız dansa davet etti. Korktum kabul etmedim... (Konu Çocuk yurdunda ki şiddetti. 3 günde unutuldu gitti...) Efendim: Konya-Malatya arasına bir de İspanya'yı (Sevilla) sıkıştırdım ve çok mutlu oldum. Sevilla'da herkesin dilinde iki şey vardı. Boğa ve flemenko! Gündüz gezileri için o meşhur boğaların geçtiği ve insanları kaçarken ezdiği o dar sokaklar bile ziyaret için planlandı. Gece ise bir meyhaneye gidip Flemenko dinlemek sanki bir kural oldu. Benim kafamda bütün gün Endülüs kültürünün izlerini takip etmek... Hani Afrika'dan İspanya'ya geçerken... Hani geri dönüş umudu olmasın diye gemileri yakan kültürün izlerini görmek istiyorum. Sokaklarda yürüyorum ama kafam o gemilerin yakılmasında. Sahi siz hiç gemileri yaktınız mı? Hani şu boğa güreşlerinin yapıldığı kent. Hani Flamenko müziğinin her meyhanede yapıldığı kent... Elbette bir de Endülüs kültürü var. Hani geriye dönmemek için gemileri yakan Endülüslülerin o muhteşem savaşı! Gece yürüyüşümü bizim İlyas Namoğlu ile yaptım! Bir gece bir gece kulübünden içeri girdik... Kırmızı şarabı söyledim. Sonra da söylendim: -Hani bu meyhanede çığlık çığlığa şarkı söyleyen bir kadın! Bizim Namoğlu gözümün içine bakıyor. Ben ise konuşuyorum: Demek ki Timur Selçuk'un şarkısı yalanmış! Namoğlu kafasını kaldırdı bana baktı ve ciddi bir tonla konuştu; "Hey garson... Bir kırmızı şarap daha getir. Yanında siyah zeytin olsun!" Ben ise yan masalara bakıyorum. Kim ne diyor diye... Eğer iyi bir yemek görürsem garsona bundan getir diye isteyeceğim. Çünkü: Birkaç yıl önce San Sabastian'a gitmiştim. Lokanta'da yan masaya öyle güzel yiyecekler geliyor ki... Herhalde dedim o masada oturan İspanya kralının kuzeni. Garsona dedim ki; "Şu yaşlı adama ne getiriyorsan bana da aynısını getir." Hayatımın en güzel ziyafetini kendime ikram ettim. Özellikle ıstakoz harikaydı. Ertesi gün John B. Toshack dedi ki: "Dünya futbolunun en büyük isimlerinden biri Alfredo Di Stefeno burada. Görmek ister misin?" "Sen çıldırdın mı" dedim. "O Pele'den bile büyük biri." Biraz sonra Toshack beni Di Stefona ile tanıştırırken ben muzip biçimde güldüm; "Dün sizin yan masanızdaydım. Yediklerinizin aynısını yedim..." O ünlü futbol adamıyla röportaj yaptım. Ayrılırken hala arkamdan söyleniyordu; "O beyaz kazaklı kaleciye selam söyle (Varol Ürkmez). Hayatımda ondan büyük kaleci görmedim. O'na Gento faul yaptı ben de golü öyle attım." (Real Madrit-Beşiktaş maçını hatırlatıyor) Efendim gelecek hafta bir başka seyahatte buluşmak dileğiyle..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Babasız bir yılbaşı daha!   / 01-01-2006
 Yaş 75... Yolun yarısı eder   / 25-12-2005
 Roma'da spagetti Porto'da şarap sorma!   / 18-12-2005
 Bingöl dağlarında İzmirli iki öğretmen!   / 04-12-2005
 Beyoğlu'nda entelektüel olmak!   / 27-11-2005
 Sahi siz hiç gemileri yaktınız mı!   / 20-11-2005
 İşte o yüzden seni kimse hatırlamayacak!   / 13-11-2005
 Alain Delon'a ne dedim de güldürdüm?   / 30-10-2005
 Barbaros'un mezarının hikayesi   / 23-10-2005
 'Oğlum kanser oldu' diye hem ağlıyor hem de herkesi ağlatıyordu!   / 16-10-2005
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
MEHMET ALTAN
Karlık
Batman'dan İstanbul'a her geldiğimde iki eli...
REFİK DURBAŞ
Herkesin içinde bir aymazoğlu
Sürekli olarak yangınların...
Alkolle çalışan uçak geliyor
Alkolle çalışan uçak geliyor
Embraer'in geliştirdiği etanolle çalışan uçak EMB Ipanema 202 deneme...
Yelken fırsatını kaçırmayın
Yelken fırsatını kaçırmayın
Yelken, her mevsim ve ailece yapılabilecek bir spor. Henüz...
Başkalarının hayatını yaşamayın
Çevremizdekilerin bize uygun gördüğü hayatı yaşamaya çalışmaktan,...
Botoksun Fransız kralı
Hollywood yıldızlarından Avrupa jet sosyetesine pek çok ünlü isim...
Soros'dan sonra meclis de zeytini keşfetti
Aziz milletimiz zeytinyağını seviyor mu? Hadi sevdi, alabiliyor mu? İşte işin...
Mutfakları şenlendiren yemek kitapları
Anı kitapları, yeme içme kültürümüze ışık tutmaya başladı. Güzel tarifler ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.