|
 |
 |
 |
Senaryo iyi olursa Avşar'la oynarım
"Gurbetçi Türk filmlerinden sıkıldığım için Almanya'daki sinema kariyerime ara verdim" diyen genç oyuncu Tamer Yiğit, çektiği ilk sinema filmi ile yakında Türk izleyicisi ile tanışmaya hazırlanıyor. Şu sıralar Alman basınının ilgi odağı olan Yiğit, iyi bir senaryo gelirse Hülya Avşar'la bir dizi projesinde yer alabileceğini söylüyor.
90'lı yıllarda Almanya'da rol aldığı filmlerle adından söz ettiren Türkler'den Tamer Yiğit (30), şimdi de kendi yazdığı, yönettiği ve oynadığı tiyatro eseri 'Meine Melodie' (Benim Melodim) ile Almanlar'ın gönlünü fethediyor. Gelen senaryoları beğenmediği için sinema macerasına bir süre ara verdiğini söyleyen Yiğit; artık tiyatro sahnelerinde boy gösteriyor. Sinemaya ara verdikten sonra punk ve heavy metal tarzı müzik yaptığı 'Hasret' ve 'Devil Inside' adlı gruplarıyla Avrupa turuna çıkan Yiğit, tiyatroda gösterdiği başarı kadar, kolunda 'Başkaldırıyorum' yazan dövmesiyle de Almanlar'ın ilgi odağı... "Sinema kariyerim boyunca gurbetçi Türk'ü oynamak istemediğim için sinemaya ara verdim. Ama yönetmen olarak geri döndüm. Yeni çektiğim bir film yakında Türkiye'de de gösterime girecek" diyen Yiğit, şu sıralar Alman gazetelerinde kendine geniş yer buluyor. 1970'lerin başında Almanya'ya işçi olarak giden Konyalı bir ailenin oğlu olan Yiğit'le, Alman sinema dünyasında adından söz ettiren Türkleri ve Türk sinemasını konuştuk...
DÖVMESİ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Almanya'da Türkler'in polis, doktor gibi rolleri oynaması için daha çok erken. Almanlar Türkler'e genelde Türk ya da göçmen rolleri veriyor. Bu durumu Almanlar değil bizim değiştirmemiz gerekiyor.
* 'Kardeşler' (1996) ve 'Dealer' (1998) adlı iki filmde büyük başarı elde ettikten sonra Almanya'da bana gelen senaryoların hiçbirinde oynamak istemedim. Hep aynı tarz; genç göçmen Türk, çete üyesi gibi roller teklif ediyorlardı. Paraya da çok önem vermedim. Biraz ara verip yaşımın büyümesini bekledim. O sıralar 18-19 yaşındaydım. Müzik grubum vardı. Avrupa turuna çıktık. Sonra tiyatroya başladım...
* 'Duvara Karşı', Türk değil bir Alman sineması örneği... Fatih Akın'ın da Türk kültürü, Türk alt yapısı yok. Bunu herkes biliyor. Birol Ünel ise bence Avrupa'nın en iyi oyuncusu. Sibel Kekilli'nin oyunculuğunu göremedim. Orada sadece Birol vardı.
* Türkiye'de en çok Zeki Demirkubuz'un filmlerini beğeniyorum. Nuri Bilge Ceylan'ın 'Uzak' filminin değeri Türkiye'de bilinmedi, bilinmez de. Normaldir. Türkiye'deki sanatçıların değeri de bilinmiyor zaten...
* Türkiye'de Yeşilçam'ın eski tüm oyuncularını beğenirim. Siyah-beyaz tüm Türk filmlerini izledim. Şimdikileri pek takip edemiyorum. Zaten Türk Sineması için 'bitti' diyorlar. Dizi furyası var kaç senedir. Ben de bir ara Türkiye'deydim. Birkaç dizi teklifi geldi. Ama hiç düşünmedim. Oynamam için senaryonun çok kaliteli olması lazım. Senaryo iyi olduktan sonra Hülya Avşar'la da oynarım...
* Koluma bu dövmeyi yaptırmamın iki sebebi var. Çünkü 12-13 yaşımdan beri başkaldırıyorum. Birincisi her şeye 'eyvallah' diyen biri değilim. İkincisi burada mücadele etmek, ailem için, kardeşlerim için çalışmak başkaldırmaktır. Almanya'da bir Türk olarak çıkışa geçmek başkaldırmaktır!
Sertaç AKDOĞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
