kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Korkmayın, alışın

Bir gerçeği iyi bilmemiz gerekiyor: Kuş gribi gelip geçici tehlike değil... Kalıcı. Belki on yıllar boyunca kalıcı... Çünkü Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya'da hastalık yok edilemeyecek kadar kökleşti ve yayıldı. Çare? Deprem ve terör gibi kuş gribi gerçeğiyle de yaşamaya alışmak... Ve önlemleri asla gevşetmemek...

Bir: Bizi kuş gribi değil, devletin çeşitli kademelerinde gözlenen yorgunluk, hatta laçkalık korkutuyor.
Örneğin, Cumhurbaşkanı Sezer önceki gün "Gümrük Müsteşarlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkındaki kanun hükmündeki kararnameye bir geçici madde eklenmesine dair kanun"u niçin veto etti, biliyor musunuz? Devlet ciddiyetiyle bağdaşmayacak "maddi hatalar" nedeniyle. Sezer bakın bunları nasıl saydı:
* Vurgulanan Bakanlar Kurulu kararı yasada belirtilen 24 Eylül 2003'te değil, 1 Eylül 2003'te alındı.
* İşaret edilen 2003/6171 sayılı karar Bakanlar Kurulu'nda 8 Eylül 2003'te kabul edildi.
* Yasaya konu olan kararın doğru olan sayısı 2003/6121.
* Belirtilen 2003/6171 sayılı karar, Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yurtdışına gidişiyle ilgili.
İki satırlık yasanın böylesine baştan savma, çalakalem hazırlanması ürkütücü değil mi?
Ya Diyarbakır'da terör mağdurlarına yardım kapsamında 80 köylüye dağıtılan paraların sahte çıkmasına ne demeli?
İki: Bizi kuş gribi değil, yetkililerin çelişkili demeçleri, yanıltıcı teşhisleri ve gerçeklerin seslendirilmesine sinirlenmeleri korkutuyor.
Tüm tahlillerin sonuçları beklenmeden ilk kurban Muhammet Ali Koçyiğit'in zatürreeden öldüğü açıklamasından tutun, "Testler negatif çıktı, kuş gribi yok" demeçlerine kadar uzanan hatalar zinciri irkitiyor. Tehlikenin boyutlarını küçültme, hatta gizleme gayretleri tedirgin ediyor.
Oysa kuş gribi türünden salgın tehlikesi taşıyan hastalıklara karşı kamuoyunu bilinçlendirmenin yolu "şeffaflık"tan geçiyor. Tüm bilgileri paylaşmaktan. Aceleci, telaşlı, yanıltıcı değerlendirmelerden kaçınmaktan.

Uzun soluklu hazırlık şart
Gerek Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gerekse Tarım Bakanı Mehdi Eker, olaydan 4 gün sonra doğruları kabullenmeye başladılar. Ama bir yandan da "risk taşıyan" güvenceler vermeye devam ediyorlar. Örneğin Akdağ, "Doğubayazıt dışında şüpheli vakaya rastlanmadığını" söylüyor. Van'dan ise tedavi altındaki 27 kişiden 6'sının Iğdır'ın Aralık ilçesinden sevkedildiği, ayrıca Erciş'ten 2 hastanın başvurduğu haberleri geliyor.
Yine Akdağ "Endişeye gerek yok, kuş gribinin insandan insana geçtiği kanıtlanamadı" diyor, aynı aileden üç kardeşin birden hastalanmasını hastalıklı tavuklarla temasa bağlıyor.
Büyük olasılıkla da öyle. Ama yüzde 100 öyle olmayabilir. Çünkü 2004'te Vietnam'da kuş gribinden ölen 11 yaşındaki kızla 4 yaşındaki kardeşine virüsün hastalıklı hayvanlardan mı, yoksa birbirlerinden mi geçtiği anlaşılamadı. Aynı şekilde Hong-Kong'ta da kuşkulu ölümler tespit edildi.
İki ürkütücü gerçekle yaşamaya alışmalıyız: 1- Kuş gribi kalıcı. 2- Virus birgün mutlaka değişime uğrayıp insandan insana bulaşacak. Çünkü insanda görülen tüm grip türleri kuşlardan geçti. Ve hepsi de insandan insana bulaşıyor.
Çare? "Önleyici" önlemlere ağırlık vermek: Kuşların her göç mevsimi öncesi hayvanları aşılamak. İnsanlar için şimdilik tek etkili ilaç olan "Tamiflu" stoklamak, koruyucu maske depolamak.
Dünya Sağlık Örgütü'nün daha önceki salgınların bilançolarına dayanarak yaptığı hesaplara göre, her ülkenin, nüfusunun yüzde 25'i kadar "Tamiflu" stoğu yapması gerekiyor. Bu durumda Türkiye'nin en az 18 milyon kutu ilaca ihtiyacı var. Verilen sipariş 1 milyon kutu.
Tamam, tek üretici firma "Roche" taleplerin tümünü karşılayamıyor ama hiç değilse sipariş listesine sık sık Türkiye'nin adını ekletmenin yolunu bulmak şart.
Özetle, tıpkı deprem gibi, kuş gribi tehlikesi de sürekli hazırlık gerektiriyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Krizden ders almak   / 05-01-2006
 Erdoğan'ın gömleği   / 04-01-2006
 En sabıkalı hat   / 03-01-2006
 En tehlikeli silah   / 02-01-2006
 Kurnaz Tilki'yle vals   / 01-01-2006
 Çeltiksuyu'nda hayat   / 31-12-2005
 Çankaya'ya giden yol   / 30-12-2005
 Yılın adamı!   / 29-12-2005
 Demokratik sabır   / 28-12-2005
 Sokaktaki tehlike   / 27-12-2005
YILMAZ ÖZDİL
Herkesin eline sağlık...
Askerlik yapacağı yer belli...
ÖMER LÜTFİ METE
Sanal ve banal misillemeler
Bir Amerikan albayıyla...
UMUR TALU
Zatürree kafalar!
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi. Adı...
FATİH ALTAYLI
Dört günün hesabını kim verecek!
Doğubayazıt'taki...
ERDAL ŞAFAK
Korkmayın, alışın
Bir gerçeği iyi bilmemiz gerekiyor:...
Şaron ölümün eşiğinde
İsrail Başbakanı Ariel Şaron ölüme karşı savaşıyor... 18 Aralık'ta...
Matsakis Türkiye'ye gelecekmiş
KKTC sınırındaki nöbet kulübesinden Türk bayrağı çaldığı için...
Mecburen kaldılar
Mecburen kaldılar
İliç ve Tomas, Beşiktaş transfere yanaşmayınca Galatasaray'ın Antalya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu