 |  |
 |
|
İnşallah ben yanılırım!
İstanbul'un Belediye Başkanı Kadir Topbaş, gişeleri kaldırarak Boğaz köprülerinden geçişi bedava yapmak istiyor.
Eğer niyeti popülizmle oy kazanmaksa... O ayrı bir konu.
Ama esas amaç daha çok insanı, daha hızlı biçimde bir yakadan diğerine geçirmekse...
Gişeleri kaldırmak bir işe yaramaz. Hatta tersine, bedava geçiş, köprülerin yükünü daha da artıracaktır.
Anadolu'dan Rumeli'ye geçişte para alınıyor mu? Hayır! Ama yine de sabahları korkunç bir yığılma yok mu? Var! Demek ki öncelikli sorun gişe değil, araç çokluğu.
Birinci köprü için yapılması gerekenler öncelikle şunlar:
1) Köprü ücretini artırmak. Mesela 3 YTL'den 5'e çıkarmak. Böylece fuzuli geçişleri biraz olsun engellemek.
2) Ama aynı anda otobüs, dolmuş ve taksi geçişlerinden para almamak. Vatandaşı toplu taşıtlara ve özel araçları ortak kullanmaya teşvik etmek.
İkinci etap tedbirler:
1) Güvenilir bir istatistik çalışması sonucunda yeni dolmuş-otobüs hatları oluşturmak. Bir örnek: Bugün dolmuşlar Bostancı'dan kalkıp Taksim'e ve Şişli'ye geçiyor. Neden işyerlerinin yoğun olduğu, birçok kişinin otomobilini kullanarak ulaştığı Levent'e, Maslak'a ya da diğer birçok semte dolmuş yok? Sözünü ettiğim istatistikler sayesinde yoğun güzergâhlar ortaya çıkarılabilir. (Bunu herhalde yaptılar ama kullandıklarına şahit olmadık.)
2) Sabah trafiğinde, 'yandan' katılımla trafik akışını engelleyen, köprünün hemen ağzındaki Beylerbeyi girişini mutlaka kapamak.
3) Sürücülerin şerit değiştirmesini, özellikle de yığılma yaparak ' dur-kalk'a yol açmalarını engellemek için bol bol bariyer kullanmak.
4) Emniyet şeritleri 'ayrıcalıklı' kişilerin özel yoluna dönüştü. Topbaş ve diğer yetkililer benimle gelsin de göstereyim: Cankurtaran, itfaiye ve trafik polisi dışındaki birçok makam aracı (belediye, askeriye, vs) bu şeridi kullanıyor; köprüdeki trafikçiler ise gıkını çıkarmıyor.
Özetle: Köprüden parasız geçiş trafiği daha da yavaşlayacaktır. İnşallah yanılırım.
|
