  |
|
Halkın ekmeği sosyeteye girdi
İstanbul'un dört bir yanında hizmet veren Halk Ekmek'in sarı büfeleri yüz değiştiriyor. Yeni tasarımlarıyla lüks semtlerde de yerini almaya başlayan Halk Ekmek'in artık organik buğdayla yapılanından ayçekirdeklisine kadar 22 çeşidi var.
Günün belli saatleri önünde kuyrukların oluştuğu ve çoğu zaman "fakirin ekmeği" olarak bilinen Halk Ekmek, hedef büyütüyor. Artık gelir düzeyi yüksek ailelerin yaşadığı Zekeriyaköy ve Ulus gibi yerlerde de bu sarı büfelerden görmek mümkün olacak. Hem de yeni haliyle. Bunun nedeni ise Halk Ekmek'in hemen her kesimin aradığı bir lezzet haline gelmesi. Bu nedenle yıl sonuna kadar 750 noktadan satış yapılacak.
GÜNDE 2 MİLYON EKMEK
Halk Ekmek fabrikalarında günde yaklaşık 2 milyon tane ekmek üretiliyor. "Bu kadar ekmek nereye gidiyor?" diye düşünmeyin. Çünkü üretilenlerin yüzde doksanından fazlası satılıyor. Yani aslında her altı kişiden biri Halk Ekmek'in ürünlerini tüketiyor. Ancak Halk Ekmek deyince hemen aklınıza 150 kuruşa satılan normal beyaz ekmekler gelmesin.  Aslında 22 tane ekmek çeşitleri var. Zaten "lüks" semtlerde de bu farklı çeşitler ilgi görüyor. Bunlar kepekli ekmek, tuzsuz ekmek, tost ekmeği, light ekmek, hamburger ekmeği, mısır ekmeği, çavdarlı ekmek, yeditahıl ekmeği, ayçekirdekli ekmek, Alman ekmeği, patatesli ekmek, soyalı ekmek, glutensiz ekmek, grissini, dayanıklı ekmek, light kepekli ekmek ve sandviç ekmeği. Fiyatları ise 1 yeni liraya kadar çıkıyor. Bunun yanı sıra ağustos ayından beri tam organik buğday ekmeği üretimi de yapılıyor. Organik Tarım Projesi adı verilen çalışmada Artvin, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Kars, Muş, Sivas gibi illerde üretilen organik buğdayla ekmek yapılıyor. Halk Ekmek Genel Müdürü Ömer Bilgiseven, projenin tüm Türkiye'ye yayılmasını amaçladıklarını söylüyor: "Üretici Birlikleri vasıtasıyla  oluşturulan ve güçlü bir sivil toplum desteğini de alan Sözleşmeli Organik Tarım Projesi bir sosyal dönüşüm projesidir. Temel amacımız İstanbullulara kimyasal katkılardan arındırılmış ve doğal mineraller bakımından zengin, vitamini bol ekmek hizmeti sunmanın yanında doğudan batıya göçü de durdurmak." Türkiye'ye sürekli ithal edilen glutensiz unu da ilk kez Halk Ekmek üretti. Glutensiz ekmek de çölyak ve fenilketonuri hastaları için üretilen ürün yelpazesinde yerini aldı. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal doku projesi çerçevesinde 55 bin aileye kupon karşılığında günde 4 adet ekmek veriliyor. Halk Ekmek ürünlerinin en fazla satıldığı ilçeler ise Gazi Osman Paşa, Fatih, Küçük Çekmece, Ümraniye, Kartal ve Üsküdar.
TOST EKMEĞİ SEVİLİYOR
Halk Ekmek ürünleri arasında en çok satılan  tabii ki normal francala ekmeği. İkinci sırada kepek ekmeği yer alıyor. Ancak Bilgiseven'e göre yapılan anketlere ve kamuoyu yoklamalarına bakılırsa en sevilen ekmek, tost ekmeği başta olmak üzere grissini- galeta çeşidi, organik tam buğday ekmeği ve ayçekirdekli ekmek. Bu nedenle de üst gelir gruplarına da hitap etmek istediklerini anlatıyor: "Tüketici tercihleri hızla değişiyor. Üst gelir grupları beyaz ekmeği terk ediyor. Çeşit ekmeğe yöneliyor. Dolayısıyla bu gelişen talep karşılanmalıdır. Ayrıca üst gelir grupları ekmeklerimizin kalite ve hijyenine güveniyor. Biz de yeni satış ve pazarlama yapısı geliştirdik. Kısa zamanda tüm satış noktalarımız değişecek. Yeni büfeler şehrin genel yapısına ve çağdaş görünümüne de ters düşmeyecek bir tasarımla dizayn edildi. Satış noktalarımızda artık  eskisi gibi kuyruklar oluşmayacak. En önemlisi buralarda eğitimli kişiler çalışacak. Yani artık üst gelir grupları da hedef kitlemiz arasında. Kısa bir süre içinde internet sitemizde on-line satış bile yapılacak." 1978'den bu yana üretim yapan Halk Ekmek fabrikalarında her şey makineler aracılığıyla yapılıyor. Gittiğimizde panolarda 47 derece olarak gözüken merkez fabrikanın fırınında öncelikle büyük kazanlarda hamur hazırlanıyor. Bu hamur yine makineler tarafından 200'er gram halinde kesiliyor ve tartılıyor. Yuvarlandıktan sonra mayalanma işlemine tabi tutuluyor. Mayadan çıkınca ortasına bıçak atılıyor. Bu aşamada insan faktörü devreye giriyor ve hatalı olanlar ayıklanıyor. Daha sonra fırına girerek pişiyorlar ve helezondan bir alt kata inerek kasalarda toplanıyorlar. İstanbul'in dört bir yanına dağılmak üzere...
Ece KOÇAL
|
