 |  |
 |
|
Biz gazetecilik yaptık
Sabah "gazetecilik" farkını giderek ortaya koymaya başladı. Geçen haftanın en önemli konusu TÜSİAD ile Başbakan arasındaki gerilimdi. Başbakan'ın TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç'u hedef alan sözlerinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı incelemedeki "garabeti" Sabah kadar "net" ortaya koyan başka gazete olmadı. Rakiplerimiz "her nedense" bu haberi pek de "önemseyemediler" ama Sabah'ın başlattığı tartışmaları geriden takip ettiler.
Ankara'da vermeye başladığımız Sabah Ankara ilavemiz Ankara'da büyük beğeni topladı ve ses getirdi.
Pazar günleri Sabah'ın yanında Aktüel'i vermeye başlamamızla birlikte rakiplerimiz de pazar günleri kitap vermeye başladı. Biz buna cumartesi günleri de kitap vererek mukabele ettik. Türk basınına yeniden "düzeyli bir rekabet" ortamı getirdik. Daha önce söylediğim gibi "Sabah'ın sürprizleri sürecek."
Yeter ki, bizi okumaya devam edin. Bu arada yılbaşı nedeniyle dostlarımızdan pek çok hediye gelmeye başladı.
Bu konudaki tavrımı bilirsiniz.
"Bize hediye yollayacağınıza, bir okula bağış yapın" derim hep ama alışkanlıkların önü kolay alınmıyor.
Bu yıl Sabah'ta, daha doğrusu Merkez Grubu'nda farklı bir uygulamaya başladık.
Yılbaşı hediyeleri, genelde gazetenin sayfalara akseden yüzlerine geliyor.
Oysa, gazeteleri asıl hazırlayanlar, sizin hiçbir zaman görüp tanımadığınız isimsiz kahramanlar. Yazı işlerinde sabahlara kadar çalışan, matbaalarımızı döndürenler, karda kışta gazeteleri sizlere ulaştıranlar.
Biz Sabah yönetici ve yazarları bu yıl bize yollanan yılbaşı armağanlarını bir havuzda topluyoruz ve bunları başta çocuk koruma evleri olmak üzere, ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak kurumlara iletiyoruz. Aslında Türk basınının bu konuda bir "etik değer" oluşturması gerek. Bu oluşana kadar biz böyle yapacağız.
|
