kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Emlak
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Komplo teorisi...

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün yargılanmasıyla ilgili, görülüyor ki tartışma bitmeyecek. Nitekim, Başbakan Erdoğan'ın "Anayasa suçu işliyorlar" sözü üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dün harekete geçti.
Hükümet-TÜSİAD gerginliğin ardından, Erdoğan'ın çağrısı ile incelemenin başlatılmış olması bir yana bırakılırsa... Hükümet, Van rektörünün yargılanması konusuyla kendini neden bu kadar özdeş hale getirdi?

Tefe
koyup oynatsın
Soruyu bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte Rektör Yücel Aşkın konusunda üzerine okların çevrildiği Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e yönelttik. Ankara'nın Sincan ilçesinde yeni yaptırılan okulları dolaştıktan sonraki dünkü sohbette Çelik şu iddialı sözle konuşmaya başladı: "Birisi rektörle ilgili davaya karıştığıma ilişkin en ufak bir delil bulsun ondan sonra tefe koyup beni oynatsın, buna razıyım." Kendisinden bu kadar emin olduğuna göre; yargıya söylenmiş söze hükümet neden alınganlık gösteriyor? Çelik'in yanıtı şöyleydi:
"Bu dava bizim için bu kadar da önemli değil. Ama ilişkilendirilmek isteniyoruz." Ardından hükümetin nasıl ilişkilendirilmek istendiğine ilişkin iddiasını açtı:
"Amaç belli; Milli Eğitim Bakanı Vanlı, ailesi orada yaşıyor. Ağabeyi Ramazan Çelik 'i işin içine karıştırıp, oradan Bakan Çelik 'i, ardından da hükümeti işe bulaştırırız oyunu oynanıyor."
Ve bir tespitte daha bulunuyor: "TÜSİAD böyle bir açıklama yapmasaydı Başbakan da cevap vermez, konuşmazdı."
Özetle hükümete karşı bir oyun oynandığına inanıyor. İlginç bir örneklemede bulunuyor:
"Bakın intihal olayında konu Kemal Alemdaroğlu olunca herkes sus pus oldu. Ama Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer olunca da ortalığı birbirine kattı."
İsim vermeden Dinçer ile Orhan Pamuk ve Hrant Dink davaları arasında ilişki kuruyor:
"Mesele onlar olunca 'düşünce özgürlüğü var neden konuşmayacak' deniliyor. Düşünce özgürlüğü ise Ömer Dinçer de kitabında bir şey yazmış. Dinçer bunu yapınca öyle, diğeri yapınca böyle mi olacak?"
Konuyu, YÖK Başkanı Prof. Teziç'in "Rektör Aşkın için soruşturma izni yok" açıklamasına getiriyor. Bir şube müdürünü, başka bir yere atadığı için, Bakan olarak kendisinden izin almadan savcının müsteşarı hakkında dava açtığını açıklıyor.

Kaygının
nedeni
"Ben yargının yaptığına yanlış veya doğru demiyorum" diyor.
Buna karşın, YÖK, TÜSİAD ve bazı sivil toplum örgütlerinin, "yargıyı etkileme çabasında" olduklarını söylüyor.
Hükümette ortaya çıkan, "bize oyun oynanmak isteniyor" kaygısı Bakan Çelik'in sözlerine de açıkça yansıyor.
Van olayını bir tarafa bırakıp seçim barajı konusuna gelirsek... Seçim Yasası'nda bu dönemde değişiklik yapılması gerektiğini, uzun süredir AK Parti'nin ağabeyi TBMM Başkanı Bülent Arınç söylüyor. Milletvekillerinin her ne kadar dün çektirilmiş olsa da teklifleri ortada duruyor. Hatta, yasada değişiklik yapılarak seçim barajının aşağı indirilmesi konusunda, hükümet AB'nin şartını kabul etmiş bulunuyor.
Yücel Aşkın'ın tutuklu yargılanmaması gerektiğini AK Parti içinde de söyleyenler bulunuyor. Bunlar bir başkası tarafından dillendirildiğinde, hükümet anında kendine karşı bir hareket geliyormuş kaygısıyla gardı alıyor.
Bu arada bir not; Önceki gün Savaş Ay'ın dün de Emre Aköz'ün köşelerine taşıdıkları, İstanbul'da bir lisede Edip Cansever, Özdemir Asaf ve Altan Öymen'in kitaplarını okuyan öğrenciye yapmadığını bırakmayan öğretmen için Bakan Çelik'in sözü aynen şöyle: " Ben de onları okuyorum. O çocuğumuza, onu yapan magandadır... "

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sezer yakınlaşırken...   / 21-12-2005
 DYP'ye imaj maker..   / 20-12-2005
 Vatandaşın açık pozisyonu...   / 18-12-2005
 Güler: Baltacı'nın işine balta vurdum   / 16-12-2005
 Goss, kabine ve seçim...   / 14-12-2005
 Solda yeni arayışlar...   / 13-12-2005
 Her vekilin bir hikâyesi   / 11-12-2005
 Mumcu: Yüzyılın soygunu...   / 09-12-2005
 Siyasetin siyasetsizliği...   / 07-12-2005
 ABD'den, "PKK seçime girmeyecek" sözü   / 06-12-2005
MAHMUT ÖVÜR
Siyasetin 'Bacı'sı AP ile geri mi dönüyor?
Siyasette...
MUHARREM SARIKAYA
Komplo teorisi...
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi...
YAVUZ DONAT
"Özel"e "AB"ye ve "IMF"ye dair
Frankfurt'ta yeni bir...
'Nişantaşı aşınmasın!'
Nişantaşı sakinleri, "Taciz ediliyor, evimize giremiyoruz" diyerek...
150 bin Euro'yu alarak kaçtı
Kadıköy'de bir muhasebeci 3.5 yıldır çalıştığı firmadan 150 bin...
Başsavcı mesajı aldı
Başsavcı mesajı aldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Rektör Yücel Aşkın'ın yargılanmasına...
Kapıkule hallaç pamuğu gibi
Kapıkule hallaç pamuğu gibi
Edirne Emniyeti'ne yaklaşık 6 ay önce atanan Hanefi Avcı'nın 5...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu