kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Emlak
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
İstanbul'un sahibi yok.. Yok!.. Yok!.. Yok!..
İmam!..
Vay be!..
İsabet!..
BİZİM DUVAR
TEBESSÜM
SEVDİĞİM LAFLAR

İstanbul'un sahibi yok.. Yok!.. Yok!.. Yok!..

Uğur Mumcu Caddesi.. Gecenin erken saatleri ve iki yanda dizi dizi park etmiş otobüsler.. Servis arabaları bunlar.. TEM'e paralel, LeventEtiler arteri tek şeride inmiş nerdeyse..
Olacak şey değil..
"İşine, evine, keyfine şöförlü araba ile gidip, milletin servislerini yazmak da olacak şey değil" diyorsanız, kendi açınızdan haklı olabilirsiniz.. Ama ben bu lükse, hayatımın sonbaharında ulaştım. Ne ilkbaharımda, ne yazımda, hayatımda servise binmişliğim yok. Ne okul, ne iş hayatımda servisim olmadı. İlkokul'da Bandırma'da karda tipide, hem de kısa pantolonla Paşa Bayırı'ndan iner, şehri baştan başa geçer, öte yamaçtaki okuluma tırmanırdım, bacaklarım soğuktan kıpkırmızı olmuş, mesela..
İş hayatımda uzun yıllar taksiye binecek param da olmadı. Otobüste dolmuşta geçti saatlerimin çoğu..
Ankara'nın bütün duraklarını ezber bilirim.. Erkekçe için İstanbul'a geldiğimizde, Divanyolu'ndan Eminönü'ne yokuş aşağı yürüyerek inerdim.. Eminönü kalkış durağı ya, Levent'e, oturup gitme lüksüm olsun için.. 6 gibi işten çıkardım, 8 gibi eve varırdım..
Ankara'da gazeteci iken, servis araçları ile savaştım. Sabah, akşam iki sefer yapıp, bütün gün yatıyorlardı. O sırada Ankara halkı yetersiz belediye otobüslerini beklemekten ölüyordu. Başardım. Tüm servis otoları belediye otobüsü oldu, çıkan bir kararla..
Şimdi ne oldu bilmem..
Bildiğim, İstanbul trafiğinde korkunç bir servis aracı sorunu var ve bu sorun kimsenin umurunda değil..
Üstelik, bu kentin ulaşımından sorumlu valileri, belediye başkanları yetmezmiş gibi bir de Ulaşım Komisyonu da varken..
Şimdi bu Uğur Mumcu Caddesi'ni yazdım ya, gidip orada park eden servisleri de kovalayacaklar.
Bir servis şöföründen mektup aldım.. "Hıncal Ağabey Mecidiyeköy-Zincirlikuyu arasında duruyorduk, yazdın.. Şimdi durdurmuyorlar. Patronlar da park yeri göstermiyorlar, ne yapacağım ben.. Akşam saatlerinin zaten zehir trafiğini daha da yüklüyor, orada tur atıp duruyorum.." Haksız mı delikanlı.. Parkı kaldır, 100 otobüs yüz metrede turlayıp, trafiği kördüğüm etsin..
Bu mudur çözüm?.. "Burda durmak yasak" "Peki ne yapayım?.." "Bana ne.. Bana mı sordun. Bak Hıncal efendi yazıyor, biz fırça yiyoruz. Hadi yallah!.." Bu mu şehre sahip, halka yardımcı olmak?..
Kalıcı çözüm üretmek gereği kimsenin aklına gelmiyor mu, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım?
İstanbul koşullarında, toplu taşımacılığının bu zavallı halinde servis zorunlu mu?.. Evet!..
O zaman, oturup kafa yoracak, çözüm üreteceksin.
Yasak yere servis parkına göz yumarsan, hem devleti küçük duruma düşürürsün, hem de rüşvet dedikodularını pompalarsın.
O zaman inceleyeceksin.. O zaman mesela, yan yana işyerlerinin akşam paydoslarını 15'er dakika ara ile yapmalarını sağlayıp, makul sayıda servis aracına, belli saatler içinde izin vereceksin. Bu izin yazısını da yasak tabelalarının hemen altına asacaksın ki, vatandaş "Ben park edersem tepeme biniyorlar. Bunlar serbest.. Niye?.. Çünkü rüşvet alıyorlar" demesin.
Her şeyin kurala uygun olmasını sağlayacaksın ki, kamu vicdanı rahatsız olmasın..
Hani nerde o yöneticiler.. "Hıncal yazdı.. Üç gün toz olun yeter!.." Çelebi böyle olur, bizde devlet, bizde çözüm dediğin..
Yahu bu kentin Trafik ve Ulaşım Komisyonları ne işe yarar?..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Riva, Canaydın'a verilemez!..   / 22-12-2005
 Güzel ve Hayvan!.. Ya da sevginin güzelliği!..   / 21-12-2005
 Fikirlere özgürlük.. Ama sadece bizimkilere..   / 20-12-2005
 Öyle gerekiyor, diye değil, içinden geldiği gibi yaşa!..   / 18-12-2005
 Yılbaşı yaklaşırken hediye arayanlara..   / 17-12-2005
 En yeni bilgisayar oyunu, İstanbul trafiği!..   / 16-12-2005
 İzmir savcı ve yargıçlarını göreceğiz!..   / 15-12-2005
 Masallarımı bana bırakın, ne olur!..   / 14-12-2005
 Ben Hasan Cemal'i hep sevdim!..   / 13-12-2005
 Yılların ardından bir eski yazım..   / 11-12-2005
REHA MUHTAR
Köpeğin ismi Şaka'ydı...
"Şakaydı değil mi...
EMRE AKÖZ
Gurur veren bir proje: Santral İstanbul!
Bugün...
MEHMET BARLAS
Erdoğan neden Baykallaşmaya hevesleniyor ki?
Siyasi...
İLKER SARIER
Beynimizdeki gen!
Yeni Ceza Kanunu'nun 301....
SAVAŞ AY
Bilimsel bilgi edebiyatın canına nasıl okur?
"Nasıl...
HINCAL ULUÇ
İstanbul'un sahibi yok.. Yok!.. Yok!.. Yok!..
Uğur Mumcu...
Riva'yı TOKİ yapacak
Riva'yı TOKİ yapacak
Refik Arkan, Riva'da bilinmeyenleri anlattı: "Projeyi TOKİ...
Gücünüz bu mu?
Gücünüz bu mu?
Şans isteyen ve G.Antep maçında dökülen oyuncular Daum'u kızdırdı.
Gençlere Kubilay uyarısı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, "Menemen" mesajında irtica...
Denktaş'ın anıları vekilleri ağlattı
CHP Lideri Baykal'ın öncülüğünde Meclis'te düzenlenen konferansta...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu