kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Pazar Sabah
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dedektif cinayeti sezgileriyle çözdü
Dedektif cinayeti sezgileriyle çözdü

Tam 51 yerinden bıçaklanarak hunharca öldürülen ev kadını cinayetinde şüpheler önce kocada toplandı. Ancak dedektif Tayfur adamın gözyaşlarına inandı ve gerçek katilin izlerine ulaştı.

Sonbaharla birlikte İstanbul'da da suç oranları yaz aylarına oranla yavaş yavaş düşmeye başlamıştı. Bu polisleri sevindiren bir durumdu. Ancak suçluların ne zaman ne yapacağı asla belli olmazdı. İşte böyle huzurlu bir gün 155 polis imdat hattına gelen ihbarla bozuldu. İhbarcı Şişli'de oturan 40 yaşındaki bir kadının evinde öldürüldüğü bildirdi. Bu ihbar ile birlikte Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masası polisleri hemen harekete geçti. Olay yerine gelen dedektif Tayfur evli ve iki çocuk annesi Meral Esin'in kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. Kadının göğsündeki sayısız bıcak darbesi ilk bakışta bile belli oluyordu. Dedektif Tayfur evin içinde incelemesini sürdürken birden gözleri eve geldiği zaman kurbanı bulan kocası Ersin Esin'e takıldı. Kocanın üstü başı kan içerisindeydi. O kanlı kıyafetler içinde, bir koltuğun üzerine kapanmış hüngün, hüngür ağlıyordu. Ortada bir aile dramı söz konusuydu. Ersin Esin iki çocuğunu annelerinin kanlı bedenini görmemeleri için bir akrabasına bırakmıştı. Dedektif Tayfur kriminal polislerin olay yerine gelmesi ile birlikte araştırmasına başladı. Kriminal polis ilk raporunu hemen olay yerinde verdi. Kurban aldığı 51 bıcak darbesiyle öldürülmüştü. Yani katil, kurbanını vahşice öldürmüştü. Kriminal polisleri kurbanın cesedini otopsi için Adli Tıp Kurumu'na götürdü. Cinayet masası dedektifleri ise bu acımasız katili yakalamak için çalışmalarına evden başladılar. Önce evi arayarak bir delil bulmayı umuyorlardı. En önemli delil elbette ki parmak izi olacaktı, ama bir türlü kendilerini katile götürecek kanıtı bulamıyorlardı. Katilin arkasında ipucu bırakmamak için eldiven kullandığı belli oluyordu. Dedektiflerin ilk tespiti eve zorla girilmemesiydi.

BİRİNCİ DERECEDE ŞÜPHELİ
Kurbanın öldürüldüğü daire apartmanın üçüncü katıydı, üstelik pencere ve kapı zorlanmamıştı, anahtar ise içerden, kapının üzerinde takılı haldeydi. Ayrıca evin düzeni hiç bozulmamıştı. Dedektif Tayfur kurbanın karşı dairedeki komşularıyla konuştu. Duydukları üstü çizilecek kişiler listesinde kocayı ilk sıraya yerleştirecek bilgilerdi. Komşuları Meral Esin ile kocası Ersin Esin'in sürekli kavga ettiklerini söylüyorlardı. O kadar sık sık kavga ettiklerinden artık komşuları bile onları kavgalarını umursamaz hale gelmişti. Kadın öldürüldüğü gece de yine kocası ile kavga etmişti. Hatta bir kadın komşu, biraz daha ileriye giderek polislere kurbanın, kocasından ayrılmak istediği için kocası tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Dedektif Tayfur, bu bilgiler üzerine Ersin Esin ile bir görüşme yaptı. Ersin Esin kesinlikle karısını öldürmediğini söylüyordu. Komşularının dediği gibi sık sık kavga ettiklerini ancak onu öldürmeyi aklının uçundan dahi geçirmediği söyledi. Cinayet gecesi karısı ile kavga ettikten sonra Ersin Esin evden dışarı çıktığını ve sabaha karşı eve geldiği söyledi. Kapıyı açması ile birlikte karısının kanlar içindeki bedeniyle karşılaşmıştı. Ancak buna polisleri ikna etmesi gerekiyordu. Ve bir türlü başaramıyordu. Polisin de eğer cinayeti kurbanın kocası işlediğiyse birinci dereceden kanıtlara ihtiyaçları vardı. Bu da ancak suç aleti bıçak ve üzerindeki izler olabilirdi. Çünkü koca evin içinde yaşadığı için parmak izlerinin ve kocanın üzerindeki kurbanın kan izlerinin kanıt olarak değeri yoktu. Bu deliller başka bir cinayette olsa zanlının tutuklanmasına neden olabilirdi. Ancak bu davada avukatlar bu kanıtları ilk duruşmada çürütebilirdi. Otopsi tamamlandığında kurbanın vücudundaki bıcak delikleri tek tek ölçülerek suç aletinin profili çıkartıldı. Buna göre kurbanın ölmesine sebep olan bıçak tek tarafı keskin 15-20 cm uzunluğunda 4 cm genişliğinde ucu tırtıllı bir ekmek bıcağıydı. Şimdi polislerin bu tarz bıçak bulması gerekiyordu. Cinayet masası dedektifleri evde bulunan bütün bıçakları incelenmek üzere Kriminal Şube'ye gönderdi. Ancak sonuç olumsuzdu. Evdeki bıçakların hiçbiri kurbanın üzerindeki bıçak darbeleriyle örtüşmüyordu. Soruşturma tıkanmak üzereydi.

SEZGİLERİYLE BULDU
Cinayet masası dedektiflerine göre katil kadının kocasıydı. Ancak Dedektif Tayfur bundan kesin olarak emin olmak istiyordu ve bu yüzden de koca ile tekrar konuşmaya karar verdi. Eğer atladıkları bir ayrıntı varsa bulacağını düşünüyordu. Ersin Esin, hala ağlamaya devam ediyordu. Bu timsah gözyaşlarımıydı, yoksa gerçekten de ölen kadın için dökülen gözyaşlarımıydı? Dedektif Tayfur nedense bu gözyaşlarının gerçek olduğuna inanıyordu. Oysa cinayet soruşturmalarında asla içinden gelen sese kulak vermemesi gerekiyordu. Ancak bu kez dedektif kendisini kontrol edemedi ve nedense kocaya inanmak istedi.

BALKONDAKİ ÇAMUR İZİ
Dedektif Tayfur tekrar kurbanın öldürüldüğü dairede araştırmaya yapmaya karar verdi. Halının üzerindeki kan hala kurumamıştı. Dedektif kan yığınının üzerine eğildi ve dikkatlice bakmaya başladı. Birden dedektifin gözüne kan yığınının yanındaki çamur izi takıldı. Bu kadar düzenli ve temiz evde çamur izinin olması ilginçti. Bu ancak ayakkabısı ile eve giren birisi tarafından buraya getirilmiş olabilirdi. Dedektif Tayfur, çamur izlerini balkona kadar takip etti. Ve balkonda yarım ayakkabı izini fark etti. İzler yağmur suyu borularına kadar devam ediyordu. Dedektif Tayfur, kriminal polislerin tekrar olay yerine gelerek yağmur suyu borularında parmak izi taraması yapmalarını istedi. Ve polislerin aradığı kanıt sonunda yağmur suyu borularından çıktı. Dedektif Tayfur'a göre olay çözülmüştü. Evin içinde ameliyat eldiveni kullanarak parmak izi bırakmayan katil hata yapmış, üçüncü kata çıplak elle tırmanarak parmak izi bırakmıştı. Bilgisayardan parmak izi mukayesesi yapan dedektif Tayfur hırsızlık ve gasp suçlarından sabıkalı Recep Gürsoy'un parmak izi ile yağmur suyu borularından aldıkları parmak izinin bire bir örtüştüğünü gördü. Artık polislerin elinde üstünün çizilmesi gereken isim Recep Gürsoy'du. Cinayet masası dedektifleri zanlının evine operasyon düzenleyerek Recep Gürsoy'u gözaltına aldı. Zanlı ilk ifadesinde Meral Esin'i öldürmediğini iddia etti.

BİLİM KESİNLEŞTİRDİ
Cinayet masası dedektifleri evde arama yapmak için savcıdan izin aldılar, kriminal polislerle birlikte dedektif Tayfur da suç aletini arıyordu. Aramalar sonuç verdi ve önce kriminal polis, zanlının kıyafetleri üzerinde kan lekeleri buldu. Ve ardından da klozetin içine bezle sarılarak atılmış kanlı bıçağı buldular. Artık bıçak ve kanlı kıyafetler üzerinden gelecek olan rapor bekleniyordu. Raporla birlikte bilim bir suçu daha kanıtlarıyla birlikte aydınlattı. Kriminal polisin raporuna göre suç aleti kesinlikte bulunan bıçaktı. 51 bıçak darbesiyle tek tek ölçüm yapan Kriminal polis, Meral Esin'in bulunan bıçakla öldürüldüğünü tespit etti. Ayrıca bıçağın iç kısımlarında kurbanın kan izleriyle karşılaşıldı. Kıyafetlerdeki kan izi de kurban ile örtüşüyordu. Bulunan kanıtlardan sonra zanlı Recep Gürsoy suçunu itiraf etti. Ve hırsızlık için geçe yarısı balkondan tırmanarak eve girdiğini, kurbanın kendisini görünce bağırmaya başladığını ve kendisinin de korktuğu için kurbanı bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti. Mahkemeye çıkartılan zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kurbanın kocası Ersin Esin ise dedektif Tayfur'a katili yakaladığı için teşekkür etti.

Emrullah ERDİNÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Nazi kamplarındaki Türkler
 Çoktan susmuş sesin dinmeyen yankısı
 Put değil bin yılın kanatları onlar
 20. yüzyılın aklı Sartre 100 yaşında
 Bu romanlar edebiyatta değil adliyede konuşuluyor
 Filmin sevileceğini tahmin etmiştim
 Bu Japon'a Türkiye yasak
 Ayda 200 YTL'ye siyahi futbolcu
 Bu savcıya dikkat
 Abidin Dino'dan panorama
 Portakal Ağacı'nda sanat var
 Hakkari ümitle adaleti bekliyor
 Başbakan'ın koruması da Kürtçe konuşuyordu
 Paris varoş isyanını çıkartanlar özgürlükçü mü, çapulcu mu?
 Gözlerinde dünyalar gizleyen genç
 Tuna Kiremitçi'nin biten evliliğine tanık oldum
 Asyalı çocukların güzel meleği
 Etiler'e cami yolda
 Dönmeyi unutan göçmenlerin öyküleri
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Kendinizi şımartın oyun oynamaya gidin
Cumartesi cep...
MEHMET ALTAN
Işık'ın dedesi, Orhan Kemal'in babası Abdülkadir...
REFİK DURBAŞ
Gönülden düşen şiir
Şiir kitabı yayınlayan yayınevi...
KAZIM KANAT
Roma'da spagetti Porto'da şarap sorma!
Bizim Levent...
ÖNCEL ÖZİÇER
Bedel ödetmeyen hayat arkadaşı
Ben öyle hayvanlarla...
THY 2006'da farklılaşacak
THY 2006'da farklılaşacak
Yeni uçaklarla filosunu genişleten Türk Hava Yolları, yolcularına...
Atlasjet'in A319'u geldi
Atlasjet'in A319'u geldi
Dört adet Airbus A-319 sipariş eden Atlasjet ilk uçağına kavuştu.
Çocuk da yaparım iç çamaşırı defilesine de çıkarım
İkinci çocuğunun doğumundan sadece iki ay sonra ünlü iç giyim markası...
Kendiniz için yaşayın
Sevdiklerinize kendinizle aynı derecede değer vermek hiç de zor...
İdeolojinin keskin kılıcı bilimin ışığını söndürdü
Rektör Yücel Aşkın'ın başlattığı Van yöresine ait Norduz koyun ve keçisinin yok...
Rejans'ın mutfak sırları kitap oldu
İstanbul'un en eski Rus restoranı tarihi ve yemekleriyle kitap haline geldi.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.