|
 |
 |
 |
İnşaatta patlamanın başındayız
Başlıkta yer alan bu görüş Merkez Bankası'nın analizinden çıkarılma. Hafta sonunda 2005 yılı 3. Para Politikası Raporu'nu açıklayan Merkez Bankası, inşaat sektörünü mercek altına aldı. "İnşaat sektörü üretimi ve konut arzı" başlığıyla yer alan analizde bina ve konut yatırımlarındaki artışın süreceği, hatta "Türkiye ekonomisinde inşaat sektörünün 1990'lı yıllarda aldığı payın bile üzerine çıkılabilecek koşulların olduğuna" dikkat çekildi. Gayrimenkul sektörünün nereden gelip nereye doğru gittiğiyle ilgili ve trendin gücünü ortaya koyması bakımından önemli bulduğumuz Merkez Bankası'nın analizinden şu belirlemeleri yaptık:
* 1994 yılından sonra ve özellikle 1999 yılı depremi ve 2001 yılındaki kriz süreciyle nüfus artışına karşın, konutlar için alınan yapı ruhsatlarında kayda değer bir artış gerçekleşmemiştir. Yapı ruhsatı verilen daire sayısında uzun yıllar görülen gerilemeden sonra 2003 yılından itibaren yüksek oranlı artışlar gözlenmektedir.
* İnşaat sektöründeki canlanmaya karşın konut arzı halen ertelenmiş talebi karşılayacak düzeye ulaşmamıştır. Ekonomik belirsizliklerin azalmasıyla yatırım harcamalarının artması, sanayi ve ticaret binaları inşaatlarının konut kadar olmasa da çoğalmasını sağlamış ve inşaat sektörü katma değerinin büyümesine katkıda bulunmuştur.
* Yapı ruhsatlarındaki hareketler, milli hesaplardaki inşaat istatistiklerine gecikmeli olarak yansımaktadır. Bu çerçevede, ruhsat miktarlarındaki artışın 2005 yılının ilk yarısında da devam etmesi, inşaat sektörü katma değerindeki büyümenin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret etmektedir.
* İnşaat sektöründeki canlanmanın, metalik olmayan diğer mineral maddeler başta olmak üzere, metal eşya, ana metal gibi imalat sanayinin birçok alt sektörünün üretimine katkıda bulunmaktadır. Nitekim inşaat sektörüne ana girdi sağlayan sektörlerdeki gelişmeler ile inşaat katma değeri arasındaki güçlü ilişkiler bağlamında, büyümeye önümüzdeki dönemde de önemli oranda katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
* Ekonomide istikrarın kalıcı olarak sağlanması ve faiz oranlarının düşmesiyle birlikte konut sahipliği cazip hale gelmiştir. 2006 yılında uygulamaya başlanılması düşünülen ipoteğe dayalı konut finansmanı sisteminin (mortgage) inşaat sektöründeki canlılığı desteklemesi beklenmektedir.
* Bu bağlamda, önümüzdeki dönemde ertelenmiş konut ihtiyacını karşılamak ve hızlı şehirleşmeye cevap vermek üzere bina ve konut yatırımlarındaki artışların süreceği tahmin edilmektedir.
* Bu gelişmeler, inşaat katma değerinin ekonomik faaliyetler içindeki payının artmaya devam edeceğine işaret etmektedir. Türkiye ekonomisi bu payın zaman içinde 1990'lı yallarda gerçekleşen düzeyinin üzerine çıkmasını gerektiren koşullara sahiptir.
* Artan nüfus ve şehirleşme ihtiyacına bağlı olarak konut talebinin daha da canlanacağı, buna bağlı olarak bina ve konut yatırımlarının ve inşaat faaliyetlerindeki artışın devam edeceği ve bu gelişmenin büyümeyi, istihdamı destekleyen faktörlerden biri olacağı düşünülmektedir. Ekonomiyi en dikkatli izlemesi gereken parasal otoritenin inşaat söktürü analizi 'canlanmaya devam' diyor.
ABDURRAHMAN YILDIRIM
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
