kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Tehdit mi, fırsat mı?

Türkiye'de Kürt sorununda ana eksen çok yakın bir gelecekte PKK ile mücadeleden Güneydoğu Anadolu-Kuzey Irak ilişkilerine kayacak. Bu ilişkilerin tehdit değil fırsat olabilmesi için Ankara'nın vakit yitirmeden yeni strateji oluşturması gerekiyor.

Kürtler zenginleşiyor! Son zamanlarda Kuzey Irak'a giden herkesin ortak izlenimi bu.
Doğru. ABD'nin Irak'taki "Süper Valisi" Paul Bremer'in görevden ayrılmadan sadece birkaç saat önce üç helikopterle 15 ton ağırlığındaki banknotu, yani 1.4 milyar doları Kuzey Irak'a göndermesiyle bölgenin kaderi değişti.
Küçümsemeyin. 5 milyon nüfuslu bölgeye, neredeyse IMF'nin Türkiye'ye açtığı kredinin iki dilimine eşit karşılıksız yardımdan söz ediyoruz.
Ayrıca Irak'ın petrol ihracatından (günde 1.3 milyon varile yakın) paylarına düşen de düzenli olarak aktarılıyor.
İşte tüm bu fonlarla Kuzey Irak'ın altyapısı hızla yenilenmeye başladı. Yol, su, kanalizasyondan elektrik ve GSM şebekelerine kadar. Erbil'den Süleymaniye'ye bölgedeki tüm kentlerde inşaat hamlesine girişildi: Bakanlık binaları, iş ve alışveriş merkezleri, spor salonları, üniversite kampüsleri, medya "tower"ları... Hatta Ortadoğu'nun en büyük su sporları merkezi bile kuruldu.
Bağdat'taki merkezi hükümetin itirazlarına rağmen Türkiye sınırına yakın Duhok'ta açılan petrol kuyuları (şimdilik 20 adet) ile başlayan kendi kaynaklarını kendi denetiminde değerlendirmek politikası bu zenginliği daha da artıracak. Sonuç: Kuzey Irak'ta kişi başına düşen milli gelir Türkiye'yi önce yakalayacak, daha sonra da geçecek. Tabii şimdiden yakalamadıysa, hatta geçmediyse...
Peki "Kürtler'in zenginleşmesi"ni bir tehdit mi görmek gerekiyor, yoksa bir fırsat mı?
Yanıtı gücünüze, özgüven derecenize, politikalarınızın ne denli sağlam ve tutarlı olduğuna bağlı. Ve bir de değişimlere uyum yeteneğinize.

Brüksel mi, yoksa Erbil mi?
Barzani, MİT Müsteşarı Emre Taner'le yaptığı görüşmede ilginç bir öneride bulundu: "Türkiye ve Irak Kürtleri arasında yaygın akrabalık bağları var. İki taraftakilere de çifte vatandaşlık imkanı sağlansın."
Ankara'nın reddetmediği anlaşılan bu öneri, hem Türkiye'nin Kuzey Irak'taki oluşumla ilgili politikasında ezberleri bozacak, hem de Güneydoğu ya da Kürt sorununa yaklaşımında. Getirmek zorunda.
Çünkü, Kuzey Irak'ta milli gelir 6, 8, hatta 10 bin dolara giderken Güneydoğu'yu 800 dolara ve yüzde 70 işsizliğe mahkum ederseniz, PKK'dan da vahim sorunlarla karşılaşırsınız.
Öyle bir Güneydoğu'nun başını Ankara üstünden Brüksel'e çevirmesini bekleyemezsiniz. Yanı başında zengin, ışıl ışıl, iş ve imkan kaynayan Erbil ve Süleymaniye varken ne diye seraptan farksız uzak umutlara ve hedeflere sarılsın ki?
Ve unutmayın; Berlin Duvarı'nın çökmesinin ve Doğu Almanya'nın haritadan silinmesinin tek nedeni vardı: İki taraf arasındaki ekonomik uçurum.
Çözüm? Siyasal ve kültürel hakların güçlendirilmesi, Meclis'te temsil için barajın düşürülmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi elbette önemli.
Ama Diyarbakır, Mardin, Hakkari'yi bir Erbil ya da Süleymaniye düzeyine getirmezsek, korkarız ki, bu siyasal açılımlar da hiçbir işe yaramayacak.
2006 bütçesi bırakın Güneydoğu'ya, Türkiye'nin hiçbir yerine çivi çakmaya imkan tanımayacak kadar yatırım yoksulu.
Turgut Özal ve Adnan Kahveci misali kafamızı cinlik derecesinde farklı çalıştırıp, Güneydoğu için yeni kaynaklar yaratmalıyız.
Örneğin, Almanya'dan esinlenerek sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya kanalize edilecek ek vergi koymak gibi.
"Ağır vergilerin altında inleyen halka bu ek özveriyi kabul ettirmek imkansız" derseniz bir başka önerimiz var:
İrice bir özelleştirmenin gelirini olduğu gibi Güneydoğu'ya aktarmaya var mısınız?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ertesi gün hüznü   / 18-12-2005
 Fotoğraftaki gölgeler   / 17-12-2005
 Kazasker'den Ombudsman'a   / 16-12-2005
 Terör ve zorunlu göç   / 15-12-2005
 Ya av olmak ya da avcı   / 14-12-2005
 İki kritik dava   / 13-12-2005
 Din, devlet, laiklik   / 12-12-2005
 Siyaseti temizlemek   / 11-12-2005
 Yolsuzluk ve siyaset   / 10-12-2005
 Bağımlılığın bedeli   / 09-12-2005
ÖMER LÜTFİ METE
Pamuktan panikler
Başımızdan eksik olmayan...
UMUR TALU
Mahcup iyilik
"Babam ve oğlum" a gittiniz...
FATİH ALTAYLI
Lady Di'nin kenarı
İlk gün gazetelerde okuyunca tepem...
ERGUN BABAHAN
SABAH Ankara'da
Ulusalı ve uluslararasını en iyi biçimde...
ERDAL ŞAFAK
Tehdit mi, fırsat mı?
Türkiye'de Kürt sorununda ana...
MEHMET ALTAN
İki ayrı hükümet mi var?
Cuma günü Orhan Pamuk davasını,...
ABD bir eyalet daha kazandı: Süleymaniye
Kuzey Irak'taki Süleymaniye kenti, bölgedeki değişimin bir aynası...
1 milyon $ tazminat istiyoruz
11 Türk askerini Kuzey Irak'ta yakalayıp başlarına çuval geçiren...
Trabzon'a ballı BAdem
Trabzon'a ballı BAdem
Lige erken havlu atan 2 takımın maçında 3 puan Karadeniz ekibinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu