kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Canlanıyor mu sertleşiyor mu?
Arif olan anlar iktidar anlamaz mı?

Canlanıyor mu sertleşiyor mu?

Tam "Muhalefetli siyaset"i unutmaya başlamıştık ki TBMM'deki Bütçe görüşmeleri yetişti imdadımıza.
TBMM kürsüsündeki konuşmacıları dinlerken Cahit Sıtkı Tarancı'nın o müthiş "Ölümden Sonra" şiirini hatırladım:
"Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
Alıştığımız bir şeydi yaşamak.
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bizi arayan, soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
Akarsuda aksimizden eser yok"
Muhalefetsiz siyaset de, "Siyasetin ölümü" gibi bir şey değil mi?
Ha akarsuda aksinizden eser olmamış, ha akarsuda sadece iktidarın aksi olmuş...
Burası İngiltere olmadığına göre "Kraliçe'ye sadık muhalefet" beklememiz tabii ki imkansız. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki dilin de kemiği yok. Bir de siyaseti ölümkalım meselesi gibi görme alışkanlığı var genlerimizde. İktidarın cicim ayları da (Veya yılları) artık bitmeye başladıysa, "Alıştığımız siyaset"i yaşamaya başlamamız kaçınılmazdır.
Sürekli parti dışı muhalefet ve sürekli parti içi iktidar lideri Deniz Baykal geçmiş 40 yılda yaptığı benzer konuşmalardakinden daha sert olanını yapmak için gereken bütün hüneri sergileyip, alıştığımız siyasetin canlandırılmasına katkıda bulundu yine. Bu defa CHP'nin 6 Ok'undan "Milliyetçilik"i yayına yerleştirip, Erdoğan'ı nişanladı. Baykal, kürsünün arkasında yazılı "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" yazısını göstererek, şöyle dedi:
- Hangi millet bu? Adı var mı bu milletin? Onun adını merak ediyorsan, Anayasa'ya bakarsın; tatmin etmiyorsa, Kuvayı Milliye'ye, 70 yıllık geçmişimize, Türkiye'nin milli mücadelesine bakarsın. Bütün bunları kavrayamadıysan, sana yazıklar olsun. Sen bu anlayışla devam edersen, Türkiye'nin başına çok iş açarsın.
Alıştığımız siyaseti canlandırmak için Baykal'dan geri kalmamaya çalışan Erkan Mumcu da, açıkçası çok başarılıydı. Bazı cümlelerini birlikte hatırlayalım:
- Sizden önce para baronlarının rızasıyla kurulan, içeride güçlü ekonomiye geçiş programı denilen programın harfiyen kölesi oldunuz, bekçisi oldunuz. Siz bu devlete borç verenlerin çıkarlarının bekçisi oldunuz.
- Sizden öncekilerin kurduğu haram sofrasına oturdunuz şimdi de kalkmak bilmiyorsunuz. İktidardaki arkadaşların ve onların arkadaşlarının servetleri kat be kat arttı. Hayır mı diyorsunuz? Millete karşı erdemli bir tutum gösterin ve mal beyanlarını şeffaflaştırın. Servetleri yüzde 20'nin üzerinde artan herkes, Başbakan, bakanlar, yakınlarının, eşlerinin ve çocuklarının mal varlıklarını kalem kalem izah etsin. Gelin ak partinizin ak yüzünü teşhir edin.
Evet... Görüldüğü gibi siyaset canlanıyor. Bu canlanmaya Başbakan Erdoğan'ın da gereken katkıyı gösterdiği, TBMM kürsüsünde söyledikleri örnek verilerek kanıtlanabilir:
Başbakan Erdoğan da Baykal'ı hedef alarak şunları söyledi:
- Ülkenin başbakanına 'adam' dersiniz, akla hayale gelmeyecek ifadelerle saldırırsınız, bunlar yakışır. Başbakan bir şey söylediğinde yakışmaz. Dünkü grup toplantısında neler konuştuğunuzu dinledik. Benim Türklüğümle oynamaya ve başka taraflara çekmeye hiçbirinizin hakkı yok.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bilinçsiz olmanın dayanılmaz ağırlığı...   / 15-12-2005
 Bir yazıda bu kadar az hata yaptığım için övünebilirim   / 14-12-2005
 Zamanı ve aklı dondurmak mümkün müdür?   / 13-12-2005
 En çok hürmet eden en çok kazanır   / 12-12-2005
 Bütün okullar neden ekol değildir?   / 11-12-2005
 Pelit'in diplomalı pasta ustaları ve kilolarım   / 10-12-2005
 Düşünce hayatımızdaki Ortadoğulu esinti...   / 09-12-2005
 "Sonsuz geçiş dönemleri" bölgenin kaderi mi?   / 08-12-2005
 Berin Nadi'nin "Salon"u ve "Sofrası" keşke yine olabilse...   / 07-12-2005
 Jeopolitik içindeki değişken "Politika"dır   / 06-12-2005
REHA MUHTAR
Meçhule giden evlilik!..
Aslında nicedir fark ediyordum,...
EMRE AKÖZ
Kriz kardeşliği
Son yıllarda 'nehir söyleşiler' revaçta.
MEHMET BARLAS
Canlanıyor mu sertleşiyor mu?
Tam "Muhalefetli...
İLKER SARIER
Sıkıldınız mı?
Batılılar tartışırken karşı tarafı...
MAHMUT ÖVÜR
'Küçük tedbirler büyük belaları önler'
İstanbul...
SAVAŞ AY
'Oy Gidi Cerrahpaşa' değil, yaşasın...
HINCAL ULUÇ
En yeni bilgisayar oyunu, İstanbul trafiği!..
57, yazı...
Daum çocukça davrandı
Daum çocukça davrandı
"Derbide Daum'un çocuksu duygusallığı vardı. Bizim sürekli...
Şipşak taktiği
Şipşak taktiği
Denizli maçında "kaza" istemeyen Daum, Erciyes ...
Direnişçiler çark etti
Iraklılar dün ilk kalıcı meclisi seçmek için sandığa gitti.
"Mehmetçiğin anlamı 'Küçük Muhammed'dir"
Şehit ailelerini kabul eden Başbakan Erdoğan, "Askerine Mehmetçik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu