Doğalgaz kontrat devri ihalesi ve kazanan bazı firmaların siyasi destek sayesinde yol aldığı iddiaları başkent kulislerinde tartışılmaya başlandı.
Başkentte,"gaz sancısı" na çare arıyor. Doğalgaz kontrat devri ihalesi ile ihaleyi kazanan bazı firmaların siyasi nüfuzla yol aldığı iddiaları kulislerde tartışılmaya devam ediyor. Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kurmayları, farklı kaygıları yansıtıyor. Bürokrasiyi ikiye bölen sorunlar ve görüşler şöyle:
Kontrat devri yöntemi yanlış.
Bakanlık: Doğalgaz Piyasası Kanunu, yanlış dizayn edilmiş. Kontrat devrinin sakat yönleri var ama EPDK, uygulansın diye BOTAŞ'a soruşturma açtırdı.
EPDK: Kanun hükümleri açık. "Bu kanun yanlış diye uygulamama lüksümüz yok. Yanlışsa değiştirilsin.
Kontrat devri yöntemini sadece Türkiye kullanıyor.
Bakanlık: Kontrat devri yerine, yeni gaz bağlantıları özel sektöre açılabilir, ithalat kapısı aralanabilir.
EPDK: Türkiye'nin yıllık gaz tüketimi 25 milyar metreküp. 2010'dan sonra kademeli olarak artan şekilde alım taahhüdü ise 67 milyar metreküp. İhtiyacın ötesinde gaz alım yükümlülüğü olan bir ülkede kontrat devrinden başka çare yok. Bugün ithalat serbest bırakılsa BOTAŞ biter.
Kanuna göre, kontratı devralanfirmanın piyasa payı yüzde 20'yi geçmeyecek.
Bakanlık: Pazar payı üst sınırı yüzde 20 olan firmalar bir süre sonra rekabet etmek yerine uyumlu eylem içine girebilir.
EPDK: BOTAŞ'ın pazar payı 2009'a kadar yüzde 20'ye inecek. Piyasaya yeni şirketler girecek. 2009'dan sonra ithalat da serbest bırakılacak. Bu durumda hangi şirketin pazar payının yüzde 20 olabileceği garanti edilebilir?
Kontratı alan firmalarınRuslar tarafından belirlenmesi özel tekele yol açabilir.
Bakanlık: Ruslar, "Siz ihaleyi yapsanız ve kazanan belli olsa dahi o firma ile sözleşme imzalamayabilirim" dedi.
EPDK: "BOTAŞ, devlet şirketi. Devletin pazarlık gücü fazla olur" tezinin geçmişte Türkiye'yi nereye getirdiği ortada.
