|
|
|
|
"Din üst kimliktir" demedim
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir zaman 'din üst kimliktir' ifadesini kullanmadığını, üst kimlik olarak kullandığı ifadenin 'Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı' olduğunu söyledi. "Yine söylüyorum. Din bir çimentodur. Gazi Mustafa Kemal'in açıklamalarında da bunu görürsünüz. Nutuk'u okumak lazım, bunu orada da görürsünüz. Bunu Tayyip Erdoğan söyleyince kötü oluyor" dedi.
Yeni Zelanda ve Avusturalya ziyaretlerini tamamlayıp Türkiye'ye dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Erdoğan,
ONLAR 'NUTUK'U OKUSUNLAR
Erdoğan'a daha önce yapmış olduğu "Din etnik unsurlar arasında bağdır" açıklamasına CHP Lideri Baykal'ın vermiş olduğu tepkiler soruldu. Erdoğan, konuyla ilgili şunları söyledi: "Türkiye Yugoslavya değildir. Orada herkes ayrı dinlerin ve aynı dinin farklı mezheplerinin mensuplarıdır. Bizde de otuza yakın etnik unsur var. Ama yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkeyiz. Din bir çimentodur. Ben hiçbir zaman din üst kimliktir ifadesini kullanmadım. Üst kimlik olarak kullandığım ifade Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'dır. Buna rağmen hala bazıları bunu anlamak istemiyor. Gene söylüyorum. Din bir çimentodur. Gazi Mustafa Kemal'in açıklamalarında da bunu görürsünüz. Nutuk'u okumak lazım, bunu orada da görürsünüz. Bunu Tayyip Erdoğan söyleyince kötü oluyor. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. TC vatandaşlığını bir üst çatı olarak görüyoruz. Her yerde söyledim. Biz tek bayrak, tek millet ve tek devletiz diye. Sanki ben iki millet demişim gibi konuşuyorlar."
AK Parti Milletvekili Balıkesir Milletvekili Turan Çömez'in yaptığı eleştirilerin sorulduğu Erdoğan, şu cevabı verdi: "Milletvekili arkadaşlar, bizim grubumuzda rahatça fikirlerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Demokraside benim ifade ettiğim bir başlık vardır. Demokrasinin kendi içinde bir disiplini vardır. Gazetelerde yazılanlar, sağır duymaz uydurur kabilinden şeyler. Buralara biz bu kadar ucuz gelmedik. AK Parti, parti içi demokrasiyi en iyi yürüten bir partidir. Göğsümüzü gere gere bunu savunuruz. Kimse, kendileri için zil takıp oynayacak bir zemin hazırlamasın. Buna fırsat vermeyiz."
Erdoğan, AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun'un, "Merasim Taburu, TBMM'den çıkarılsın" açıklamalarını "Milletvekili arkadaşımız bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor. Köşesinde bunu söylemiş. Bunu fazla abartmanın lüzumu yok. Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı açıklamasına da saygı gösteririz" şeklinde değerlendirdi.
CIA Başbakanı'nın bugün akşam saatlerinde Türkiye'ye geleceğinin hatırlatıldığı Erdoğan, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Türkiye Cumhuriyeti 780 bin metre kare üzerinde çalışmalarını yürüten bir ülke değil. Açık gizli bilgi alışveriş yaptığı kurumlarla görüşür. CIA, Türkiye'ye MİT'in daveti üzerine gelmiştir. FBI da böyle bir davet üzerine gelmiştir. Arkasında bir şey arama gayreti yanlıştır. Uluslararası teröre karşı istihbarat örgütlerinin daha sıkı ilişkileri olacaktır."
Erdoğan öte yandan konuşmasında Avustralya'daki TC vatandaşlarının askerlik sorunlarına değindi. Erdoğan, "Vatandaşlarımızın çoğu askerliğini burada yapmak istiyor. Yaşı 40'ı aşkın olanlar da bizden askerlik aranmasın parasını ödeyelim diyorlar. Avustralya'da askerlik yapmak istemiyoruz diye iki teklifleri var. Bunu Genelkurmayımız ve yetkili kurumlarla görüşürüz dedik. Bu konuda verdiğimiz bir söz yok. Bunun tüm kayıtları da vardır." diye konuştu.
"TURİSTİK GEZİ DEĞERLENDİRMELERİ ÇOK BASİT DEĞERLENDİRMELER"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avusturalya ve Yeni Zelanda ziyaretlerini 'turistik gezi olarak' değerlendirilmesine tepki gösterdi. Erdoğan, "Bunlar çok basit değerlendirmeler. Bunu milletime havale ediyorum. İddia sahibi iddiasını ispatlamak ile mesuldur. Çamur atılan kendini savunmak durumunda değildir. Biz bir hizmet kervanıyız. Kim ne derse desin bu kervan yoluna devam edecek" dedi.
Avusturalya ve Yeni Zelanda ziyaretlerini tamamlayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye döndü. Beraberindeki bakanlarla birlikte Ankara Esenboğa Havalimanı'na inen Erdoğan, dokuz günlük gezisini gazetecilere değerlendirdi.
Erdoğan, Yeni Zelanda'yı ziyaretleri sırasında bu ülke başbakanı ve ana muhalefet liderinin yanısıra işadamları ile görüştüğünü söyledi. Özellikle Yeni Zelanda'da da deprem konusunda yoğun çalışmalar yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu konuda brife edildik. Tarım üzerindeki çalışmalara yönelik bilgilendirildik, üniversite çiftliği bizzat bize gezdirildi." diye konuştu.
150 BİNİ AŞKIN TÜRK VATANDAŞI VAR
Avustralya'da ise Avustralya genel valisi ve başbakan meslektaşı ile görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, Avustralya'da 150 bini aşkın Türk vatandaşın bulunduğu belirterek, şunları söyledi: "Burada bir gerçeği dile getirmek istiyorum. Bu yanlış değerlendrime içerisinde bulunanlara iyi bir cevap olur diye düşünüyorum. Türklerin 30 yıl önce gittiği Avustralya'ya ilk kez bir Türk başbakan gidiyor. Bu ordaki Türkleri moralize etti. Avustralya Parlamentosu'nda iki milletvekilinin ve iki belediye başkanın Türk olması, yerel meclislerde Türklerin olması kendilerine olan özgüvenlerinin arttığına işaret ediyor. Avustralya'da vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı Victoria Eyaleti'nin başbakanı ile görüşmelerimiz oldu. Bu eyaletteki Türklere hitap etme fırsatı buldum. Duygulu anlar yaşadık. Kadın erkek çoluk çocuk hep birlikte oraya gelmişlerdi. Türklerin kurduğu Osmanlı Köyü'ne gittik. Burada yaşlılar için modern ve şık bir huzurevi yapmışlar. 18 Türk, 12 de farklı kökenli Avustralya vatandaşı burada kalıyor. Aynı bizim Darul Acize gibi."
Erdoğan, Sidney'de de görüşmelerinin olduğunu, eyaletin valisi ve senato valisinin de onurlarına yemek verdiklerini belirtti. Erdoğan, Çanakkale Savaşları'nın bu bölge insanları ile Türkiye arasında dostluğa vesile olduğunu söyledi.
HİZMET KERVANI YOLUNA DEVAM EDECEK
Her iki ülkede de görüştüğü liderlerin, Türkiye'nin yaşadığı gelişmeleri dile getirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Avustralya Türkiye ile tarım alanında daha ilişkilere girmek istiyor. Çalışma ve tatil vizeleri ile ilgili bir anlaşma imzaladık. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasını da yakında çıkaracağız. Altını çizmem gereken şey bizim ordaki vatandaşlarımızın siyasi ve sosyal olarak güç haline gelmesi bizler için çok önemli. Bizler onları kendi başına terk edemeyiz. Bizim oraya gidişimizin en önemli sebeblerinden bir tanesi ve inanıyorum ki başardığımız en önemli netice; ordaki vatandaşlarımızın motivasyonu olmuştur. Fakat bu konularla ilgili çok farklı değerlendirmeler oldu. Bunlar bizi üzüyor tabii. Bunlar çok basit değerlendirmeler. Güneş balçıkla sıvanmaz, bunu böyle bilmeleri lazım. Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Bunu milletime havale edyorum. Hukukta bir kaide vardır. İddia sahibi iddiasını ispatlamak ile mesuldur. Çamur atılan kendini savunmak durumunda değildir. Müfteri olan iddiasını ispatlamakla mesuldur. Biz bir hizmet kervanıyız. Kim ne derse desin bu kervan yoluna devam edecek" diye konuştu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|