|
|
|
|
|
|
Bu ülke benden faydalanmıyor
Yapımcıların gözdesi olarak filmlerde rol almaya devam eden Metin Akpınar, aktif politikada rol almaktan umudunu kestiğini söylüyor. Politika çevresine dargın olan sanatçı, "Bu ülke benden faydalanmıyor, demek ki beni görmüyorlar" diyor.
Usta oyuncu Metin Akpınar, yeni sinema filmi 'Kısık Ateşte 15 Dakika' ile yeniden kamera karşısına geçiyor. Oyunculuk yeteneğine, yılların deneyimini de katarak tadına doyulmaz projelerde yer alan Akpınar, yeni filminde görme özürlü eski bir katil ve heykeltıraş olan 'Resul' karakterini canlandırıyor. MED Yapım adına Mehmet N. Karaca'nın yapımcısı olduğu 'Kısık Ateşte 15 Dakika'da Metin Akpınar'a; Haluk Bilginer, Ata Demirer, Ali Sunal, Özkan Uğur, Cezmi Baskın, Erhan Yazıcıoğlu, Janset, Eyşan Özhim ve küçük oyuncu Umut eşlik ediyor. Filmin yönetmeni ise Neco Çelik. Bir sinema filmi için oldukça kısa bir sürede, üç haftada çekilen filmin0 setinde Metin Akpınar ile 15 dakikada yaptığımız röportajda, sanatçının içinde neyin ukte kaldığını öğrendik. Aktif politikada rol almaktan umudunu kestiğini söyleyen Akpınar, "Bu ülke benden yeterince faydalanamıyor" diyor.
* Hayalinizi gerçekleştirdiniz mi? En büyük hayalimi gerçekleştirip-gerçekleştirmediğime odaklanırsak cevabım 'hayır' olacaktır. Ne var ki ben hayatım boyunca istediklerimin, hayal kurduklarımın büyük bir bölümünü gerçekleştirdim. Bu nedenle ben kendimi şanslı insanlar arasında görüyorum. İdealist anlamda ben yaratıcının bana verdiği bütün yetenekleri kullanarak, bu yeteneklerin getirdiği nimetlerden faydalandım. Materyalist anlamda ise çalışmamın ve çevrenin getirilerini kazandım. Hani derler ya 'dünyaya bir daha gelirsen ne olmak istersin?' diye, ben yine bu gördüğünüz Metin Akpınar olmak isterim.
İMZA İÇİN 5 ŞARTI VAR
* Birçok teklif alıyorsunuz. Buna karşılık yapımcıların sizi ikna etmesi oldukça zor oluyor. Neden? Önce senaryoyu sevmem gerekir. Eh insan bu yaşta bu kadar yıllık çalışmanın ardından çok fazla sık eleyip ince dokuyor. Beğeni kriterlerinin sayısı, yaşa ve çalışma yılına göre artıyor. Benim bir filmde rol almam için beş şartın yerine gelmesi gerekiyor. Birincisi senaryoyu sevmeliyim. İkinci şartım yapımcının çalışma şartlarını sevmem gerekir. Projeye aynı açıdan bakmalıyız. Bu şartım da yerine gelmişse sırada yönetmenle çalışıp çalışamayacağım durumu gelir. Yönetmenle aynı dile konuşmalıyız, çalışma şartları uygun olmalı. Dördüncü şartım ise birlikte çalışacağım oyuncular üzerine. Rol arkadaşlarımla film için mutlaka aynı amaca hizmet etmeliyiz. Ve son şartım; ekonomik durum. Filmin izleyiciye en iyi şekilde ulaşması için gerektiğinden daha az para harcanmamalı...
* Az sayıda projede yer almak sizi tatmin ediyor mu? Projeler benim genel sanat anlayışıma uygun çalışmalar olmalı. 'Propaganda' ile başlayan bir seri yakaladım. Belki yılda bir film çekiyorum ama 'Propaganda'dan itibaren bulunduğum bütün projelerde keyiflendim, tat aldım ve oyuncu olarak da çok farklı kompozisyonlar oynadım. Biliyorum, bir projede yer almayı kabul etmek için çok özen gösteriyorum.
25 YIL TATİL YAPMADI
* Az sayıda filmde rol alıyorsunuz ama ticaret hayatınızda hâlâ çok çalışıyorsunuz. Teknenize atlayıp bir dünya turuna çıkma lüksünü yaşamayı düşünmüyor musunuz? Şimdiye kadar çok az tatil yaptım. Zeki ile çalışırken 25 yılın sonunda kendimize geldik. Dedik ki; "Biz hiç tatil yapmıyoruz." Sonra baktık ki yaşımız geldi, ekonomik durumumuz da düzeldi. Tatil o zaman aklımıza gelmişti. Tekneyle dünya turu düşünmüyorum ama kendimize ait zaman arıyorum. Ben denizi çok severim. Denizle, güneşle balıklarla baş başa kalıyorum. Çok uzaklara açılmıyorum, yakın denizlerde dinleniyorum. Benim lüksüm bu. Ülkemin her yerini gezdim çok şükür. Dünyada da birçok ülkeye ziyaret imkanım oldu. Çoğu iş nedeniyle olsa da, içimde "Şurayı görmedim" diye bir ukte yok.
MEHMET ÇALIŞKAN MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|