Önüm arkam sağım solum kimlik Apo'nun sözleri yeni değil Maçka yine otopark oldu Belçikalılar'a kucak açalım NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Önüm arkam sağım solum kimlik

Başbakan Erdoğan'ın son değerlendirmesini Sabah yazıişlerinde epey tartıştık. Erdoğan, Türkiye'de yapıştırıcı kimliğin "din" olduğunu vurgulamıştı.
Bu aslında yeni değil.
Tayyip Erdoğan bu vurguyu Başbakan olmadan önce de defalarca yapmış, konjonktürel olarak hayli eleştirilmişti.
Başbakan Erdoğan şimdi yine aynı şeyi tekrarladı. Ancak bu kez benim algılamam farklı. Başbakan ciddi bir çelişki ya da dönüş içinde.
Önceki haftalarda "Kürt realitesini tanıyoruz" diyen Başbakan, dünkü sözlerinde buradan bir dönüş yapıyor ve "Kürt sorunu" olarak yıllardır tartışılan sorunu "Türkiye'nin tamamının benzer sorunları var" perspektifine taşıyor.
Başbakan Erdoğan'ın "dönüşü" bununla da sınırlı kalmıyor.
Yine geçtiğimiz haftalarda "alt kimlik, üst kimlik" açılımı yaparak Türkiye'deki etnik veya dini grupların birer "alt kimlik" olarak, "Türkiyeli" üst kimliğinde birleştiğini söylemişti.
Şimdi birdenbire burada da bir yeni perspektif getirdi ve "Türkiyeli" üst kimliğinin yanına bir de "Müslüman" üst kimliğini koydu.
Eğer Başbakan Türkiyeli üst kimliği konusunda kararlı ise Müslümanlık "en üst kimlik" olarak ortaya çıkıyor.
Fakat bu da kendi içinde yeni sıkıntıları getiriyor. Türkiye'de sayıları bindelik oranlarla ifade edilse de "Müslüman en üst kimliğine" girmeyen yurttaşlarımız var.
Başbakan'ın bu vatandaşlarımızın "en üst kimlik" sorununa nasıl bir çözüm getireceğini merak ediyorum.
Tabii Türkiye'nin yapmış olduğu uluslararası anlaşmaları "hiçe saymadan."