|
 |
 |
 |
|
| Sahi neydi o gece ve neler oldu?
|
|
Kendimle ilgili şeyleri bu sütunlara taşıma huyum pek yoktur. Bu nedenle 31 Ekim gecesi sevgili dostum Erkan Özerman'ın Nişantaşı Riva butik-otelde benim için verdiği daveti de sözkonusu etmedim. Ama basında öylesine güzel yazılar çıktı ki herkes merak etti. Üstelik yanlış anlamalar oldu. En son Türker İnanoğlu'nun yeni ve olağanüstü sanat merkezi TİM'in açılışında, Tarık Akan ve Ali Özgentürk bana "yaş gününü kutlamışsın, hayırlı olsun" demezler mi? Yaş günüm filan değildi. Mekteb-i Sultani günlerinden beri arkadaşım olan Erkan Özerman'ın bana bir jestiydi bu... Öncelikle Erkan'ın bir sinema hastası olduğunu söylemeliyim. Yıllar önce bana verdiği, hepsi Fransızca ünlü yıldız biyografi kitapları hala kitaplığımda özel bir yere sahiptir.
BAŞARI ÖDÜLÜ HAK EDER
Erkan en son benim bu kez kendi alanı olan hafif müzik üzerine yazdığım "Ne Şurup-Şeker Şarkılardı Onlar" kitabına bayıldı. Ve geçen Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) törenine geldi onu da çok sevdi, komplimanlar yaptı. Hele o geceyi nasıl zorluklar ve olanaksızlıklar içinde yaptığımızı, her yıl yeniden para peşinde koştuğumuzu öğrendiğinde...  Elbette onun gibi bir organizasyon ustasından gelen bu değerlendirme benim için, bizler için çok önemliydi. Ve Erkan özetle, "Tüm bu başarılar ödül hakkeder. Ama madem kimse bunu yapmıyor, ben sana bir gece düzenleyip ödül vereceğim" dedi. Ben önce dalga geçtim. Ama baktım, adam ciddi. Sonunda, yerin küçüklüğü nedeniyle kısıtlı bir dostlar listesi hazırladık ve geceyi yaptık. Ve işte orda bir küçük mucize oldu. Mekanın hoşluğu yemeklerin kalitesi, ama en çok gelen insanların düzeyi ve de hakim olan dostça, afra-tafrasız atmosfer, herkesi çok etkiledi. Ben ustadan bir organizasyon dersi alırken, katılan sinemacı, müzisyen, yazar, manken vd. sanatçı dostlarıma da minettar kaldım. İşte böyle...Tekrar edeyim, ödül meraklısı değilim, kimseden ödül filan da beklemiyorum. Erkan'ın ödülü de zaten yıllardır aradığım birkaç değerli 45'lik plak oldu. Ama asıl ödül, kuşkusuz o gecenin kendisiydi. Yaşasın gerçek dostlar, varolsun yaşamını sanata ve kültüre adamış insanların o benzersiz gönül birliği...Ve sağ olsunlar, basında bu küçük olayı öylesine güzel duyuran dost kalemler...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
