kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ailecek izlenebilecek bir film
Ailecek izlenebilecek bir film
İki çocuk ve çuval dolusu para

Ailecek izlenebilecek bir film

Uzun yıllardır sokak çocuklarıyla ilgili çalışmalar yürüten ve halen de Umut Çocukları Vakfı Başkanı olan Yusuf Kulca "Milyonlar"ı bizim için seyretti ve değerlendirdi
Bu filmde öncelikle annesiz büyüme meselesi var; filmin kahramanı olan çocukların anneleri ölmüş, bunun getirdiği sorunlar var. İki çocuk, babalarıyla yaşıyorlar ve annesizliklerini zaman zaman kullanıyorlar da. Ama daha sonra yardım toplayan bir kadın devreye giriyor ve çocuklar tesadüfen ele geçirdikleri paranın önemli bir kısmını o kadına veriyor. Filmde bir serüven, bir macera var. Biraz da yetişmeden kaynaklanan bir şey var, çocuklardan biri parayı eğlence için harcamayı tercih ederken diğeri fakirlere yardım etmek istiyor. Filmde dinsel bir nokta da var çünkü sonuçta çocukları iyiliğe, doğruluğa yönlendirme meselesi var. İyilikle kötülük arasında, iyiliği seçme, suçtan kaçınmaya yönelik bir telkin var. Bir de, paranın insanları bozduğu mesajı var filmde. Ama hırsızlığın ve suçun kötülüğüne ilişkin telkin ve hatta nasihatlar ağır basıyor. Çocukların suçla olan ilişkileri yetişkinlerden farklı. Onların soyut kavramları öğrenme yaşları biraz geç olduğu için, -ki suç da soyut bir kavram oluyor onlar için- çocuk bunu bir oyun olarak algılıyor. Zaten problemlerden bir tanesi de bu, hukukta çocuklara ceza verilememesinin sebeplerinden biri de bu. Çocuk bunu bir oyun olarak algılıyor, sonuçlarının neler olabileceğini, ileride hayatını ne şekilde etkileyebileceğini, bunun bedelini ne şekilde ödeyeceğini kestiremediği için çocukları koruma ile ilgili yasalar çıkartılıyor. Bu türden değerlerin çocuklara çok küçük yaşlarda, aile içinde ve anaokulunda verilmesi gerekiyor. Ama Türkiye'de eğitimden çok öğretime yönelik çalışmalar yapıldığı için bu türden iyi ile kötü, doğru ile yanlış, sevgi ile sevgisizlik arasındaki fark çocuklara davranış olarak öğretilemiyor. Siz ne kadar kağıtları yere atmayın deseniz atmaya devame diyorlar, nekadar çiçekleri koparmayın deseniz koparmaya devam ediyorlar ne kadar hayvanlara eziyet etmeyin deseniz etmeye devam ediyorlar. Çünkü lafla dünyanın hiçbir yerinde kimseye bir tecrübe kazandırılmamıştır. Türkiye'de bir de şöyle bir durum var, yerde bulduğu parayı bir yere götürüp teslim edene aptal gözüyle bakılıyor ve bunu yapan insanlar televizyonda kahraman olarak gösteriliyor. Halbuki bu sıradan bir vatandaşlık görevidir. Bu durum bir tezat oluşturuyor.

ÖĞRETİM DEĞİL EĞİTİM
Şunu unutmamak gerek; tecrübe, alıştırmayla kazandırılır; bu oyunla olabilir, masalla olabilir, farklı psikodrama yöntemleriyle olabilir. Bu olmadığı için çocuğun iyi ve kötü kavramlarını öğrenmesi ancak bedel ödeyerek oluyor. Halbuki bedel ödememeleri lazım. Bunda aile ve anaokulu kadar çevrenin de çok önemi var. Okulla birlikte çocukların sosyalleşmesi başlıyor ve onları esas etkileyen sosyal çevreleri, okuldaki arkadaşları oluyor, onların söyledikleri anne babanın hükmünden daha önplana çıkıyor. Bazen çevrelerinden kopmamak amacıyla suç oyunlarına, maceralara girebilirler. Oyun gibi ya da kendini kanıtlamak amacıyla girilen bu şeyler sonradan felaket getirebiliyor. Bu arada televizyonun, şiddet filmlerinin, atari oyunlarının çocukların yaşamındaki etkisini unutmamak gerek. Yoksulluk, eğitimsizlik arttıkça, insanların para için yapmayacakları şey kalmıyor. Dikkat edersiniz büyük şehirlerde kapkaç, yankesicilik ve benzeri suçlarda çocuklar kullanılıyor. Burada çocuklar masum, bunu görmek önemli... "Milyonlar" çocukların rahatlıkla, aileleriyle birlikte gidebilecekleri bir film.

Ayşe DÜZKAN

DİĞER YAŞAM HABERLERİ
 Bu ne krizi bilemiyorum!
 Uzakdoğu'dan değişik tatlar
 Farklı mekanlar keşfedin
 Polanski, Dickens ile buluşursa
 "34 FCP 14 vurdu kaçtı"
 32 yıldır hokus pokus diyor
 Dalmak en iyi terapi
 Hem eğlence hem spor
 Geleceğin mucitleri hayallerini anlattı
 Egzotik Fas lezzetleri
 Farklı mekanlar keşfedin
 İstanbul artık onların evi oldu
 Anadolu kültürleri ebruya benziyor
 Gelenekselden evrensele 'aşure'
 Cami duvarına sevgi boyası
 En büyük destek imam ve eşinden
 Beşiktaş'a zorunlu estetik operasyon
 İster uzak, ister yakın en cazip tatil seçenekleri
 Kapalı havuzlarda form tutabilirsiniz
    Yazarlar
  » Yaşam
    Ajanda
    Güncel
    Gezi
ATİLLA DORSAY
Her zevke göre film var
Bu hafta tam 7 yeni film...
Kiloları kaşıkla verip kepçeyle almaya son
Kiloları kaşıkla verip kepçeyle almaya son
Her rejim sonrası tekrar alınan kilolar tarih oluyor. İştah kontrol...
'Hızır'ın pili bitti!
'Hızır'ın pili bitti!
Kalp krizi geçiren Ertan Özkaya'yı taşıyan ambulanstaki elektroşok...
Başkan'ın 'su' şovu ters tepti, eşi bile hastanelik
CHP'li Nurettin Sözen, suyu kaynatmadan içtiğini anlatan Başkan...
5 gazeteciye dava
Ermeni konferansını durduran mahkeme kararına ilişkin yazıları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.