kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

"Mücevher" bir konser, bir kitap

Genel Sanat Yönetmenliği'ni Sebuh Apkaryan'ın yaptığı Kohar Senfonik Orkestra ve Korosu, geçen hafta Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda verdiği dört konser ile "tüm zamanların en sevilen" Ermeni halk türkülerini İstanbullu sanatseverlere tanıştırdı. Kohar Senfonik Orkestra ve Korosu, 1988 yılında Gümrü'yü yerle bir eden depremden hemen sonra kuruluyor. Depremin ardından yalnızca ön cephesi kalan Gümrü'nün en görkemli binalarından biri, "Gayane" ve Spartaküs Balesi" gibi dünyaca tanınmış yapıtlara imzasını atan ünlü Ermeni kompozitör Aram Haçaduryan'ın çocukları tarafından restore ediliyor ve bestecinin anısına, annelerinin adıyla "Kohar Müzik Okulu" olarak hizmete açılıyor. Okulun orkestra ve korosu ise o tarihten bu yana, ününü Ermenistan sınırları dışına da taşıyarak pek çok konser ve albüm gerçekleştiriyor, çeşitli ülkelere turneler düzenliyor. Orkestranın İstanbul konserlerine bu kez, Türkiye Ermeni cemaatinin en köklü eğitim kurumlarından Sahakyan Okulu'ndan mezun olanlar ev sahipliği yaptı. Dört konser de orkestranın seslendirdiği Aram Haçaduryan'ın "Vals"i ile başladı ve kimileri tekrarlansa da her konserde 25 türkü, sanatçılar tarafından hem çağdaş yorumlarla bezediği danslar, hem yerel giysilerin güzelliği ile görsel bir şölene dönüştürüldü. Halk türküleri değil midir, insanın benliğinin, kültürel kimliğinin en büyük tanığı; bu benlik ve kimliğe ışık tutanı? Acı ve sevinçler, hüzün ve umutlar türküler ile aktarılmaz mı geçmişten geleceğe? Geçen pazartesi akşamı işte türkülerin bu tanıklığını gördüm ve yaşadım. Türkülerin de halklar gibi birbirlerine ne kadar yakın, hatta iç içe olduğunu gördüm ve yaşadım. Balkan türküleri nasıl birbirleriyle akraba ise, Kafkas halkları arasında da benzeri bir akrabalığın varlığını gördüm ve yaşadım bir de... Sözlerini anlamasam da kimileri Azerbaycan türküleri ile akrabaydı; birbirinden güzel genç kızların narin bedenlerini süsleyen "mum"lar ile sahneye taşıdığı bir başkası, Anadolu toprağının "çayda çırası" ile... Konserde yanımda oturan "komşu"ma "Kohar"ın anlamını sordum; Ermenice "mücevher" demekmiş... Gerçekten de adına yaraşır bir biçimde "mücevher" misali bir konserdi. İki ülke, iki halk arasında bitmez tükenmez gibi görünen anlaşmazlıkların, anlaşılmazlıkların ateşinin bu tür kültürel etkinlikler ile söndürüleceğine her zaman inandım. Bu inancı bir kez daha gördüm ve yaşadım.

SAVAŞ VE ATATÜRK
Bir de "mücevher" bir kitaptan söz etmek istiyorum; Abdullah Özkan'ın uzun yılların birikimiyle yayına hazırladığı "Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Dönemi" kitabından... Özkan'ın A'dan Z'ye ansiklopedi formatında üç cilt olarak hazırladığı kitabın ana başlıklarını şöyle özetlemek mümkün: Bütün ayrıntılarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş öyküsü; gazete ve dergiler; Kurtuluş Savaşı ile ilgili romanlar ve özetleri; Atatürk'ün hayatı, eserleri ve devrimler; o dönem içinde yer alan partiler, ayaklanmalar, dernekler; döneme damgasını vuran asker ve sivil kişilerin hayatları, yaptıkları işler; kongreler, direniş mitingleri, savaşlar ve antlaşmalar... Ayrıca, binlerce maddeden oluşan pek çok madde, Atatürk'ün Nutuk'undan alınan metinler ile desteklenmiş; konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla da harita, kroki ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş... Özetle, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk dönemi ile zengin bir başvuru kaynağı...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde   / 20-11-2005
 Farkında mıydık Sulhi Dölek'in?   / 13-11-2005
 Camaltında devr-i alem   / 30-10-2005
 Borusan Filarmoni sezonu açtı   / 23-10-2005
 "Mücevher" bir konser, bir kitap   / 16-10-2005
 Galataport'ta Assos taşları   / 09-10-2005
 Heykel yakarak dışa açılınmaz   / 02-10-2005
 Çocukluğumu seviyorum, kedileri de   / 25-09-2005
 Bir caz mevsimi daha   / 18-09-2005
 Sözcük avının yol haritası   / 11-09-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Fatih Terim'den bir Petek Dinçöz yaratmayı...
MEHMET ALTAN
Gökyüzüne işeyenler
Geçen hafta belim kopmuş bir...
REFİK DURBAŞ
Kars'tan, Picasso'dan Blues'dan üç...
Sakın annem duymasın ben hızı seviyorum
Sakın annem duymasın ben hızı seviyorum
Sörfte Avrupa şampiyonu olan Çağla Kubat denizde olduğu kadar yolda...
Nissan Patrol: Bir arazi efsanesi
Nissan Patrol: Bir arazi efsanesi
1970'lerde Jeep Wagoneer'la, Land Rover'la 1980'lerde Chevrolet...
Kendinize yaptığınız baskıdan hemen kurtulun
Yarattığınız stresin vücudunuzda kronikleşmesini...
Tabletle gelen güzellik
Kadınların güzelleşmek için birbiriyle yarıştığı günümüzde, gıda...
Mantar çiçek gibi toplanmaz
Şimdi tam mevsimi ama mantarların hangilerinin yenilebilir olduğunu doğru...
Picasso Şile palamudunu sever miydi?
'Picasso'nun Sofrası' adlı kitap büyük bir sanatçının ruhunun derinlerine,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.