Fener'in geldiği nokta

G.Saray galibiyetleri her zaman F.Bahçeliler için büyük mutluluk nedeni olmuştur. Ancak geçtiğimiz hafta sonu alınan galibiyet bana bu mutluluğu vermedi. Çevremdeki çoğu F.Bahçeli'nin Milan'a karşı alınacak galibiyeti, G.Saray galibiyetine tercih etmesi camianın geldiği nokta açısından sevindirici... Burukluğun bir başka nedeni de galibiyetin ana nedeninin G.Saray'ın kötü durumu olması. Yıpranmış kadro, kısıtlı yetenekteki yabancı oyuncular, maddi sorunlar, her geçen gün artan yönetim-taraftar gerginliği ile G.Saray'ın daha iyisini ortaya koyması da mümkün değil.
Milan maçından sonra Daum "Takımım kolektif futbolu ve savunmayı bilmiyor" demişti. Bunları Milan maçından sonraki üç günde öğrenmediğine göre G.Saray maçı sonrası "Takımım istediklerimi yaptı" demesi de enteresan. Zaten nüans da burada. Takımın istediğini yapabilmesi tamamen rakiple alakalı. Kimi yaptırıyor, kimine karşı da elin kolun bağlı kalıyor.

FUTBOLCULAR BİLİNÇLENSİN
Haftanın dikkat çeken bir başka konusu da Beşiktaş yönetiminin Ailton'a verdiği cezaydı. Ailton'un cezayı hak ettiği kesin. Ama takıldığım nokta cezanın tutarı: İtiraz halinde 100 bin dolar. Bu cezayı uygulayabilmeleri mümkün değil. Kendi vergi cezaları için devlet kapılarını aşındıran yöneticiler herhalde bu ceza için sporcunun da bazı kapıları aşındırabileceğini biliyorlardır.
Konu Türkiye'nin önemli bir eksiğine, çok ciddi çalışan bir Profesyonel Futbolcu Birliği'ne geliyor. Futbolda ileri gitmiş tüm ülkelerde bu birlik çok daha ciddi ve profesyonel çalışıyor. Örneğin İspanya'da Raul birliğin 2. başkanı. Ülke futbolcu birliklerinin oluşturduğu uluslararası kuruluş ise FIFPro. 40 yıl önce kurulan FIFPro'nun üyesi olan 40 ülke var. Bunların içinde Mısır, Ekvator, Cezayir, İsrail, Ukrayna, Macaristan bile var. Türkiye yok. FIFPro kendi çalıp kendi söyleyen bir kuruluş da değil. UEFA ve FIFA tarafından tanınan ve transfer, doping, ırkçılık, maç takvimi, milli takımlar gibi konularda yönetmelikler hazırlanırken hep görüşüne başvurulan bir kuruluş. 1998 yılından itibaren Avrupa Birliği tarafından da tanınmasıyla birlikte AB komisyonlarında da son derece etkin... Futbolcuların haklarını ilgilendiren her konuya müdahil olan FIFPro kulüp veya federasyonlarının verdikleri haksız cezalarda avukatlarıyla birlikte etkin rol alan, sporcunun haksızlığa uğramasına engel olmakta. En güncel örnek de Chelsea ile kulübünden habersiz görüştüğü için 200 bin sterlin ceza alan Ashley Cole'un cezasının AB normlarına uygun olmadığını savunarak İngiliz Futbol Birliği'ne (FA) karşı bir hukuk mücadelesi başlatmış olması
Kulüplerin kendi menfaatlerine dokunacak en küçük bir olayda Kulüpler Birliği'ni çalıştırmalarını gördükçe en doğal haklarını kullanamayan sahipsiz futbolculara daha çok üzülüyorum.