kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul'da otel açmayı düşünüyoruz
Modanın devleri SABAH'ta buluştu

Biri hazır giyimde iddialı diğeri tekstilden ev dekorasyonuna tam bir moda devi. Stefanel ve Versace ile çok özel.

Dünyanın dört bir yanındaki 700 mağazasıyla İtalyanlar'ın hazır giyimdeki en başarılı markalarından Stefanel'in patronu Guiseppe Stefanel ile lüks ve ihtişamın markası Versace'nin patronu Santo Versace başarı öykülerini anlattı. Her iki moda devi Türkiye'de yeni yatırımlar peşinde...

Versace'nin patronu Santo Versace
-İslami kesimin bizi tercih etmesi doğal

Stefanel'in sahibi Guiseppe Stefanel
-Türk kadınları İtalyanlar'a benziyor



İstanbul'da otel açmayı düşünüyoruz

Perakende Günleri için İstanbul'a gelen Versace imparatorluğunun en tepedeki ismi Santo Versace efsaneye dönüşen markanın öyküsünü sadece Cumartesi SABAH'a anlattı.

Versace markasını duymayan var mı? Rengarenk desenli erkek gömlekleri, lüks ve ihtişamı yansıtan gece kıyafetleri, her üründe kullanılan Antik Yunan efsanesinin kadını Medusa logosuyla bir moda devi, Versace... Gianni Versace ile hayat bulan, onun Miami'de öldürülmesinin ardından kız kardeşleri Donatella'nın tasarımı devralmasıyla yine gündemde kalmayı başaran marka, ağabey Santo Versace'nin şirketin finans işlerini koordine etmesiyle bugünlere kadar geldi.

KARİZMATİK, MÜTEVAZI
Santo Versace perakende sektörünün en büyük platformu olarak kabul edilen Perakende Günleri 2005 için İstanbul'daydı. Markasının gelişim sürecini ve deneyimlerini bir konferansta anlatan Versace, Cumartesi SABAH'a özel bir röportaj verdi. Moda imparatorluğunun en tepesindeki bu adam, kaşmir lacivert takım elbisesi, beyaz gömleğiyle sade ve mütevazıydı. Kibar, enerjik ve son derece karizmatik olan Santo Versace, markadan konuşurken heyecanlandı, ölen kardeşinden söz açtığımızda ise hüzünlendi, gözleri doldu. İşte İtalya'nın güneyinde, Calabria'da terzi olan anneleri tarafından yetiştirilen üç kardeşin bugün bir imparatorluğa dönüşen markalarının başarı öyküsü...

-Versace tüm dünyada çok iyi tanınan bir marka. Markanın yükselişi nasıl oldu? -Gianni Versace gerçek bir dahiydi. Bizim başarımız onun yaratıcılığıyla başladı ve devam etti.

-Versace markasının doğuş öyküsünü anlatır mısınız? -Gianni moda ile nefes almaya başladı. Büyükbabam, doktor olmak isteyen annemin ilkokuldan sonra okula gitmesine izin vermemiş. Nedeni de okulda erkeklerin olması... Bunun üzerine annem, bir meslek edinmek için 1940 yılında terziliğe başladı. Gianni, 1946 yılında doğduğunda annem iyi bir terziydi. 13-14 yaşındayken annemize sadece terziliğin yetmeyeceğini söyleyerek 'Hazır giysiler de almamız gerekiyor' dedi. Gianni ardından bir butik açmaya karar verdi. Yakınlardaki bir atölyede de istediği modelleri diktirmeye başladı. O zaman moda alanında geniş alana yayılmış endüstriyel bir şey yoktu. Bu yüzden satıcılar, alıcılar, üreticiler birbirlerini tanıyordu. Gianni başta stilistlik yapmıyordu. Ve bir gün Gianni'nin başarısını gören bir firmanın koleksiyon istemesi ile o gün evden çıktı ve bir daha eve dönmedi (Gülüyor) Bundan sonra hayatı tamamen tasarıma yöneldi. Ve Genny, Callaghan, Complice gibi modaevleri icin tasarım yapmaya başladı. 1972-1978 yıllarını bu firmalara koleksiyon üreterek geçirdi ve çok da meşhur oldu. Ardından 1978 yılında Gianni Versace koleksiyonu ortaya çıktı. İlk olarak erkek koleksiyonu ardından da kadın koleksiyonu ile çıkış yaptı.

TELEVİZYON SEYRETMEM
-Siz de çok erken yaşlarda tekstil sektörüne babanıza yardım ederek başladınız, yanılıyor muyum?
-Altı yaşındayken babama yardım etmeye başladım, doğru. O yıllarda ben bir yandan okuyordum, babamın yanında çalışıyordum, spor yapıyordum, politikayla ilgileniyordum, bir yandan da kızların peşinden koşuyordum! Bugünlerde gençlerin hiçbir şeye vakti yok. Tabii benim zamanımda televizyon yoktu. Televizyonu yine kabul etmiyorum, sadece ilgilendiğim bir şey olursa o saatte televizyon seyrediyorum. Hatta 3. Dünya Savaşı çıkarsa birileri bana haber versin lütfen...

-Ekonomi okudunuz ve bankada çalıştınız, lisede öğretmenlik yaptınız. Ve ardından kardeşinizle calışmaya başladınız -Bir şey atladınız, askerliğini yapan az İtalyan vardır, ben onlardan biriyim. Süvari olarak yaptım. Askerliğimi tamamladıktan sonra döndüğümda 1977 yılında kendi ofisimi açtım. Gianni kendi markasını yarattıktan sonra onunla beraber çalışmaya başladım.

BİR DAHİ LAZIM
-Versace bir marka olmaktan çok bir yaşam tarzı. Nasıl başarıldı?
-Gianni ruhunu yansıtarak tasarım yapıyordu. Kadın koleksiyonu, erkek koleksiyonu, aksesuarlar ve ardından ev dekorasyon ürünleri tasarladı, tiyatro dekore etti. Herkesin 24 saat Versace markasını soluyarak yaşamasını istiyordu. Bu yüzden de bir marka olmanın ötesine geçti.

-Kardeşiniz Gianni Versace'nin ölümünden sonra neler değişti? -Değişen bir şey var, o da Gianni yok artık... Gianni gibi dahi birinin olmaması tabii ki bir sürü şeyi değiştiriyor. İyi bir marka yaratmak için bir dahiye ihtiyaç var. Fakat marka yaratıldıktan sonra dahiniz olmadan da devam edebilirsiniz. Biz de ikinci jenerasyon olarak devam ediyoruz.

-Bugün siz ve kız kardeşiniz Donatella Versace şirketi yürütüyor. Fakat çoğu kişi sizin adınızı duymamıştı. Neden Donatella Versace hep ön planda? -Gianni'nin ölümüne kadar ben zaten hiç ortada yoktum. Bu benim tercihimdi. Fakat Gianni'nin ölümünden sonra mecburen şirketin yararı için ortaya çıktım. Çocuklarım Francesca ve Antonio da çok iyi biliyorlar ki 'VIP' (Very Important Person- Çok Önemli Kişi) kısaltması sadece aptallar ve cahillerin hoşuna gider, benim hiç hoşuma gitmiyor. Sadece çalışmayı seviyorum.

-Versace tam bir aile birlikteliği... Tamamen bir aile şirketiyiz. Öyle kuruldu ve devam ediyor. Hep beraber calışıyoruz, herkesin görevi ayrı... Gianni'nin ölümünden sonra da Donatella, kızı Allegra ve ben devam ediyoruz.

-Ünlülerle tanınan bir markasınız. Hangi ünlüler giymeye başladı Versace'yi, hatırlıyor musunuz? -Versace, Gianni Versace koleksiyonu çıkmadan önce ünlü oldu aslında. Bütün insanlar iyi giyinmek ister... Artistler ve ünlüler daha fazla isterÇünkü onlar için iyi görünmek çok önemli. Ünlü insanlar dış görüntüleri için yaşarlar. Gianni'nin isim yapması ile birlikte, bütün iyi giyinmek isteyenler, kaliteyi anlayanlar Gianni Versace'ye yaklaşmaya başladı. İlk hangi ünlü giydi inanın hatırlamıyorum ama pek çok isim var; Elton John, Prince, Michael Jordan, Lady Diana, Liz Hurley, Madonna ilk aklıma gelenlerden.

-Birçok ünlü Versace giyerek isim yaptı değil mi? Bazı kadınların sıradışılığı nedeniyle Gianni'yle bağları vardı. Bunlardan biri de Prenses Diana'ydi. Prenses Diana kocasından ayrıldığı zaman dünyaca tanınan bir kadın değildi. Gianni ile karşılaşması ile beraber dünyaca ünlü bir ikon oldu. Çünkü Gianni onun bütün ruhunu yansıtan bir tasarım yaptı. Bir başka isim de Elizabeth Hurley. Dört Nikah Bir Cenaze filmine kadar Elizabeth Hurley'yi kimse tanımıyordu. Sadece güzel bir kadın olarak biliniyordu. Filmin galası için Gianni, Hurley için siyah çengelli iğnelerle tutturulmuş bir gece elbisesi tasarladı. Hurley, ilk başta iğnelerin açılacağından açılacağından korktuğu için giymek istemedi, hatta giymeye ikna etmek için çok uğraşıldığını hatırlıyorum. Sonunda galaya bu kıyafetle geldi ve tüm basın Elizabeth Hurley'nin kıyafetinden söz etti, hatta film bile ikinci planda kalmıştı. Diğer bir isim de Madonna. 11 yıl evvel çıkarttığı kitaptan sonra erotik bulunduğu için tepki toplamıştı. 1995 yılında imajını değiştirmek için bizimle çalışmaya başladı. Tekrar çıkışı da bir prenses gibi, bir lady imajı ile oldu.

-Versace'nin başarısındaki en önemli etken nedir? -Kesinlikle yaratıcılık ve dahilik.

-Versace giyen bir erkek ya da kadın, kendini nasıl hisseder sizce? -Bununla ilgili bir anıyı paylaşmak istiyorum. Yine moda dünyasında isim yapmış bir tasarımcı ile Gianni'nin ortak bir arkadaşı, bir hanımefendiye sormuşlar; iki tasarımcının kıyafetlerini giydiğinde ne hissediyorsun diye... O da, 'Versace giydiğimde yaşımı on yıl eksik gösterirken, diğer tasarımcıyı giydiğimde olduğum yaştayım.' Bence bu çok güzel açıklıyor.

-Sizce Versace imajını en iyi kim temsil eder? -Versace kadınları feminen ve seksidir. Bütün karizması, cesareti ve güzel olan bütün kadınlar Versace'yi temsil ediyor. Versace giymek için akıl, güç ve karakter gerekiyor.

İSLAMİ KESİMİN TERCİHİ
-Türkiye'de Versace markası İslami kesimin de tercihi. Özellikle eşarplarınız...
-Din yaratıcılığı gerektiriyor. Dinin dışavurumu da yaratıcı bir markayla olmalı. Onların da tercih etmesi doğal.

-Perakende Günleri 2005 için İstanbul'dasınız. Daha önce İstanbul'a gelmiş miydiniz? -İlk kez 1983 yılında ailece geldik. İki hafta mavi yolculuk yaptık. Gianni, Donatella, eşi, ben ve eşimÇok iyi vakit geçirdik. Mavi yolculuktan sonra İstanbul'da da kaldık. 1993 yılında iş için yine gelmiştim ve 1997 yılında da Nişantaşı'ndaki mağazanın açılışı için gelmiştim. İstanbul çok güzel bir şehir.

-Versace'nin yeni geliştirmekte olduğu otel projeleri var. İstanbul'da da Versace Oteli açma projesi var mı? -Avustralya'da bir otelimiz var, Dubai'de ikinci bir Versace Palazzo'yu da 2008 yılında açmayı planlıyoruz. Otel açmak için Türkiye planlarımız içinde. Fakat daha hiçbir şey net değil. Ama İstanbul kesinlikle düşünülen şehirler arasında.

-Reklam kampanyalarınızda geçtiğimiz sezon Madonna, şimdi de Demi Moore'u kullandınız. Neden bu isimleri tercih ettiniz? -Her ikisi de sıradışı ve Versace kimliğini çok iyi yansıtıyorlar.

-İstanbul'da kısa bir süre Versace mağazası açılmıştı ama kapandı. Tekrar açılacak mı? İstanbul mağazasını Gianni ölmeden iki ay önce açmıştık. Ve Gianni'nin ölümü ile beraber ortalık biraz karıştı. Bu yüzden mağazayı kapattık. Fakat ileride İstanbul'da tekrar bir mağaza açmayı düşünüyoruz.

-İş dışında boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? -Boş vakitlerimde kum, deniz ve güneş istiyorum. Her şeyden önce ailemle olmak hoşuma gidiyor. Aslında çok fazla tatili düşünmek istemiyorum çünkü aklımda hep çalışmak var.

Esra ÇORUH

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 İki yıl içinde anne olacağım
 Çizgimiz değişti çünkü genç görünmek moda
 Karaciğere yosun uykusuzluğa çay
 Evinizde pılates yaparak form tutun
 Skandalların kadını sizi dansa çağırıyor
 Şarap gibi dersler
 Kadınlar da sebepsiz aldatıyor
 Yeni bir dostla yaşam
 Kısa... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa...
 Bitki yağıyla masaj
 S t i l
 Yıldızları giydiren Türk
 İngilizler Penti çorap giyecek
 Dostlarımızı kışa hazırlayalım
 Boğaz ağrısına yosun
 Çocuklara fiziksel istismar bitmiyor
 Yumak
 Pembe Melekler şifa dağıtıyor
 Su Dedektifleri
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Dan Dan Dans!
İnsan yaşamında en unutulmaz dansın...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Testi kırılmadan
Geçen hafta "Keten Tohumu...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Çocuk neden yalan söyler?
Beyazı ile karası ile biz...
Ama siz ölmemiş miydiniz?
Ama siz ölmemiş miydiniz?
Genç ve güzel kahramanımız, bir hastanede çalışan ve...
Olağanüstü bir kadının portresi
Olağanüstü bir kadının portresi
"Çıplak" ve "Sırlar ve Yalanlar" gibi filmlerin yaratıcısı...
Eleştirmenlik deneyim ister
Bu haftaki konuğum herkesin sinema yazılarından tanıdığı, ancak onun...
Köy pazarına Çinli akını
Çanakkale'ye bağlı Değirmencik Köyü'nde bir fabrikada çalışan 500'e yakın Çinli...
Ahmet ile Mara'nın hikayesi
The İmam filminin gerçek öyküsü Antalya'da yaşanıyor. Antalyalı Ahmet imamlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.