| |
|
|
Hayata dair ne varsa
Ara Güler Usta, "en büyük fotoğraf sanatçımızsın" diyenlere gülümseyip; "Hayır değilim" yanıtı verir hep. Sonra aşağı yukarı şu sözlerle anlatır durumunu; "Sanatçı olmanın yolu öncelikle özgür olmaktan, sınırlı olmamaktan geçer. Bir fotoğrafı çekerken vizör çerçevesiyle sınırlanıyorsun . Manzarayı, mekanı, olayı tamamlayan pek çok şey o çerçevenin dışında kalıyor. O zaman sanattan da, sanatçıdan da söz edilemez. Ben sanatçı değil, foto muhabiriyim."
Fazla takıntı Dostlarla iki lafın belini kırdığımızda çokça söz ediyoruz bu hallerden. Kendi dışımızda gelişen şeylere kafayı fazla takarak; "el için ağlayan gözünden olur, durumumuz mu var acaba, diyoruz"
Pas geçmek Sonra "Çok elzem olmadıkça bizi ilgilendirmeyen şeylere önem vermesek ne olur ki? İçimizi daraltan, sıkan, bunaltan her ne varsa görmezden gelsek, mühimsemesek ne kaybederiz" diyen cümleler çıkıyor bazılarımızdan . Sonra bakıyoruz ki, zaten yaptığımız da budur. Kendimizi olup bitenlere çok fazla duyarlı, ilgili saysak da farkında olmadan bir dolu şeyi pas geçip, ıskalıyoruz.
Tanık olmak Gözlerimiz hayatı tarayıp, tarassut ederken de aynı durum çıkıyor ortaya. Çıplak gözle görüp, tanık olduğumuz yığınla şey varken, dilediklerimizi alıp düşsel bir çerçevenin içine yerleştiriyor, gerisini çerçeve dışında bırakıyoruz.
Derli toplu Buna kim hınk edebilir ki? Göz de bizim, çerçeve de bizim. Ancak; yaşama sanatı söz konusu olduğunda devreye Ara Güler tezi giriyor. İçine dilediklerini taşıdığın çerçevede; her şey temiz pak, her şey derli toplu, rafine, kaliteli, güzel, aydınlık görünse de, sanatsal bir değer taşımıyor.
Kirli paslı Çerçeveyi öyle kurmuş olmak, ona öyle bakmak da sanatçı yapmıyor hiç kimseyi. Yaşama sanatının üretildiği atölye, yaşamın sürdüğü her yer çünkü. O atölyede saflıklar, hoşluklar, pırıltılar olduğu gibi, hayatın her nevi kiri, pası, tozu, toprağı, dumanı, isi, acısı, kahrı, hüznü, çirkinliği var elbette.
Aşk Tuna Kiremitçi kitabında; "Aşk Neyin Kısaltılmışı?" diyor ya, " yaşamak neyin kısaltılmışı peki?" diye sorsak, herkes yanıtını kendi çerçevesinde mi arar ne?..
|