kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Biraz soyut, biraz somut bir toplumsal özeleştiri...
ŞAKA - Sütlü şerbet...
"Yasakçı arkadaşlar yanlış yapıyor"

Biraz soyut, biraz somut bir toplumsal özeleştiri...

Batı'nın yüzlerce yıl süren çağ değişimlerini sıkıştırılmış biçimde 50-60 yılda yaşamak, beraberinde doğal olarak kavram kargaşalarını da getiriyor.
Birileri sürekli "Burjuva sınıfına sahip olmadan sanayi-ötesi topluma nasıl geçeceğiz" diye yakınır dururlardı. Gerçekten de bütün boyutları ile henüz "Burjuvazi" ye sahip olamadık. Ama bir anda "Sermaye aristokrasisi" çıkıverdi ortaya.
İki kuşak öncesinin esnaf ve zanaatkarı olan aile isimleri, şimdi Türkiye'nin "Mavi Kanlılar "ı konumunda. Ağızlarından çıkan her söz birer hikmet olarak manşetlere yansıyor. Hataları hiç görülmüyor. Özel yaşamları topluma model olarak sunuluyor. Devlet destekleri ile onları bugüne taşıyan siyasetçi sınıfı parya konumunda aşağılanırken, sermaye aristokrasisi Türkiye'nin bütün "Yükselen Değerler" inin lokomotifi olarak kabul ediliyor.
Bugün Yüce Divan'da yargılanan 28 Şubat politikacılarının, aynı sermaye aristokrasisi tarafından iktidarları döneminde nasıl el üstünde taşındıklarını kimse hatırlamıyor bile.
Bunun nedeni, acaba onların reklam güçleri ile medya üzerinde sahip oldukları ağırlıktan mı kaynaklanmakta? Ya da onların belirlediği "Protokol listeleri" nden dışlanmak endişesi mi, herkesi eleştiren hatta teşhir eden düşünce odaklarını onların karşısında süt dökmüş kedilere dönüştürüyor? Oysa o protokol listelerinin her siyasi iktidar ve her ekonomik kriz süreci ertesinde nasıl yenilendiğini de hatırlamak gerekmez mi? Tabii ki amacımız güçlü bir sermaye sınıfına (Veya özel sektöre) sahip olmaktır.
Ben de Churchill'in şu düşüncesini paylaşıyorum:
- Bazıları özel sektörü vurulup öldürülmesi gereken yırtıcı bir kaplan gibi görür. Bazılarına göre de özel sektör sağılması gereken bir inektir. Sadece bir avuç insan, özel sektörün bütün arabayı çeken güçlü at olduğu gerçeğini görmektedir.
Ancak şunu da hiç unutmayalım.
Gelişmiş ve yerleşik toplumlarda, mutlaka toplumsal dengeler de vardır. Hiçbir kesim veya sınıf, dokunulmaz değildir. Siyasetçiler, bürokrasi ve çeşitli meslek grupları gibi, sermaye sınıfı da eleştirilir.
Onların eleştirilmesi için, ille de batıp, iflas noktasına gelmelerine kadar beklenmez. Demokrasi gibi "Serbest pazar ekonomisi " de, şeffaflık, haklı rekabet, hukukun üstünlüğü üzerine kurulmuştur.
Batı'nın yüzlerce yıl süren çağ değişimlerini sıkıştırılmış biçimde 50-60 yıl içinde yaşamamız, bir kesimi toplumun "Dokunulmazlar"ı konumunda kabul etmemize dayanmamalıdır. 19'uncu yüzyılın Amerika'sının Rockefeller'leri, Carnegie'leri, Mellon'ları, 21'inci yüzyılda yerlerini Bill Gates'lere bıraktı. Yani çağın değişen koşulları, ekonomik hanedanları da her kuşakta yeniden başlatıyor.
Özel sektörü destekleyelim. Onların güçlenmesi ve her çeşit kökten devletçi engelin kaldırılması için çaba harcayalım. Ama onları, toplumun üzerindeki bir aristokrat sınıf gibi de algılamayalım. Siyasetçi sınıfın hatalarını irdelediğimiz gibi, onları da eleştirelim ki, kendilerini toplum üstünde güce sahip görmesinler.
Neticede onlar değil halk kitleleri siyasi iktidarı belirliyor. Sermaye sahipleri de sonuçta kim iktidar olursa onun peşinde dolaşmayı, işin gereği olarak görüyor.
Oysa "Burjuvazi" iktidarlardan bağımsız bir çizgiyi de temsil eder.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sofraya oturmadan Çankaya'ya mı çıkacak?   / 29-11-2005
 AK Parti marjinalleşmeyi göze alabilir mi?   / 28-11-2005
 'Ulus Devlet' nerede başladı nerede bitti?   / 27-11-2005
 AK Parti içki yasağında mı kendini arıyor?   / 26-11-2005
 Devlet perakendeci perakendeciler de toptancı oldu   / 25-11-2005
 Neden hâlâ fraklı erkekler tango yapmıyor ki?   / 24-11-2005
 Felsefe de, sosyoloji de tarih de siyasete dairdir..   / 23-11-2005
 Kendinize "Hayatta ne yaptın ki" diye hiç sordunuz mu?   / 22-11-2005
 O kadar çok bamtelimiz var ki..   / 21-11-2005
 Bilmem kaçıncı olağan kurultay izlenimleri   / 20-11-2005
EMRE AKÖZ
Sarımsak yiyenin tansiyonu düşer mi?
Dün Sabah'ın...
MEHMET BARLAS
Biraz soyut, biraz somut bir toplumsal...
İLKER SARIER
Cerrah'ın cevabı!
İstanbul Emniyet...
SAİT GÜRSOY
Hayal gücü sınır tanımaz
Educaturk'ün sadece öğrenciler...
SAVAŞ AY
'Babam ve Oğlum'un başarısı bizim de başarımız
Çağan...
HINCAL ULUÇ
4. Murat değil, 1. İlker'in çözümü ne?..
Gece yarısı...
Hakan'a güvendim
Hakan'a güvendim
F.Bahçe maçındaki Hakan Şükür seçimiyle tartışılan Gerets,...
Mahkeme kavgası
Mahkeme kavgası
(Varan 1) İsviçreli Hukuk Direktörü'nün soruşturmaya sürekli...
'Öteki Türkiye' öfkesi
AK Parti Grubu'nun basına kapalı bölümünde milliyetçi kesime...
Baykal: Zenci alt kültür peki sarışın ne oluyor?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "konuşmaktan hoşlanmıyorum ama"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu