kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Sağlıklı finans sektörü şart'
AB yolunda dönüşüm şart
Bizi hep alışkanlıklar zora soktu

'Sağlıklı finans sektörü şart'

Avrupa Birliği üyeliğimiz ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimiz önemli ölçüde finans sektörünün yapısının güçlendirilmesine ve reel sektörle sağlıklı bir ilişki kurulmasına bağlı.

Türkiye, son 20 yılda, rahmetli Özal'ın tabiriyle 'çağ atladı.' Bugün Türkiye, henüz çözemediği büyük sorunları olsa da, Avrupa'yla bütünleşmenin eşiğine gelmiş ve önemli bir başarı hikayesi yazmıştır. Sabah Gazetesi de, bu büyük dönüşümün hem önemli bir aktörü, hem de canlı tanığıdır. Bu nedenle, Sabah Gazetesi'nin, Serbest Ekonominin 20. Yılı başlığı ile Türkiye'de serbest piyasa ekonomisine geçişin serüvenini ve hedeflerini 11 ana sektör altında inceleyerek Türk okuruna sunuyor olması, çok önemli bir hizmettir. Çünkü bu başarı öyküsünün ana kahramanı Türk özel sektörüdür. Bu araştırma dizisine finans sektörüyle başlanmış olması ise çok bilinçli bir tercihi yansıtıyor. Çünkü sermaye birikimi, büyüme, istihdam artışı ve teknolojik gelişmenin en önemli kaynağını oluşturuyor.

ARZU EDİLEN DEĞİŞİM
Yapılan tüm bilimsel araştırmalar, bankacılık ve finans sektörünün gelişmesinin kişi başına gelir ve verimlilik artışını olumlu etkilediğini göstermiştir. Türkiye'de de benzer bir ilişki mevcuttur. 1980'lerin başında 1.500 dolar seviyelerinde olan kişi başına milli gelirimize mukabil, finans sektörünün büyüklüğü, GSMH'nın yüzde 2'si düzeyindeydi. Bugün 4.500 doların üzerine çıkmış kişi başına milli gelir ve GSMH'nın yüzde 7'si seviyesine ulaşmış bir finans sektörüne sahibiz. Sağlıklı bir finans sektörü, mevcut büyüme stratejisiyle bire bir alakalıdır. Türkiye 1980 öncesi dönemde izlediği ithal ikameci büyüme modelinde kamu müdahalesi, yerli üreticilerin korunması, iç piyasanın desteklenmesi ve mali piyasaların kontrolü politikalarını benimsiyordu. Bu dönemde büyümenin finansmanı ucuz girdi, teşvikler, sübvansiyonlar, kamu mal ve hizmet üretimi, dış rekabetin engellenmesi, iç talebin desteklenmesi, ara mal ve hammadde ithalinin teşviki, ucuz kredi sağlayarak yatırımların özendirilmesi ve sektörel bankacılık faaliyetlerine dayalıydı. 80 sonrası ihracata dayalı büyüme stratejisi döneminde ise ekonominin dış rekabete açılması, ihracatın desteklenmesi, kamunun doğrudan üretim faaliyetlerinden çekilerek kural koyucu, düzenleyici ve denetleyici rolünün ön plana çıkması, sosyal ve fiziki altyapının iyileştirilmesi, finansal piyasaların serbestleştirilmesi ve sermaye hareketlerinin serbest bırakılması politikaları uygulamaya koyuldu. Bu yeni dönemde büyümenin finansmanı, artan rekabet ortamı ve genişleyen potansiyel pazar dolayısıyla verimliliğin ve kârlılığın artması, işgücü piyasasının serbestleştirilmesi dolayısıyla reel ücretlerin gerilemesi, finansal piyasaların serbestleştirilmesi dolayısıyla tasarrufların artması, para ve sermaye piyasalarının dünya ölçeğinde entegrasyonu dolayısıyla gelişmiş ülke fonlarının ülkemize gelmesine dayanmalıydı.

SAĞLIKLI İLİŞKİ KURULMALI
Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği üyeliğimiz ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimiz önemli ölçüde finans sektörünün yapısının güçlendirilmesine ve reel sektörle sağlıklı bir ilişki kurmasına bağlıdır. Umarım SABAH'ın Finans Sektör Gazetesi mevcut sorunların aşılmasında ve orta ve uzun vadeli projeksiyonların yapılmasında faydalı bir başvuru kaynağı olur.

RİFAT HİSARCIKLIOĞLU


1 2 3 4 5
 
DİĞER FİNANS HABERLERİ
 20 yılda 141 kat büyüdü
 Şimdi yabancıyla evlilik zamanı
 Finans AB'ye hazır
 'Yabancı payı yüzde 30 olur'
 Cüzdanlarımız kredi kartı doldu
 'Ülke sınırlarının dışına taştık'
 'Gelişmiş ülke olmak hayal değil'
 '20 yılda 60 kat büyüme kaydettik'
 'Devler arasına gireceğiz'
 'Yüzümüzü dışa çevirdik ilerliyoruz'
 'İstikrar için reformlar sürdürülmeli'
 Onlar artık 'katılım bankası'
 Bedelin en ağırı İmar'la geldi
 Her krizde dibe vurduk, AB ile umutlandık
 Yabancı payı Avrupa Birliği ile 2005'te zirveye çıktı
 Özelleştirme tartışmaları bir türlü bitmek bilmedi
 Hayal deniyordu ama sonunda vadeli borsa VOB da kuruldu
 Her mağduriyet bireysel yatırımcıyı borsadan kaçırdı
 Gönüllü emeklilik için 1 milyar YTL akıttık
 Yeni yılla birlikte yüzde 15 stopaja merhaba diyeceğiz!
 Repo ve mevduata avantaj geldi
 Senedi 1 yıl 'tut' vergi ödeme
 SPK Yasası da kendini AB'ye uyduruyor
 20 yılın mihenk taşları
 SPK denetçisine Cumhuriyet Savcısı yetkisi verilecek
 Vakıf-Deniz halka arzı yüreklendirdi!
 Dolar 3 yıldır kaybettiriyor
 Dolar yatırımcısı 3 yılda % 17 kaybetti
 Eurobond döviz seveni ihya etti
 Getiride İMKB, 20 yılın şampiyonu oldu
 82 yılda 15 kriz atlattık bunun 6'sı son 20 yılda
 18 yılda, 7 kriz atlatan adam 'emekli' olacak
 Euro'ya geçiş Avrupalı'yı üzdü
 Editörden...
GAZİ ERÇEL
Merkez Bankası'nın zor kazanılan bağımsızlığı
Önce bir...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Yeni bankacılık kanunu neler getirecek?
Türkiye, piyasa...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu