kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
  » Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul-Kanada hattı
'Büyütülecek bir olay değil'

Bu nasıl ikmal

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, İstanbul'a inen CIA uçağı için "yakıt ikmali yapmış" dedi. Uzmanlar tepki gösterdi: 27 saat süren ikmal mi olur?.

Avrupa'da CIA'nın işkence uçaklarıyla ilgili tartışma büyürken 15 Kasım'da bir CIA uçağının Sabiha Gökçen'e indiğinin ortaya çıkması soru işaretleri yarattı. Ankara'daki kaynaklar uçağın 27 saat alanda kaldığını doğrularken, Ulaştırma Bakanı Yıldırım "Yakıt ikmali yapıp yoluna devam etmiş" dedi.

"HER BİLGİ VERMEYEN UÇAĞI DÜŞÜRECEĞİZ DİYE BİR ŞEY YOK"
Uzmanlar yakıt ikmali için 27 saatin çok uzun süre olduğunu belirtirken, Uluslararası Af Örgütü de 2003'teki bir gizli uçuşta CIA uçağının konakladığı ülkede sadece bir saat mola verdiğine dikkati çekti. Bakan Yıldırım, Mısır'dan kalkıp Türk hava sahasından izinsiz geçen A-321 tipi uçak için de "Her bilgi vermeyeni alaşağı mı edeceğiz" dedi...


İstanbul-Kanada hattı

Kanada'nın önde gelen gazetesine göre CIA'nın yasa dışı yakaladığı esir taşıyan uçağı mart 2004'te istanbul'daydı.

İstanbul:
2004'te Kanada'ya gitti

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) "adam kaçırma, işkencenin geçerli olduğu üçüncü ülkelere sorgu için teslim etme, ülkeler arası transferlerini gizli kayıtlar altında yapma, aylar hatta yıllarca yargılamadan gizlice hapis tutma" vukuatı büyüyor... Başka ülkelerde, resmi yetkililer ya da güvenlik birimlerine haber vermeden yapılan gizli operasyonlarda yakalan esirlerin İstanbul üzerinden de gizlice transfer edildiği iddiaları manşetlerde. Kanada'da yayımlanan Ottowa Sun gazetesi, geçtiğimiz mart ayında İstanbul'dan kalkan bir CIA uçağının, iki gün sonra Kanada'nın Stephenville havalimanına indiğini yazdı. Habere göre uçağın ne "yolcusu", ne de nereye gittiği biliniyor...

Almanya:
ABD'den açıklama istedi
ZDF televizyonu ve gazetelerin, 80'den fazla gizli CIA uçuşunun Almanya'daki havaalanlarına indiği yönündeki haberler ülkeyi karıştırdı. Olayın kanıtlanmasının Alman yasaları ve insan haklarının çiğnenmesi anlamına geleceğini belirtti. CIA'in Mısırlı bir terör şüphelisini, Makedonya'da yakaladıktan sonra ABD'nin Avrupa'daki en büyük üssü olan Almanya'daki Ramstein üzerinden taşıdığı iddiasıyla ilgili soruşturmanın da başlatıldığı bildirildi. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, haberlerin endişe verici olduğunu söyledi. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Avrupa'da gizli uçuşlar ve sorgu üslerinin soruşturulması gerektiğini, işkencenin kabul edilemeyeceğini belirtti.

Avrupa Konseyi:
Uydu fotoğrafları peşinde
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komitesi, CIA'nın "Avrupa ülkelerinde yasa dışı yakaladığı ve Avrupa ülkelerinin havalimanlarından transfer ederek yasalara aykırı şekilde tuttuğu" esirlerle ilgilirapor hazırlıyor. Ekibin başında bulunan İsviçreli parlamenter Dick Marty, gizli sorgu üslerinin hangi ülkelerde olduğunun bulunması için Avrupa Uydu Merkezi'nden yardım aldığını açıkladı. Uydu görüntülerinin yardımcı olacağını söyleyen Marty, "Polonya ve Romanya'da CIA tarafından kullanılan hapishaneler olduğuna dair kesin tespitler var" dedi. Ancak iki ülke iddiaları reddetti. Avrupa İnsan Hakları Komisyonu üyesi Alvaro Gil Robles'in Fransız Le Monde gazetesine verdiği demeçte "2002 yılında Kosova'ya yaptığım bir ziyarette Kuran okuyan tutukluların bulunduğu küçük bir Guantanamo gördüm" sözleri ABD ordusu tarafından yalanlandı.

'Teknik heyet Türkiye'de yok'
Sabiha Gökçen'e iniş yapan uçakla ilgili görüşünü aldığımız Emekli Kaptan Pilot Zeki Kılıç: Teknik iniş istediği anda uçağa izin vermek zorundasınız. O durumda uçağa bir teknik heyet gider. Neden izin istediğini öğrenir. Ancak bu heyet Türkiye'de yok. Sivil Havacılık'a bağlı havayolları denetleme timi yok. Herhalde yakıt izni istemiştir.

Avrupa'da iki üs zan altında
CIA'nın sorgu üssü olarak kullandığı iddia edilen Romanya'nın Mihail Kogalniceanu üssü (solda). Yetkililer üssün "desaparecidos" kayıp) denilen esirlerin sorgusunda kullanıldığını reddediyor. Bir diğer üs ise Kosova'daki ABD üssü Camp Bondsteel. Buranın küçük bir Guantanamo olduğu söyleniyor.

7 paravan şirkete kayıtlı 33 uçak
12 Mart 2004. Boeing 737 tipi, N313P kuyruk numaralı uçak İspanya'nın Mayorka adasındaki Son Sant Joan havalimanından kalkıyor. İspanyol yetkililer, CIAuçuşlarını soruşturma altına aldı. Zanlı uçaklardan biri de işte bu fotoğraftaki. 33 CIA uçağının kayıtlı olduğu 7 "paravan" şirketten biri ABD'nin Tennessee eyaletinde (üstte). Douglas Beaty adına kayıtlı emlak hukuk bürosu soruşturuluyor.

Halen tutuklular, haklarında suçlama yok
Muhammed El Esad, Salih Nasır Salim Ali ve Muhammed Faraj Ahmed Bismillah. Üçü de Yemenli. 2003'te "kayboldu". İki yıl sonra ülkelerinde "bırakıldı". Bu sürede birçok farklı ülkede gizli sorgu üslerinde tutuldu, aylarca sorgudan geçirildi. Haklarında resmi bir suçlama olmadan Yemen'e "hapiste tutulmaları" istemiyle teslim edildi. Aileleri yaşadıklarından ancak iki yıl sonra haberdar olabildi.

SAHTE İSME KİRALAMA
Muhammed El Esad 26 Aralık 2003'te eşinin ülkesi Tanzanya'da yakalandı. Göçmenlik bürosu yetkilisi pasaportunu sordu. Getirmek için harekete geçtiğinde kelepçelenip götürüldü. 4 saat sorgulandı. Sonra bir uçağa bindirildi. Diğer ikisi de farklı ülkelerde yakalandı. Paravan şirketler adına kiralanmış aynı uçakla tahminen Mısır, Ürdün, Fas, Pakistan, Katar, Suriye ya da Suudi Arabistan'a götürüldüler. Kafalarına çuval geçirildiği için birbirlerini görmediler.

"TÜRKİYE OLABİLİR"
İki yıl boyunca konuştukları tek kişiler sorgucuları oldu. En az 4 üs değiştirdiler. Uğradıklarını bildikleri tek ülke Ürdün. 10 gün kaldıkları tahmin edilen Ürdün'den 3-4 saatlik bir uçuşla başka bir yere götürüldüler. (Rapora göre yeni gittikleri ve 6 ay tutuldukları bu ülke Sudan ya da Türkiye olabilir.)

AYNI ÜSTE 20 ESİR
Kadın ve erkek sorgucular, Arapça tercümanların olduğu yeni ülkeden sonra yine uçağa bindirilip başka sorgu üssüne götürüldüler. Bu kez uçak 8 saat uçtu, 1 saat mola verdi, 3 saat yeniden uçtu. Yeni ülke öncekilere göre daha soğuktu. 2004 yılı Nisan ayında (22 ya da 24'ü olduğu tahmin ediliyor) son durağa götürüldüler. Üçü de Af Örgütü'ne ayrı ayrı verdiklerin ifadelerinde tutuldukları üsleri ve yolculuklarını tarif etti. Hepsi de aynıydı.

MÜZİKLİ İŞKENCE
Her birine Kuran, seccade, saat ve namaz saatleri verildi. Hangi ülkede olduklarını anlamasınlar diye saatlerin dakikalarıyla hep oynandı. Her cuma banyo yaptırıldılar. 15 dakikalık banyoda bile bir elinden kelepçeli tutuldular. Esir banyoya girdiğinde çok yüksek seste müzik çalıyordu. Muhammed Bismillah, müzik seanslarını saydığında yaklaşık 20 esir olduğunu anladığını söyledi. Salih Ali 29 gün açlık grevi yaptığını, sonunda burnuna tüp sokulup zorla beslendiğini söyledi.

"SAKIN BIRAKMAYIN"
5 Mayıs 2005'te Yemen'in başkenti Sana'da yetkililere teslim edildiler. Nedenini bilmeden halen hapisteler. Af Örgütü, hapiste görüşüp hazırladığı raporunda şuna dikkat çekiyor: "Uzun süre izole etme depresyon, paranoya ve halüsinasyona neden olabilir, intiharla sonuçlanabilir. Yemen Siyasi Güvenlik Merkez Komitesi Başkanı Galip El Kamış ABD'nin kendilerine üç adamın da tutuklu kalmasını söylediğini belirtti. ABD isteseydi bırakacaklarını söyledi... (Rapor, 8 kasım 2005 tarihini taşıyor)


1 2 3 4 5
 
DİĞER DÜNYA HABERLERİ
 Azeri muhalefeti polisle çatıştı, yüzlerce yaralı
 El Cezire, bombalamayı Blair'le görüşecek
 Ünlü haberci Kremlin'i eleştirince işinden oldu
 Michael hidayete erdi
 Dünyanın saçağına çıktı
SOLİ ÖZEL
Umut?
Bazı olayların tam anlamı ve tüm sonuçları hemen...
Bu maçı alacağız
Bu maçı alacağız
G.Saray'ın evinde F.Bahçe'ye üstünlüğü, futbolcular için ateşleme...
Birimiz çok üzülecek
Birimiz çok üzülecek
Sayın Başbakanımız Fenerbahçe'ye hiç toz kondurmaz. Fenerbahçe ve...
Baykal 'Türk milleti' deme dersini veremez
Baykal 'Türk milleti' deme dersini veremez
Samsun'da Baykal'a yanıt veren Erdoğan, "Arlanmadan konuşuyor. Bana...
Öğretmene eylem dayağı
Eğitim-Sen'in dün Ankara'da düzenlemek istediği mitinge polis...
Göklerin parlayan yıldızı
Hava Teğmen Emel Işık Türkiye'nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen gibi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu