kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Karım kendi derdini unuttu'
'Tanrı seni bize bağışladı evlat'

'Karım kendi derdini unuttu'

Ardı ardına iki ameliyat olan Kazım Kanat, eşinin koltukaltlarındaki yumruları göstermek için gittikleri hastanede bağırsak delinmesinden bir kez daha bıçak altına yattı k.

Karım bir gün hep gizlediği bir konuyu söyledi; - Koltuklarımın altında yumrular oluştu. Doktora gittik: Kötü haber!... Kanser bulguları var... Kadıncağız benim derdimle uğraşıyor. Şimdi de kendi derdi ile uğraşacak. Tek kelime ile sinir bozucu bir durum. Kadıncağız meğer ben üzülürüm diye bana bir şey söylemiyor. Benim de durumum felaket. Ben de o üzülmesin diye karıma bir şey söylemiyorum. Yorgunum, bitkinim, ateşim var. Üstelik başım dönüyor, midem bulanıyor. Karıma dedim ki: - Doğan Ağabey Şişli'de bir hastanede bize randevu ayarlamış. Şu senin koltukaltlarındaki yumruları tetkik edecekler. Kalktık gittik!.. Hanım arabayı park ederken ben neredeyse ayaklarımı sürüyerek hastaneye girdim. Kapıda beni karşılayan Doğan Ağabey'e tek kelime söyledim: - Ölüyorum!.... Gözlerimi açtığımda ameliyathanedeyim. Ne olur olmaz diye beni oraya getirmişler. Ama, ne olduğu anlaşılamıyor. Karım kendi derdini unutmuş, benimle ilgileniyor. Gelen her doktor başka bir şey söylüyor. "Çözüm nedir?" diyorum herkes şaşkın. Ben ise ateşler içinde gittim, gidiyorum.

BAĞIRSAKLARIM DELİNMİŞ
Moralim ilk kez sıfır noktasında. Odaya çıkardılar. Banyoya girdim, duş aldım. Bir de ne göreyim. Bunu nasıl anlatsam ki... Ben Kolostomi hastasıyım ya... (Kolon kanseri olanlar ömür boyu bu sorunla yaşarlar.) Duşta attığım çığlığa hanım koşuyor. Bağırsaklarım delinmiş. Vücudumun içine pislik akıyor. Derhal Şenol Carıllı'yı arıyor... Ali Emre hocayı arıyor. Ama ortada çok ciddi bir sorun var. Bir hastaneden, öteki hastaneye gitmek yasal açıdan mümkün değil. Hayda!..... O hastanedeysen, orada tedavi imkânı varsa orada kalacaksın. Bu içinden çıkılmaz bürokratik sorunu çözüyorum. Diyorum ki: - Böyle bir yasa varsa şu yasa da var. O da 1961 Amsterdam Anlaşması'na göre hastanın doktor seçme hakkı. (Doktorun hasta seçme hakkı yok. Ne iyi ama..)

NE OLUR.. BİR YUDUM SU..
Herkes şaşkın. Ben, "Benim doktorum Amerikan Hastanesi'nde" diyorum. Bu arada Amerikan Hastanesi'nden ambulans gelmiş bile. Apar topar ameliyathane... Beş saat süren ameliyatta, kemoterapi ilaçları yüzünden delinen bağırsaklarım dikiliyor. Her şey iyi güzel de inanılmaz acı çekiyorum. Tek isteğim su içmek. Ama yasak. Üstelik 15 gün yasak. (Damardan serum alıyorum. Vücudum için sorun yok. Sorun kafada!.) Ben de kafaya takmışım suyu... Sanki çöldeyim. Diyorum ki iyileşince TSYD havuzuna gireceğim ve su içerek boğulacağım... Bu halimi gören herkes teselli peşinde. Karım su şişelerini yastığın altına koydu. Dönerken onların sesini duyuyorum. Bazen de banyoda musluğun sesini açıyor. Su sesini dinleyerek hasret gideriyorum. Bu formülü kilo düşen güreşçilerde görmüştüm. Polonya'daki bir şampiyonada güreşçiler banyodaki tüm suları açmışlar, sonrada uyuyakalmışlar. Oteli de su basmıştı. Bir gün su diye inliyorum, baktım terimi silen kızım Esra, (Oğlumun kız arkadaşı. Artık o aileden biri oldu) "Babacığım bir karar aldım" dedi. "Hayrola" dedim. "Sen iyileşirsen Galatasaray'ı bırakıp Beşiktaşlı olacağım." Yavaşça doğruldum; "İyileştim" dedim. O günden sonra Esra sıkı bir Beşiktaşlı!...

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Şemdinli'ye çete davası
 Ölüm treni hemzemin geçitte biçti
 Özlem öğretmen: Hayat buymuş işte!
 'Mesleği ayağa düşürmeyin'
 Öldürülen öğretmene son görev
 "Amiral bu gelirle Etiler'de ev alamaz"
 Alman polisinden Kaplancılar'a baskın
 Mahkeme Rektör'e tahliye kararı vermedi
 Bröve hassasiyet nedeniyle inceleniyor
 'hakia.com'da bir Türk'ün imzası var
 O kişi ben değilim
YILMAZ ÖZDİL
Yerleştirin eski yerine paşa paşa...
Mesleği ya da...
ALİ KIRCA
İlk öğretmen
Okuma-yazma bilmediğimi kimse söyleyemez.
ÖMER LÜTFİ METE
TRT 'Yurttan Sesler' yazısı
Boşnak yazar Mehmet...
UMUR TALU
Picasso'nun sergisi Hakkâri'nin vergisi
Bütün gazeteler...
FATİH ALTAYLI
Çubukçu'nun dandik gözyaşları
Dokuz kişinin tecavüzüne...
ERDAL ŞAFAK
Bir dünya olayı
Türkiye'deki gelişmeleri kaygıyla...
El Cezire 'muhtırası'
İngiliz Mirror gazetesinin ABD Başkanı George W. Bush'un El Cezire...
Fos çıktı!
Ülkenin büyük bir kentine radyoaktif bombayla saldırma...
Güle güle ağlattılar: 0-4
Güle güle ağlattılar: 0-4
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne devam etmek için kazanmak zorundaydı.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu