kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Erdem Yesilada @ SABAH
 

Her tip kanser ve hastalık tedavi edilir!

Bir meslektaşımdan gelen e-postada "başta kanser olmak üzere hepatitten sedefe kadar hemen her nev'i hastalığı tedavi ettiğini iddia eden" bir web-sitesine dikkat çekiliyordu. Kendisini Nobel'e aday olabilecek niteliklere sahip büyük bir bilim adamı olarak tanımladığı sunuş yazısında, bu şahıs laboratuvarında yaptığı araştırmalar ile 200 kadar hastalığa karşı etkili ilaçlar geliştirdiğini ve bunları dünyanın önemli yedi araştırma laboratuvarına incelenmek üzere gönderdiğini vurguluyor. Tedavi edilen 30 kadar kişiye ait "Başarı öyküleri"nin de yer aldığı bu sitede, asrın bu büyük buluşuna (!) Türk bilim adamlarının ilgisiz kalması eleştiriliyor. Bizler basiretsiz kişiler (bilim adamları) olarak önce formülasyonun zararlı olup olmadığını inceliyormuşuz. "Halbuki ne gerek var, bitkisel olduğundan zaten tamamen zararsız, boşuna zaman kaybı. Hastalar üzerinde poliklinik deneylere hemen başlanılarak doğruluğu veya eksikliği varsa, bir kaç ay içinde ortaya çıkar" diyor. Halk arasında "Bekara hanımı boşamak kolaydır" diye bir deyiş vardır. Araştırmalar ne kadar kolay yapılabiliyor da biz farkında değiliz! Halbuki biz bilim adamları boşuna devletten maaş alıyoruz. Çalışsak bir kaç ayda bir ilaç keşfederiz!!! (Bu ifade de sunuş yazısından bir yorum). Benim bir bilim adamı olarak formülasyonun içeriğini bilip incelemeden "önyargı" ile "etkisiz" veya "zararlı" şeklinde değerlendirmelerde bulunmam ilkelerime uymaz. Ancak ilacın veriliş şekli bahsetmeye değer bir başka husus. Sitedeki anahtar kelime ücret "1200 dolar" verilen banka hesap numaralarına yatırılıp fotokopisinin gönderilmesi durumunda ilaç adresinize kısa sürede (2 gün) teslim edilecek. Üstelik muayene filan için oralara kadar gitmenize ve muayene olmanıza da gerek yok. "Cep telefonundan arayarak hastalığınızı ve şikayetlerinizi bildirmeniz yeterli". Bence çok çağdaş bir tedavi! Belki de yakında cebinize "kontür yükler gibi" ilacınızı cep telefonunuza yükleyebileceksiniz, kimbilir? Bu şahsın ne kadar vergi verdiğini merak ettim, doğrusu! Çünkü gelen e-postalara cevap veremeyecek kadar yoğun talep olduğunu ifade ediyorlar. Şüphesiz merak ettiğim bir konu da "herhangi bir sağlık eğitimi bulunmayan" ve hatta ara sıra bazı büyük gazetelerde tam sayfa ilan vererek her tür hastalığı tedavi ettiğini duyuran bu şahıs hakkında ilgililerin (Sağlık Bakanlığı, Valilik, vd.) herhangi bir yasal işlem yapıp yapmadığı! Bildiğim kadarı ile hayır.

UMUT TİCARETİ
Bilmem hatırlar mısınız? Bir kaç yıl önce bir televizyon kanalında bir şahsın kendinden emin bir eda ile "Ben kanseri tedavi ediyorum" şeklindeki iddialarını izlemiştik. Sık aralıklarla düzenlenen programlar ile şahsın adeta reklamı yapılmıştı. Bu programlardan sonra kaç kişinin bu şahsa ümitle başvurduğunu bilmiyorum, ama televizyon yayını sırasında dışarıda bekleyen kalabalığı düşünürsek (kameralar sık sık gösteriyordu), bir hayli fazla olduğu kesin. Bu programlardan bir kaç ay sonra bir kanser hastası beni telefonla aradı. Karaciğer kanseri teşhisi konduktan sonra Amerika'da tedavi gördüğünü, ancak sonuçlardan tam olarak emin olabilmek için bu şahısa da başvurarak, ücreti karşılığında ufak torbalar içerisinde 8-10 kadar kurutulmuş bitkinin bir kullanım tarifi ile birlikte gönderildiğini söyledi. Benden bu bitkiler hakkında bilgilendirmemin mümkün olup olamayacağını sordu. Ben de kendisine, elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağımı söyledim. Ertesi gün bitkileri getirdiler; beklentilerimin aksine bitkilerin hepsi bilinen bitkilerdi ve oldukça iyi durumda idi. Ancak önerilen bitkilerden biri olan "acıyavşan" (Teucrium sp.), Dünya Sağlık Örgütü tarafından karaciğer kanserine yol açabileceği gerekçesi ile dünya genelinde kullanımı yasaklanmıştı. Şimdi düşünün hasta karaciğer kanseri tedavisi görüyor ve tedavi için önerilen ilaç içerisinde ise "karaciğer kanserine" yol açabilecek bir bitki yer alıyor. Bu, kanserciye tedavi ümidiyle başvuran belki de yüzlerce kişi arasında bana ulaşan tek vak'a, başka arkadaşlara da böyle başvurular olup olmadığını bilmiyorum. Ama ya bilmeden bu ilacı kullanan diğerleri! Bu programlar sırasında benim en çok dikkatimi çeken danışmanlığına başvurulan hekim arkadaşların sürekli olarak tekrarladığı ifade "Kanser tedavi edilebilen bir hastalıktır". Sürekli olarak sevdiklerini, yakınlarını kaybeden insanlar için bu ifade ne derecede inandırıcı veya bilimsel? Ya bu şahsın reklamını yapan kanalın sorumluluk anlayışı? İnsanlar bile bile bu şarlatanların kucağına itilmiş olmuyor mu? Tabii bu tip kişiler her zaman mevcut; geçen sene annesine karaciğer kanseri teşhisi konulan bir hekim arkadaşıma, bu umut tacirlerinden biri "250 milyon ver, tedavi edeyim!" demiş.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sarımsaklanmak!   / 12-11-2005
 Söz, bitki ve bıçak   / 05-11-2005
 Bitkilerin etkisi uçar mı?   / 29-10-2005
 Zehirleyen papatya   / 22-10-2005
 E vitamini ölümcül olabilir   / 15-10-2005
 Her tip kanser ve hastalık tedavi edilir!   / 08-10-2005
 Bitki aynı ismi farklı   / 01-10-2005
 Bitkiler her derde deva mı?   / 24-09-2005
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Doğan bebek büyüyor
Bir yaşından sonra bebekler yürümeyi...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Keten tohumu zehirleyebilir
Keten tohumu son zamanlarda...
İnsan büyüyünce hayalleri de mi büyür?
İnsan büyüyünce hayalleri de mi büyür?
Babam ve Oğlum Mükemmel olmayan, kusursuz sayılmayacak bir film ama...
Sanki bir geçiş bölümü gibi
Sanki bir geçiş bölümü gibi
Harry Potter'in büyücülük okulunun 4. yılı, sinemada da 4. filmine...
Garsonluğun geleceği karanlık
Osman Serim yiyecek içecek sektörünün her alanında geniş deneyimi...
Erkeksi forma istemiyoruz
Formalarının kendilerini erkeksi göstermesinden yakınan bayan...
Delikanlılar geliyor
İlk kez 1992'de Boğaziçi Üniversitesi'nde oynanmaya başlayan Amerikan Futbolu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.