kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Evde biri üstün olmalı


Ünlü sanatçı Orhan Gencebay dayağa karşı olduğunu söylüyor ve ekliyor: Bırakın kadına, canlıya el kalkmaz. Şaşırıyorum bunları okurken. Kınıyorum dayak yanlılarını.

Orhan Gencebay ile söyleşimize devam ediyoruz. Son günlerin başlıca konusu dayak olunca Orhan Baba'ya sormadan edemedim: "Siz ne düşünüyorsunuz?" Bir taraftan fotoğraf için poz verdi bir taraftan da yüzünü buruşturdu. Israrımı görünce, ellerini iki yana açtı. "Ben ne diyeyim Allah aşkına? Her şeyi büyük şaşkınlıkla izliyorum. İnsan insana vurur mu?" "Meslektaşlarınızdan İbrahim Tatlıses de beraber olduğu kadınlara el kaldıran bir isim olarak tanınıyor" diye takılıyorum. Bir anda ciddileşiyor. "Kadına el kalkmaz. Bırakın kadını, hiçbir canlıya el kalkmaz. Kınıyorum ve şaşırıyorum. Evde huzuru bulmanın yolu bir tarafa üstünlüğü vermektir." Kaşlarımı hayretle kaldırdığımı görünce basıyor kahkahayı. "Balçiçek Hanım, kadınlar erkeklere ipi vermiş gibi gözükürler ama aslında ipler onların, sizin elinizdedir. Önemli olan bir tarafa kendini üstün hissettirmek. O zaman ortada ne kavga kalır ne gürültü. Dayak olayına gelince, kadın baş tacıdır. Ne demek dayak?"

TATLISES ÇOK HAKLI

* İbrahim Tatlıses geçenlerde televizyondan korsan kasetçilere savaş açtı. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
-Haklı. Hem de çok haklı. Benim yasal tirajım 65 milyonun üstündedir. 37 yıllık bir süreçten bahsediyorum. Korsanı işin içine katsak iki yüz milyonun üzerine çıkar.

* Biraz fazla bir rakam değil mi bu? -Doğru bir rakam. Bu korsan olayına çok üzülüyorum. Benim hakkım burada gasp ediliyor. Ayrıca yaptığımız çalışmalar son derece kötü kopyalarla sunuluyor. Sesler kötü, kalite kötü...

* İşportada albümlerinizi gördüğünüzde ne yapıyorsunuz? -Onlara da yazık aslında. Hep suçlu onlar oluyor. Türkiye'de yedi kişiden bir tanesi işportacıymış, biliyor muydunuz? O işportacı da evini geçindirecek, o işportacı da çocuğunu doyuracak. Ben ona ne diyeyim? İşin garibi o bunun korsanlık olduğunu bilmeden yapıyor.Yasal zannediyor ve ondan ekmek parası kazanıyor.

* Yani "İş son satıcıya gidene kadar" diyorsunuz. -Evet. Kayıt dışı ekonomi diyoruz ama asıl kayıt dışı mağazalarda, etrafta.

* Unkapanı'ndan albüm korsanıyla birlikte çıkarmış diye bir inanış var. -Ciddi firmalar yapmaz öyle şey. Öyle bir dedikodu vardır ama onlar yapımcı değil direkt bu işle uğraşan, korsancılık yapanlardır. Bir şarkıyı çalabilmek için MESAM'dan izin almak gerekiyor. Örneğin oteller bu bedeli ödemeye yanaşmıyor. Zannediyor ki bir albümü satın aldığı zaman bütün haklarını satın alacak. Oysa öyle değil. O otelinde benim şarkımı çalarak müşterisine hoş vakit geçirtiyor. O zaman bunun bir bedeli olmalı. Ben demiyorum ki çok yüksek fiyatlar olsun. Ama mutlaka bir şey ödensin. Yanaşmıyorlar ama sonunda yanaşacaklar.

* Yeni albüm ne zaman? -Birkaç ay içinde inşallah.

* Bir de kitap çalışmanız varmış. Siz de mi anılarınızı yazıyorsunuz? Kimlerin sırları ortaya dökülecek? -Biliyorum bunu neden sorduğunuzu. Kim kitap yazmaya kalkıyor, birinin kirli çamaşırlarını ortaya döküyor. Ben dedikoduyu sevmem. Benim kitabım dedikodu kitabı olmayacak. Müzik yaşamımı anlatmak istiyorum. Bazı olayları gereğinde isim vermeden ibret olsun diye göstereceğim ama öyle kimsenin ismini, sırrını ifşa etme gibi bir niyetim yok. Ben öyle kirli çamaşırları ortaya dökmeyi sevmem.

ÇAMUR ATMAK İSTERSEN

* Yani olay yaratacak açıklamalarınız olmayacak...
-Olmayacak. Şaşırıyorum olay yaratmak için yazılan kitaplara. Biri çıkıyor bir şey yazıyor, karşı tarafın hiçbir söz hakkı olmuyor. Nasıl iş bu? O zaman birine çamur atmak son derece kolay. Birini lekelemek istersen kitap yazacaksın. Röportajın başında dediğim gibi... Sevgiyle bakarsan yaralanırsın Hakkını ararsan karalanırsın Doğruyu ispatla paralanırsın Neyi gücendirdik ki doğrudan başka

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Ev sahibi uyanmadan otomobillerini çaldılar
 Tesadüf hayat kurtardı
 'Picasso' basınla buluştu
 Tarkan röportajı asparagas çıktı
 Çubuk tedavisi horlamaya çare
 30 milyon litre süte el konuldu
 Terör yolda buldu
 İhalede silahlar konuştu
 İşadamı cinayetinde tutuklama
 Suç makinesi 'iş'te yakalandı
 Hırsızlığın böylesi...
 Tek kadehi bile bebeğe zararlı
 Öğretim görevlisi Boğaz'dan ölüme atladı
EMRE AKÖZ
'İçimizdeki Picasso'
Dün Sakıp Sabancı...
MEHMET BARLAS
Felsefe de, sosyoloji de tarih de siyasete dairdir..
Bu...
İLKER SARIER
Neden bu gerginlik?
Gazetecilere sık sık sorarlar:...
SAİT GÜRSOY
20 yaşındaki SABAH'ta geçen 18 yıl
Yaşamımda kasım ayı...
SAVAŞ AY
Gecenin matemini ruhuma örtüp sarayım
İstanbul'un en...
HINCAL ULUÇ
Pirelli'nin efsane takvimleri ve 2006!..
40 yıldan fazla...
Olmak ya da olmamak
Olmak ya da olmamak
Fenerbahçe ilk maçta Milan'a son 5 dakikada yitirdiği 3 puanın...
Revna Hanım vazgeçirdi!
Revna Hanım vazgeçirdi!
Beşiktaş Başkanı Demirören istifa kararından, eşinin "Yarım...
Türkiye bir mozaiktir
"Üst kimlik" söylemini "rahatsız olanlara, bilimsel çalışma...
Baykal: Türkiyeli değil, Türk milleti sözünü sindireceksin
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının üst kimlik değil, hukuki kimlik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu