kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Genç yuppie derin ABD'yi keşfediyor
Bu hafta mutlaka sinemaya gidin

Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Elf savaşçısı Legolas karakteriyle tanınan Orlando Bloom ile 'Örümcek Adam'ın sevgilisi' Kirsten Dunst, 'Elizabethtown'da bir arada... Bu filmi ya çok beğeneceksiniz ya da hiç hoşlanmayacaksınız.
Yine gençlerin çok sevdiği oyunculardan Val Kilmer ve Christian Slater'lı Beyin Avcıları haftanın filmleri arasında. Ryan Reynolds'ın başrolünde oynadığı Dehşet Sokağı ve tam bir hayalkırıklığı olan Manderlay de gösterimde...



Genç yuppie derin ABD'yi keşfediyor

Elizabethtown ABD'de küçük bir kasaba ama Amerikan toplumunun bilinmeyen, derin yüzünü göstermesi açısından oldukça önemli bir yer.

Belki kimileri bu filmi sevmeyecek. Ama seven bir kitle olacak ve onlar mutlaka çok sevecekler. Ve bu durumda herzaman olduğu gibi, o kitlenin sevgisiyle bu film bir kült filme dönüşecek. Benim tahminim bu... Film birçok biçimde tanımlanabilir. Öncelikle bir baba-oğul ilişkisi. Gerçekte filmin hemen başında ölüm haberi gelen babayla, onun tanımadığı çevresine doğru garip bir yolculuğa çıkan oğlu hiç karşılaşmazlar ama bunun, babayla oğlun, ölümün ötesinde bir hesaplaşma ve adeta yeniden tanışma öyküsü olduğu söylenebilir. Bu ayrıca iş dünyası ve onun kullandığı çok yetenekli kişiler üzerine bir paraboldur. Nitekim baş kahramanımız Drew Baylor, filmin başında Oregon'daki dev ayakkabı üretim imparatorluğundan gösterişli biçimde kovulur. Çünkü yarattığı ve şirketin muazzam yatırım yaptığı bir model hiç tutmamış ve ortaya tam 972 milyon dolarlık bir zarar çıkmıştır!... Çünkü sanat ve sanatçının dehası elbette seri imalatla ve kitlelerin pratiğe yönelik zevkiyle bağdaşmaz ve Drew film boyunca bu müthiş düşüşün azabını çeker. Bu, aynı zamanda aile üzerine bir filmdir. Drew'in vaktiyle babasını küçük Elizabethtown kasabasından alıp California'ya kaçıran annesi (eşsiz Susan Sarandon) hafiften çılgın, duyarlı, zeki bir kadındır ve ölen kocasını unutmak için, çok kendine özgü yöntemlere başvuracaktır. Büyük aile sonunda cenaze için babanın memleketinde buluşunca, eski dostlarla birlikte bir büyük şenlik yaşanır. Çünkü bu ülkede düğünler ve cenazeler çok farklı değildir. Film, derin Amerika üzerine yapılmış en iyi filmlerden de biridir. Drew'in yolculuğu boyunca ortaya tam bir yol filmi atmosferi çıkar ve onunla birlikte bizler de ABD'nin güneyini tanırız. Ve nihayet film, hayatlarının bir dönüm noktasında karşılaşan iki genç insanın, sürprizlerle gelişen, özgün ve farklı ilişkilerinin öyküsüdür. Yazar-yönetmen Cameron Crowe, belki biraz fazla Amerikan, belki biraz aşırı biçimde zeki olmaya çalışan, ama sonuç olarak gerçekten çok parlak senaryosunu, aynı düzeyde bir sinemayla görselleştirmeyi başarmıştır. Karşımıza sanki gerçek bir hayat dilimi, biliyoruz sanıp pek bilmediğimiz bir ülkenin derinlerinden gelen bir toplumsal kesit çıkar. Oldukça kalabalık bir grubun ortak hikayesini eksilmeyen bir ilgiyle izlerken, Orlando Bloom'un gerçek oyunculuğa doğru attığı dev adımı da farkederiz. Ve böylece bu kendine özgü film, birçok sahnesini unutulmaz biçimde belleklerimize yerleştirip gider.

ELIZABETHTOWN
Yönetim ve senaryo: Cameron Crowe
Görüntü: John Toll Müzik: Nancy Wilson
Oyuncular: Orlando Bloom, Kirsten Dunst, Susan Sarandon, Alec Baldwin, Bruce McGill, Judy Greer, Jessica Bell Paramount (UIP) yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 İnsan büyüyünce hayalleri de mi büyür?
 Sanki bir geçiş bölümü gibi
 'Dogma' ile Zeki Demirkubuz arası bir yerde
 Bir gizem, görkem, güzellik ve gerilim toplamı
 Tamaro'yu okumak yetmez bir de perdede izleyin
 Sahi neydi o gece ve neler oldu?
 Uçağın içinde kaybolan çocuk
 Adalet Ağaoğlu için
 10 Küçük Zenci'nin Hollywood tarzı uyarlaması
 İnsanlara düşman olan gizemli ev
 Trier daha iyisini yapabilirdi
 Aldatılan kadının dünyasına bakış
 Mucit Wallace ile sessiz köpek tavşan peşinde
 Birbirlerini çok sevdiler
 Bir kerhane devletleştirilirse ne olur?
 Ne çok sevdiler onlar sinemayı
 Silah tacirleri ve dünyamızın bitmeyen çilesi
 Çirkefin içinde yetişen kırılgan çocuklar
 Maşallah büyümüş ama cinselliği bilmiyor
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Garsonluğun geleceği karanlık
Garsonluğun geleceği karanlık
Osman Serim yiyecek içecek sektörünün her alanında geniş deneyimi...
Erkeksi forma istemiyoruz
Formalarının kendilerini erkeksi göstermesinden yakınan bayan...
Delikanlılar geliyor
İlk kez 1992'de Boğaziçi Üniversitesi'nde oynanmaya başlayan Amerikan...
Yıldızları giydiren Türk
İşlemeli jeanleri, baskılı ceketlerini dünyaca ünlü isimlerin giydiği...
İngilizler Penti çorap giyecek
Bizi önce naylon çorapla tanıştırdı. Sonra hayatımıza ince ve süper ince...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.