kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Şemdinli'den Saracoğlu'na

Bir çete reisiyle ilişki içinde olduğu bilinen kişi hangi siyasiler sayesinde Milli Takım'da görev alabiliyor.

Hukukun üstünlüğünün geçerli olmadığı topraklarda ne refah, ne huzur, ne de güvenlik sağlanır. İnsanlar, toplumun belirli kurallar değil de, kaba güçle yönetildiğine inandığı zaman toplumsal düzeni sağlamak zorlaşır.
Türkiye son haftalarda bunun çarpıcı iki örneğini yaşadı. Biri Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, diğeri İstanbul'un göbeğinde Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda.
Şemdinli'de olanlar hakkında şu anda kimsenin net bir fikri yok. Ancak olayın oluş biçimi ve sonrası gelişmeler hukukun zorlandığı izlenimi veriyor. Ayrıca, olayın ardından başta iktidar ve Başbakan olmak üzere siyasilerin yaptığı açıklamalar, hukukun dışına çıkılma çabaları olduğu fikrini güçlendiriyor.
İsviçre milli maçında Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda olanlar konusunda ise kimsenin kuşkusu yok.
Ben artık maç sonrası futbolcular arasında çıkan kavgayı, konuk takımı ağırlama biçimimizi bir kenara bırakıyorum.
Asıl sormak istediğim, bir çete reisiyle içli dışlı ilişki içinde olduğu alenen bilinen bir kişinin hangi siyasiler sayesinde Milli Takım'da görev alabildiği.
Yine bu kimsenin, çeteyle aidiyet bağı ayyuka çıkmış kişileri, kimden cesaret alarak soyunma odaları koridorlarına kadar sokabildiği..
Bundan vahimi, siyasi iktidarın manşetlere taşınan bu olayın üstüne yeterince gitmemesi.
Bunun sonucunda şu anda Türkiye'de şöyle bir hava oluştu: Hukuk dışı uygulamalar futbol dışında bir alanda olursa siyasi iktidar çok rahatsız olabilir. Ancak milli maçlarda hukuk zorlanabilir, çete elemanları devreye girebilir. Bu da kimseyi rahatsız etmez.
"Lütfen" diyerek sporda şiddete bayrak açan federasyonun tam göbeğinde, şiddete temayülü gazete sayfalarına yansımış bir kişinin yer almasının ortaya çıkmasındaki sessizliği başka türlü izah etmek mümkün değil.
Başta siyasi iktidar, herkesin kesinkes kavraması gereken bir gerçek var: Hukuk dışı uygulamalara işinize geldiği zaman göz yumarsanız, memleketin başka bir yerinde çete benzeri oluşumlara bayrak açtığınızda yanınızda kimseyi bulamazsınız.
Türkiye bir hukuk devleti olarak yola devam edecekse, siyasi sorunlarda da, sokakta da, sahada da kaba güç kullanımına karşı sessiz kalamaz, kalmamalı.
Bunun için de, hukukun dışına çıkıldığı her olayda aynı tavrı göstermek gerekir.
Türkiye yakın döneme kadar hukukun zorlandığı, çetelerin cirit attığı bir ülke görünümündeydi. Özelleştirmeden, futbol sahalarına yayılan bir alanda çetelerin borusu ötüyordu.
Bugün kabul etmek gerekir ki, bu görüntü tamamen ortadan kalkmıştır. Ancak böyle bir ortamın sürmesinin tek koşulu, her alanda mücadelenin kararlı bir biçimde sürmesidir. Son milli maçta yaşananlar, bu kararlılıkta bir zafiyet biçiminde algılanabilir.
Bu topraklarda hukukun üstünlüğü kavramını yerleştirmek çok kolay olmadı. Bugün bile bu kavramın herkes tarafından kabul edildiğini söylemek mümkün değil. İşine geldiği zaman, hukuk dışı yollara başvurmaktan çekinmeyenlerin sayısı ve gücü de küçümsenecek gibi değil.
Hukukun üstünlüğünü tam olarak yerleştirmenin tek yolu, her alanda kararlı bir tavır sergilemek. Başta iktidar olmak üzere tüm siyasilere bir daha hatırlatalım istedik.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hakem ve hâkim   / 14-11-2005
 Fransa ve Türkiye   / 07-11-2005
 SABAH 20 yaşında   / 31-10-2005
 Urfa'da zaman tüneli   / 24-10-2005
 Sermaye ırkçılığı   / 17-10-2005
 O an hepimiz için gelir   / 14-10-2005
 İniş-çıkışlı bir yol   / 10-10-2005
 Hazmetme sorunu herkeste var   / 03-10-2005
 Özgürlükçü tavır   / 26-09-2005
 Haber ve propaganda   / 19-09-2005
ÖMER LÜTFİ METE
Olmayana ergi siyaseti
Demirel düşüşlerinden birini...
UMUR TALU
Bunlar da oluyormuş!
Bir ahbaplık ve nispeten bir güven...
ERGUN BABAHAN
Şemdinli'den Saracoğlu'na
Bir çete reisiyle ilişki...
ERDAL ŞAFAK
Ya atı alan Fırat'ı geçerse?
Şu birkaç hafta içinde...
MEHMET ALTAN
Kemalist modernleşmeden demokratikleşme-ye
Türkiye; AB...
Bir tek komünistler onu protesto etmedi
Her gittiği ülkede onu Irak savaşı ve küreselleşme karşıtları ağır...
İngiliz polis: İdam cezası geri getirilsin
İngiltere'de bir silahlı soygunda bir kadın polisin öldürülmesi, idam...
Çayeli'nden derbiye
Çayeli'nden derbiye
Rize'de Cihan, Necati ve Hasan Kabze'nin demlediği 3 şekerli çayını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu