SABAH - 20/11/2005 - Hayır için sarf edeceklermiş!

Şu an 20 Kasım 2005 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	» Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

	Çalıştığı şirketten kovuldu
	Yarbayın eşi: Ekonomik durumumuz iyi
	Hayır için sarf edeceklermiş!

Hayır için sarf edeceklermiş!

Mahkemede tanık olarak dinlenen Albay Atilla Kurtar ve olayda adı geçen diğer kişiler şu ifadeleri verdi:

* Albay Atilla Kurtar: "15 Eylül'de nöbetçi olan astsubay bazı kişilerle gelerek dövizci kuryesi hikayesini anlattılar. İçeride 250-300 bin dolarlık gömü olduğunu ve bunu çıkarmaları halinde 50 bin dolarını vereceklerini söylediler. Daha sonra 12 Ekim'de birliğin karşısındaki benzin istasyonundan benzin alırken Mümin Şen ile jandarmadan tanıdığım Mehmet Ali Çakmak'ı gördüm. Yoldan Astsubay Nurettin Gücüm'a arayarak kontrol etmesini istedim. Bir süre sonra beni arayan astsubay birlikte gelerek nizamiyede bagajlardan birbirlerine birşeyler aktararak birliğe girip çıktıklarını söyledi. Bunu Şen'e sordum. İçeriye giriş nedeninin 'hazımsızlık gidermek' olduğunu söyledi. Kazılan çukurun yanına gittiğimde üzerinen ağaç dalları ile örtülü olduğunu gördüm." Kurtar, Şen'in mal beyanında villayı bildirmediğini de öne sürdü.

* Osman Özdemir: "Parayı bulsaydık paylaşacaktık. Kazı yapacağımız yere gelene kadar paranın bulunduğu yeri söylemedim. Samimi olarak söyleyeyim paranın bir kısmını hayır için sarf edecektik.

* Mehmet Ali Çakmak: "Biz Osman'la aramızda parayı beşe böleriz şeklinde konuştuk. Mümin Yarbay olay günü terasta 'Paranın yarısını biz, yarısını siz alırsınız' dedi."

* Binbaşı Recep Dok: "Osman Özdemir kurye hikayesini anlattı. Mümin Şen de oraya gitmeden önce 'Siz merak etmeyin, ayarladım, resmi şekilde yapacağız' dedi. Sonra Özdemir'e 'gel birliğe girelim, resmi prosedür sonra olur' dedi. Yanımızdan ayrıldılar. 45 rakika geçince merak ettik. Sonra Mümin Şen gelip 'Hadi sizi de içeriye götürüp dolaştırayım' dedi. Osman elinde bir makasla bir şeyleri kesiyordu. Sonra Şen, 'çıkmamız lazım' dedi. Osman birşey bulamadığını söyledi"

* Er Tarkan Okçu: "Ağabeyinin olaydan sonra uzun süre beni aramadı. Hayatından ve parayı bulup benimle irtibatı koparmasından şüphelendim. Abime daha önce telefonda 'başıma bir iş gelirse hepinizi yakarım' tehdidinde bulundum.

İsmet ACAR/MERKEZ