kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Ortamı olmadan futbol yoksa sermaye ve iş nasıl olacak?

Önceki akşam Türkiyeİsviçre milli takımları arasında oynanan futbol maçını kazanmamız 2006 Dünya Kupası'na katılmaya yetmedi. Bir gol daha atamadık. İsviçre'de maçı hakemin de yardımıyla 2-0 kaybettikten sonra Türkiye'de yarattığımız gerilim ortamı ve konuk takıma takınılan tutum ters sonuç verdi. Şimdi dünya futbolunu düzenleyen ve denetleyen kurum olan FİFA'nın Türkiye'ye ceza vermesi gündeme gelecek. 2010 yılına kadar Türkiye'nin uluslararası karşılaşmalara sokulmaması gibi, çok ağır cezalar dahi konuşulabiliyor. Yaratılan gerilimle hem sonuç alamadık hem de Türkiye'yi futbolda ceza görebilecek duruma soktuk. Soruşturma açan FİFA, "Türkiye'de futbol oynama ve uluslararası maç yapma ortamı yok" derse yazık olacak.

Futbolda kaybettik
Tabi Türkiye'nin şansızlığı FİFA Başkanı'nın ve üst yönetiminin İsviçreli olması. Baraj maçını böyle bir takımla oynaması.
Asıl gözden kaçırılmaması, kamuoyunda vurgulanması gereken bağ buydu. Oradaki maçın hakemi değiştirilmişti. Burada da hakemin net bir penaltıyı vermediğini söylemek mümkün. Bunların da bir sonucu olarak, belki de Türkiye Dünya Kupası'na katılmayı kaybetti. Ama asıl kayıp şimdi FİFA'nın kararı olabilecek. Bu, Türkiye açısından daha ağır bir sonuç doğurabilir. Yabancı sermayenin gözünü çevirdiği Türkiye'de, doğru dürüst futbol oynanacak ortam yoksa, iş yapma ortamı nasıl olacak?

Tasarruf açığı
Aynı durum ekonomide de olunca; yani yatırım, üretim ve iş ortamı düzgün çalışmayınca gelişmemişlik sonucu çıkıyor ortaya. Dün kronik yüksek cari açık sorunun çözülebilmesi için, Türkiye'nin yatırım, üretim ve iş ortamının iyileştirilmesi gerektiğini belirtmiştik. Ara malı ithalatını zamanla azaltmak için, ortamın iyileştirilmesi yanında yaratıcı fikirlerin, araştırma ve geliştirmenin de devreye sokulması gerektiğini belirtmiştik.
Yüksek kronik cari açık sorununu çözmek için, ihracat artışı gerekli. Bunun için rekabet gücünün korunması hatta artırılması lazım. Bu durumda işe yüksek finansman maliyetlerinden başlamak, hem yatırım ortamının iyileştirilmesi hem de rekabet gücü ile ihracatı artırılması açısından zorunlu oluyor. Türkiye tasarruf açığı olan bir ülke. Buna karşılık yatırım ihtiyacı, genç nüfus ve köyden kente göçün hızlı olmasından dolayı çok yüksek. Sabit sermaye yatırımları bitişikteki tabloda görüldüğü gibi, yurtiçi tasarrufların 2-3 puan üzerinde gerçekleşiyor. Aradaki farkı da yurtdışı kaynaklarla karşılanıyor.

5.1 milyarlık rekor
Dolayısıyla cari açık artıyor ama kalıcı sermaye girişi de artıyor. Türk Telekom'un devriyle birlikte 2005 yılında en az 5.1 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi sağladık. Bu, tüm zamanların rekoru. Yılsonuna kadar rakam daha artacak. Ancak Türkiye'nin yatırım sorunu öyle 3-5 milyar dolarla çözülecek gibi değil. Yerli, yabancı sermaye ayrımı yapmadan Türkiye'de sermayenin ürkütülmeyeceği, kendini güvende hissedeceği, ikide bir 'devlet el koyar alır, servet vergisi getirir' diye korkmayacağı bir ortam yaratılmalı. Bu ortam da istikrarlı, yani devamlı olmalı.

Öncelik sermayeye
O zaman hem çok daha fazla yabancı sermaye çektiğimiz gibi, yerlilerin yurtdışındaki paraları da Türkiye'de iş yapmaya gelir. Türkiye'de gizli saklı kalmış paralar da ortaya çıkar. Bu nedenle yatırım ve iş yapma ortamından önce sermayeye iyi bir ortam yaratmalıyız.
O zaman cari açık yanında birçok yapısal sorunumuzu da çözmeye başlarız.
Ortam elverişli olmayınca ne futbol oynanabiliyor ne de ekonomide istenen sonuçlar yaratılabiliyor.

Sonuç
"Zor bir işi geciktirmek onu imkansız bir işe dönüştürür"

George Lorimer

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kronik cari açığın çözümü yatırım ortamını iyileştirmekten geçiyor   / 17-11-2005
 Halka arzdan ziyade borsa performansına bak   / 16-11-2005
 Üçüncü türbülans da rotayı değiştirmedi   / 15-11-2005
 Yabancı, borsada 13 ay sonra satıp bonoya 'devam' dedi   / 14-11-2005
 Kur ve enflasyon arasına sıkışmak   / 11-11-2005
 Faizin yönü bir süreliğine yatay mı?   / 10-11-2005
 Kıstas sadece enflasyonsa faizi düşürmek gerçekten zor   / 09-11-2005
 Üç katlık farkın ana nedeni: Kur   / 08-11-2005
 Evet, vergi yatırım araçları arasında dengeleri değiştirecek   / 07-11-2005
 Kur konusunda kim ne yaptı, ne yapmadı?   / 03-11-2005
ŞELALE KADAK
Çin bizim ürettiğimizi üç yılda ancak yapar
Boyner...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Kurul mu, kurum mu?
Gümrük Birliği'nin olmazsa olmazı...
GAZİ ERÇEL
Türkiye'nin kredi notu artacak mı?
Piyasalar son...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Ortamı olmadan futbol yoksa sermaye ve iş nasıl...
Çeteye fidye operasyonu
Kendilerini yasadışı İBDA-C örgütü mensubu olarak tanıtıp...
Kayıp gençten haber verene ödül
Bir ay önce evlenen ve 17 gündür kayıp olan Okan Karagöz'ün ailesi...
İntihar çeteyi hortlattı
İntihar çeteyi hortlattı
Van Başsavcısı, Rektör Aşkın soruşturmasında ilk önce 'çete' suçuna...
Başsavcıdan 'ulema' çıkışı: Partileri dikkatle izliyoruz
Başsavcıdan 'ulema' çıkışı: Partileri dikkatle izliyoruz
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, siyasi partilerin eylemlerini kesintisiz...
IMKB
E: 35.127 D:% 0,75
DOLAR
S: 1,357 D:% -0,257
EURO
S: 1,586 D:% -0,157
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu