Enerjide gizemli gerçekler

Son on yılda hayata geçirilen enerji boru hatları, Türkiye'yi geri dönüşü olmayan güçlü bir yola soktu. Özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'ye (BOTAŞ) son on yıldır emek veren personelin, işlerin bu raddeye gelmesinde katkıları çok fazla olmuştur. Böylece yeni konumuyla Anadolu en az petrole sahip ülkeler kadar dünya nezdinde kıymete binecektir.
Ve bundan sonra dünyanın neresinde, 'Doğu-Batı enerji koridoru' tabiri kullanılırsa Türkiye akla gelecektir. 90'lı yılların ortalarında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi (BTC) gündeme geldiğinde karşı çıkan Rusya ve diğer batılı ülkeler, Mavi Akım fikri ortaya atıldığında olmaz diyen özellikle ABD cephesi, önümüzdeki günlerde Türkiye üzerinden geçecek boru hattı projelerinde kıyasıya yarışacaklar. ' Peki öyleyse Mavi Akım'ın resmi açılışı neden gecikti?' sorusu akla gelebilir.
Mavi Akım'a iki yıldır resmi açılış yapılamamasının ardında, Türkiye'nin enerji temin ettiği ve işbirliği yaptığı ülkelerle köklü ilişkilere sebep olacak pazarlıkların detayları bulunuyor. Putin'in katılımıyla resmi açılış töreni yapılacağını bu köşeden birkaç defa duyurmama rağmen maalesef gerçekleşmedi. Erdoğan, Putin ve Berlusconi'nin yarın Samsun'da buluşacak olmalarına sadece Mavi Akım'ı gerekçe göstermek elbette doğru değil. Şimdiye kadar sürdürülen pazarlıkların bittiği ve açıklanacak bazı projelerin hayata geçirilmesinde üç ülke arasında sorun yaşanmayacağına dair ipuçlarını bu görüşmede alabiliriz.

Rus ve İtalyanlar'ın beklentisi var
Ancak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) çalışmaları doğrultusunda liberalleşecek Türkiye enerji piyasasından Rus ve İtalyanlar'ın beklentisi var . Rus Gazprom uzun bir süredir İstanbul'un, İtalyan ENI de Ankara'nın doğalgaz dağıtım ağına talip. İzmit'e de aynı kapsamda iki grup ilgi duyuyor.
Ayrıca Mavi Akım Projesi'nin yüzde elli hissedarı durumundaki Putin ve Berlusconi'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la bu hat üzerinden daha fazla gaz verilmesi hususunda anlaştıkları ve sorun kalmadığı belirtiliyor. İlk etapta 8 milyar, 2010 yılına kadar da tam kapasite, yani 16 milyar metreküp doğalgazı bu hat üzerinden almamız söz konusu. Buna mukabil , Ukrayna, Moldovya, Romanya ve Bulgaristan üzerinden gelen hattan alınacak gazın miktarı aşağı çekilecek. Böylece bu güzergah üzerindeki özellikle Ukrayna, Rusya'dan gittikçe uzaklaştığı için Putin tarafından cezalandırılacak...
Mavi Akım'ın önce Ceyhan sonra İsrail'e kadar uzatılmasını da, bu görüşmede değil daha önce bizim bakanlarımızın yaptığı özel gizli ziyaretler çerçevesinde ve özellikle İsrail'in talebiyle bitmiş bir iş olarak görmek gerekiyor .
BTC ise BOTAŞ tarafından belli bir kıvama getirildikten sonra Çalık ve ENI Grubu'na sunulmuş ciddi bir iş. Ancak, Rusya'nın başlangıçta BTC'ye karşı olan tavrı bu projede yumuşamış hatta bir alternatif olması sebebiyle elini BTC'ye karşı güçlendirmiş gibi...
Bu projenin bir detayında da İtalyanlar'ın Kazakistan Kaşagan bölgesinde üretecekleri doğalgazı Mavi Akım, petrolü ise Karadeniz'deki Supsa ve Novorrosisk limanlarından Samsun-Ceyhan Hattı'na ulaştırıp dünyaya pazarlamaları var.