kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Oncel Ozicer @ SABAH
 

Sakız'dan bildirdim, Sakız'dan!

İşin içinde hem deniz aşmak hem bir Yunan adasını görmek hem de Livaneli şarkıları dinlemek olunca bu kadın durur mu? Durmadım. Çeşme Belediyesi'nin Sakız Belediyesi'yle ortak davetine balıklama atladım. Bir gün önce Çeşme'de gerçekleşen konserin Sakız'daki tekrarıyla, hem Theodorakis'in 80. yaşını kutlayacaktık hem de Yunan-Türk dostluğunu pekiştirecektik. (Eğer varsa, daha önce oluşmuşsa, neyse, neyse, neyse...) Ama tabii sazanlık huyum her zaman başıma dert açmıştır... O kadar iyi niyetli bir organizasyondu ve konukların rahatı için o kadar çaba harcanmıştı ki, başımıza gelenleri anlatmaya gönlüm razı olmuyor aslında ama yazmazsam da çatlarım. Gerçi yurtdışı veya yurtiçi fark etmez; bir gezinin içinde ben varsam zaten o gezinin "survivor" macerasına dönmemesi abesle iştigal olur. Bunu bilen ve daha önce tecrübeyle garabetliğimi yaşamış bazı arkadaşlarım, her aksilikte bana dönüp, "Öncel, bütün bunlar sen varsın diye oluyor. Biliyorsun di mi?" deme nezaketsizliğinde bulundular. Biraz kalbim kırılsa da haklıydılar, gıkımı çıkaramadım.

***


Çeşme'yi bilenler, Sakız'ın, evlerin seçilebileceği kadar yakın bir mesafede bulunduğunu bilir. Bu durumda Çeşme Limanı'na vardığınızda hemen karşı kıyıcığa ulaşmanın 40, bilemedin 50 dakika süreceğini düşünürsünüz, değil mi? Biz yaklaşık 3.5 saat sonra Yunan topraklarına ayak basabildik. Kendimizi kaybedip toprağı öpme densizliğinde bulunmadık tabii ama gerçekten hayatımın en çileli seyahat başlangıçlarından biriydi. Bürokratik saçmalıklar ve zorluklar... Uzatmaya lüzum yok... "Hiçbir şey tadımızı kaçırmamalı, bu gezinin amacı, dostluk, kardeşlik, hoşgörü. Yaşasın barış!" deyip, neşemizi bozmamaya çalışarak en sonunda dört tarafımızı denizlerle çevirtebildik; adaya ulaştık. Akşam faslına geçeyim hemen. Çünkü hem Türkiye'den gelenlerin hem de "komşilerin" akıl sağlıklarını tehlikeye atan bir gece yaşadık. Saat 19.00'da oturduğumuz açık hava tiyatrosu koltuklarından, saat 21.00'de "Canını seven kaçsıııın!" nidalarıyla kaçıştık. Çünkü tam iki saat, yani 120 dakika boyunca mır mır mır sesli bir beyefendiden Theodorakis'in yaşam öyküsünü dinledik. Durumun vahametini "Ve o beyefendi sadece Yunanca konuşuyordu!" desem daha iyi anlayabilir misiniz acaba? Saat 21.30'a yaklaşırken ve konuşmalar hala sürerken bizim gruptan birkaç kadın gazeteci gömleklerinin göğüs bölgesini yırtmaya çalışarak, sıkıntıdan pençe pençe kızarmış yüzleriyle taksi aramak üzere koşuşturuyordu. Ancak bunda da muvaffak olunamadı. Çünkü tiyatro dağ başındaydı. "Allahım burada kısıldık kaldık" paniği, Allah'tan Livaneli'nin duyulmaya başlanan sakinleştirici dozu yüksek sesiyle biraz duruldu. "Peki anacım Sakız'da her şey mi ottandı?" diye sorarsanız, değildi elbet. Yemekler... Aaah o yemekler... Hele de bin bir çeşit, üstelik sudan ucuz peynirler... Denizden babam dışında çıkan her türlü haşarat, mahlukat... Her mağaza minyatür bir Mudo Consept... Minicik bir adadan aktaracağım daha çok şey var ama yerim dar. Özetle, Sakız benim gibi boğaz ve alışveriş düşkünlerini fazlasıyla tatmin edecek minik şirin ama gayet renkli bir adacıkmış efendim. Gidilsin. Ama sevgiliyle falan...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eller yukarı donlar aşağı   / 30-10-2005
 Korkmaktan yorulunca   / 23-10-2005
 Biri gider biri gelir peki buna aşk mı denir?   / 16-10-2005
 Kısa olsun iz bıraksın   / 09-10-2005
 Hayalleri hiç bitmeyen Don Kişot   / 02-10-2005
 Hadi köyümüze geri dönelim   / 25-09-2005
 Acı nedir bilmeyen şımarık kadınlar   / 18-09-2005
 Sakız'dan bildirdim, Sakız'dan!   / 11-09-2005
 Hadi barışalım   / 04-09-2005
 Sığ sularda eğlence   / 28-08-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
"Büyüyünce Polat olacağım" dedi
Önce dışarda zaman...
MEHMET ALTAN
Göller, arifeler bayramlar
Yağmur çiseliyordu. Masalar...
ÖNCEL ÖZİÇER
Sanal efsane
Murat Kekilli ve Yalın da önce internet...
Muhteşem bir otomobil
Muhteşem bir otomobil
BMW yeni 7 serisini ilk çıkardığı zaman hayli "eleştirilmişti". Çünkü...
Korkunç reklamlı Seat Leon
Korkunç reklamlı Seat Leon
Son zamanlarda gördüğüm en zekice reklamdı. Eminim...
Karadağlı Michael Madsen'dan bile kötü!
Dallas'ta çekilen Living&Dying adlı filmin setinde yalnızca Pazar...
60'lı yılların kadını geliyor
Geçmişi anımsatan koleksiyonlara bayılıyorum. Özellikle...
Vejateryenlerle hayvan haklarını koruyanlar karşı karşıya
Bol sebzeli, dağdan toplanan otları sofrasından eksik etmeyen Egeliler,...
Avrupalı süt danası sever
Batı'da dana adı altında satılan etler bizimkilerden çok farklı... En fazla bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.